• BIST 10840.59
  • Altın 3522.36
  • Dolar 36.6013
  • Euro 39.7225
  • Muğla 24 °C
  • İzmir 26 °C
  • Aydın 27 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 22 °C

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın sunumunu yaptı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 2002 yılından beri uyguladığı sağlıklı ekonomi politikalarıyla dünya ülkeleri arasında orta gelir grubunun üst sıralarında yer aldığını belirterek, "Hedefimiz 2014-2016 Orta Vadeli Program (OVP) dönemi sonunda yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer almaktır. 2014 yılı bütçemiz de bu anlayışla hazırlanmıştır" dedi. 

Şimşek, TBMM Genel Kurulu'nda, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın sunumunu yaptı. 

İktidara geldikleri ilk dönemde Türkiye'nin ağır bir krizin etkisi altında olduğunu hatırlatan Şimşek, özellikle kamu maliyesinin ağır bir borç yükü altında ezildiğini ifade etti. 

Bakan Şimşek, bu durumun, özel kesimin önünde önemli bir engel oluşturduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: 

"Maliye politikası önceliklerini borç yükünü azaltmak, ekonomide güven ortamını sağlayarak yüksek istihdam ve sürdürülebilir büyüme ortamına geçmek olarak belirledik. Böylece kamu borç yükü hızla düşerken ekonomide yüksek büyüme ortamı sağlanmış, enflasyon ve faiz oranları hızla düşmüştür. Diğer taraftan sağlanan güven ortamı uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisini artırmış ve doğrudan yatırımlar, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. 

Türkiye, 2002 yılından beri uyguladığı sağlıklı ekonomi politikalarıyla dünya ülkeleri arasında orta gelir grubunun üst sıralarında yer almaktadır. Hedefimiz 2014-2016 Orta Vadeli Program (OVP) dönemi sonunda yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer almaktır. 2014 yılı bütçemiz de bu anlayışla hazırlanmıştır. Hükümetimiz bu hedefler çerçevesinde başta enerji ve ulaştırma olmak üzere fiziki altyapının güçlendirilmesi, ekonomide verimliliğin ve katma değerin artırılması amacıyla başta eğitim olmak üzere Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesine ve iş ortamının geliştirilmesine öncelik vermektedir." 

"Küresel ekonomide aşağı yönlü riskler önemini koruyor"

Sunumunda, küresel ekonomi hakkında da bilgi veren Şimşek, küresel ekonomide ılımlı toparlanmanın devam ettiğini ancak aşağı yönlü risklerin de önemini koruduğunu ifade etti.

Şimşek, başta ABD'de olmak üzere gelişmiş ülkelerde ekonomik büyüme ivme kazanırken mali ve yapısal kırılganlıkların büyümeyi sınırladığını bildirdi. 

Gelişmekte olan ülkelerde ise büyümenin yavaşladığına işaret eden Şimşek, IMF ve OECD'nin, 2013 yılı küresel büyüme tahminlerini 0,7 puan aşağı yönlü revize ettiğini belirtti. 

Kriz sonrası dönemde küresel ekonominin itici gücü olan gelişmekte olan ekonomilerde ise büyümenin ivme kaybettiğinin altını çizen Şimşek, bu doğrultuda gelişmekte olan ülkelerin de 2013 büyüme tahmininin 1,1 puan aşağı yönlü revize edildiğini söyledi. 

"Mart 2009'dan bu yana 4,7 milyon kişiye ilave istihdam"

Küresel kriz sonrası dönemde oluşturdukları güçlü istihdamın, iç talebi ve dolayısıyla büyümeyi desteklediğini belirten Şimşek, birçok ülke istihdam oluşturmakta zorlanırken, Türkiye’de Mart 2009'dan bu yana 4,7 milyon kişiye ilave istihdam sağlandığını bildirdi. 

Şimşek, aynı dönemde Avro Bölgesi'nde 2,2 milyon istihdam kaybı yaşandığına dikkati çekerek, "Türkiye, 2009-2013 döneminde ortalama yıllık yüzde 4,8 olan istihdam artış oranıyla IMF'de istihdam verisi açıklanan 35 ülke arasında birinci sırada yer almaktadır. Ayrıca bu yıl ve gelecek yıl OECD'de en fazla istihdam artışı görülecek 3. ülke olacaktır." dedi. 

Uzun vadede işsizlik oranlarını düşük tek hanelere indirmek ve işgücüne katılımı gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmak için işgücü piyasasında esnekliğin ve işgücünün niteliğinin artmasının şart olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları söyledi: 

"Türkiye, işgücü piyasası esneklik göstergeleri açısından OECD ülkeleri arasında en son sıradadır. Türkiye'de haftalık 48,9 saat olan ortalama çalışma süresi diğer OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık 11 saat üzerindedir. Ülkemizde çalışma süresi OECD ortalamasına denk olsaydı milyonlarca ilave istihdamın önü açılırdı. İşsizliğin azaltılması amacıyla aktif işgücü politikalarını artırarak uygulamaya devam ediyoruz. 2007 yılında bu programlardan yararlanan kişi sayısı yaklaşık 23 bin iken 2012 yılında yaklaşık 465 bine yükselmiştir. Önümüzdeki dönemde aktif işgücü politikalarını daha da etkin bir şekilde kullanacağız. İşgücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesine yönelik Ulusal İstihdam Stratejisi'ni taraflarla uzlaşma sağlayarak uygulamaya koymayı ümit ediyoruz."

Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141