Terörü lanetledik

Atatürk Caddesi boyunca devam eden yürüyüşte ''Kahrolsun PKK'', ''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' ve ''Askere uzanana eller kırılsın'' diye sloganlar atan kalabalığa balkonlara ve camlara çıkan vatandaşlarda alkışla destek verdi.

Yaklaşık 2 kilometre süren sürüyüş Atatürk Meydanı'nda son buldu. Meydanda toplanan vatandaşlar şehitler anısına saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı'nı okudu. Bingöl'de şehit olan asker ve polislerin isimleri tek tek okundu ve vatandaşlar hep bir ağızdan ''burada'' diye karşılık verdi. Yürüyüşe CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Algan, CHP İl Başkanı Mustafa Öztürk, belde belediye başkanları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. 

Terip komitesi tarafından yapılan konuşmada teröre verilen kayıplara dikkat çekildi.

Tertip komitesi tarafından organize edilen açıklamada şöyle denildi;

Bu gün burada olan , teröre lanet eden, sesini gürce duyurmak isteyen bayrağını, yüreğini, çoluk çocuğunu alıp,  yüreğimizin isyanını duyup, paylaşarak gelen tüm dostlar hoşgeldiniz!

Her yaştan, her kökenden Marmaris yaşayanları olarak birlik ve beraberlik için toplandık, ellerimizde ay yıldızlı bayraklarımızla vatanın bölünmez bütünlüğü hakkındaki kararlılığımızı haykırdık.

Neden bu yürüyüşe gerek duyduk ;  bir baktık

Büyük taarruzda verdiğimiz şehit sayısı.2543

Kıbrıs harbinde verdiğimiz şehit sayısı,498

Son on yılda verdiğimiz şehit sayısı, 1171

Son 60 günde şehit sayımız;  150

Türkiye savaşta mı…..

Türkiye artık gencecik evlatlarını onar onar şehit verir hale getirilmiştir.

Türkiye üzerinde oynanan oyunları, ibretle izliyoruz, ülkemizi parçalamaya çalışan iç ve dış güçlerin nafile çabaların farkındayız. Bütün dünya bilsin ki bizi bölmeye bizi bize düşürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

Güvenlik güçlerimize ve halkımıza yapılan kalleşçe,  alçakça saldırıları şiddetle lanetliyoruz, vatan savunmasında hayatını feda eden asker, polis ve sivil şehitlerimizi minnetle anıyoruz. Hain saldırılarda yaralanarak  ga zilik onurunu taşıyan tüm gazilerimizi minnet ve şükran duygularımızla selamlıyoruz.

Bizler, devleti yönetenlere ve hükümete de tepkiliyiz, çünkü bu süreçte yaşananlar bizleri derinden etkilmekte ve üzmektedir, iktidara geldiğinde yönetimi sıfır terörle alan bu hükümet döneminde gelinen nokta hepimizce ve rakamlarla malumdur. Açılım adı altında teröristler in, sınır kapılarında davul zurna ile kahraman gibi karşılanması,  devletin görevlileri nin ayaklarına  götürülmesi  hafızalarımızdan çıkmamaktadır.

Devletin terör örgütü temsilcileri ile masa başında anlaşmaya çalışması, seçim öncesinde özerklik sözü vererek vatan toprağı üzerinden pazarlık yapmalarını içimize sindiremiyoruz. Bunun anayasal bir suç olduğuna inanıyoruz.

Terör örgütü ve uzantılar her ortamda rahatlıkla  propaganda yapabilir hale gelmiştir. İstedikleri yolu trafiğe kapatıp istedikleri uygulamayı yapabilmekte, sivil asker , polis,milletin vekili demeden canlarının istediğini dağa kaldırmakta.. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz… ama bütün bunlara göz yummak vatana  ihanettir.

Günümüz türkiyesinde bir yandan teröristün sırtı sıvazlanıp kucaklanırken, diğer yandan türk silahlı kuvvetleri mensuplarının  hapiste olması çok düşündürücü bir başka noktadır.

Her gün bir çok vatan evladı şehit olup çok daha fazlası yaralanırken, devletimizin gazilerimize reva gördüğü uygulamalar ise içimizi acıtmaktadır, hükümet suriye kamplarınıdakileri memnun etmek için adeta seferber olurken , askerlerimiz görev bölgelerine zırhlı olmayan araçlarla gerekli güvenlik önlemlerini almadan gönderildikçe, koruması yetersiz karakollarda hedef noktası oldukça, yaralanan mehmetçiklerimiz evlerine otobüslere bindirilip gönderildikçe, sağlığında binemedikleri helikoptere öldükten sonra  bidirilmelerine,kısacası devlet kendi insanlarına, askerine, polisine, şehidine , gazisine değer vermedikçe isyanımız tepkimiz daha da büyüyor..

Kendilerine uçakların daha yenisini daha, dahada lüksünü alırken, yüzlerce koruma ile gezerken, evlatlarımız neden korumasız ,savunmasız bırakılmakta adeta hedef haline getirilmektedir.

Afrikaya mynamara yardım kampanyaları düzenlenirken şehit ailesinin evine haciz gelmesi içimizi acıtmaktadır.

Afyonda 25 evladımızın dna testleriyle kimliği belirlenmeye çalışırken genel kurmay başkanının ve valinin aymazca birbirlerine hediye sunması hangi akıl va vicdanla açıklanabilir.

Son iki ayda 150 evladımızı şehit vermişken iktidar temsilcisinin bir kaç mehmet için meclisi toplayamamasını içimize sindiremiyoruz.

Evlatlarımız şehit edilirken, ulusal onurumuz da  zedelenmektedir, haysiyetimiz kırılmaktadır,

İş bu ahval ve şerait içinde iken,  ülkeyi yönetenler terörü kaynağından kurutmak için  çözüm üretmemektedir. Hükümet çaresiz ise istifa etmelidir.

Bütün siyasi partilerin çözüm için sorumluluk almaları gerekmektedir.

Tüm bu yaşananlar karşısında halkımız duyarsız değildir

Biz artık, bu vatan evlatlarının  beşer onar teröre kurban edilmesine dur denmesini istiyoruz.

Biz artık. Devletin teröristle anlaşma yapmak yerine terörü durdurmasını istiyoruz

Biz artık. Teröre harcanan paranın eğitime,  harcanmasını istiyoruz

Biz artık, teröre harcanan paranın sağlığa harcanmasını istiyoruz.

Biz artık sınılarımızda savaş istemiyoruz

Biz artık komşularımız la iyi geçinmek istiyoruz

Biz artık, barış istiyoruz! Barış istiyoruz! Barış istiyoruz!

Yürüyüş ve miting sırasında 

Düzeni ve güvenliği sağlayan emniyet görevlilerine, bilgilendirme ve çağrı için olanca gücüyle çalışan basın mensuplarına teşekkür ediyoruz.

 terörü ve destekçilerini bir kez daha lanetliyor hepinizi birlik ve beraberliğimizi muhafaza etme çağrısı ile sevgi ve saygılarımızla selamlıyoruz.”

Yapılan konuşmaların ardından kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı. 

Muğla'dan gelen takviye polis ekiplerinin de görev aldığı yürüyüşte yoğun güvenlik önlemleri alındı. Yürüyüş tertip komitesi tarafından vatandaşlara yaklaşık 5 bin Türk Bayrağı dağıtıldığı öğrenildi.