“Sulak alanlar turizmin vazgeçilmezidir”

Uslu açıklamasında sulak alanların turizm açısından önemli bir gelir kaynağı olduğuna dikkat çekerek sulak alanların korunması gerektiğini bildirdi.

Muğla Orman ve Su İşleri Müdür Vekili M. Kamil Uslu İmzasıyla 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yapılan yazılı bir basın açıklamasında yaptı şu ifadeler yer verildi

“Sulak alanlar, tropik ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemlerdir. Pek çok tür ve çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olan sulak alanlar, yalnız bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilmektedir. Yakın çevresinde yaşayan halkın yaşamında önemli yer tutan, bölge ve ülke ekonomisine katkılar sağlayan sulak alanlar; doğal dengenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönünden de diğer ekosistemler içinde önemli ve farklı bir yere sahiptirler.

Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleridir. Doğal döngü zincirinin en önemli halkası olup, flora ve faunanın, yaşam ortamlarıdır ve yeryüzündeki su rejiminin merkezidir.

Ramsar Sözleşmesi olarak da bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi" 1971 yılı Şubat ayında İran'ın Ramsar kentinde imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalandığı 02 Şubat tarihi, sulak alanların korunmasının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek üzere 1997 yılından bu yana "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kutlanmaya başlanılmıştır.

Türkiye, Ramsar Sözleşmesi'ne 17 Mayıs 1994'ten itibaren resmen taraf olmuştur. Sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun en önemli ülkelerinden biri olan ülkemizde, toplam alanı 1 milyon hektarın üzerinde, 250 civarında sulak alan bulunmaktadır. Bu alanların 13'ü Ramsar Listesi'ne dâhil olmak üzere 71'i uluslararası öneme sahiptir.

Sulak alanlar, yüz binlerce yıllık doğal süreçler sonucu meydana gelmiş ve ortama karakterize olmuş zengin bitki ve hayvan türleri ile yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli genetik rezervuarlarıdır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, dünya sulak alanlarının % 50'si sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edilmiştir. Oysa sulak alanlar, kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen, balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek ekonomik değere bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahip alanlardır.

Bölgemizde 20 adet sulak alan bunlardan 1 adet Ramsar alanı 4 adet Ramsar alanı  adayı 13 adet ise  Ramsar kriterlerine uygun alanlar vardır.   Su yaşamsal bir kaynak, sulak alanlarımız en önemli doğal peyzaj alanlarımızdır. Sulak Alanlar, turizm gelir kaynağıdır. Sulak alanların korunmasının ülke ekonomisindeki önemini unutmamalıyız.

Sulak Alanlarımızın korunması ile artan bir hayat kalitesi sağlayacağının bilinmesi gerektiği, bu günde toplumun her kesimi ile gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünyanın bırakılması için "2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü" önemine binaen sulak alanlarımıza gerekli önem verilmeli ve bu doğrultuda sulak alanlarımıza sahip çıkmalıyız” dedi.