Dosta "öldü", düşmana "geberdi" derler. Yani ben ölünce de "Geberdi gitti." diyecekler. Çünkü Atatürkçüyüm, çünkü Türkçüyüm (Türk Milliyetçisi [Ulusçusu]), çünkü benim için vatanım, ulusum (milletim), devletim: benden, ailemden, arkadaşlarımdan, sevgilimden, yoldaki kişiden, cebi para dolu medya patronundan daha değerlidir. Çünkü benim için kişiler değil Türk vatanı ve ulusu önemlidir. Çünkü son zamanlarda türeyenlerden değilim. Ve bunun için "gebereceğim". Ama "gebermeden" önce vatanım ve ulusum için elimden geleni yapacağım. Çünkü benim vatanımdan ve ulusumdan beklediğim cebimi doldurup, egomu tatmin etmeleri değil, baki (mevcut, var) kalmalarıdır. Ama artık ulus kavramı bile değişti. Türk ulusu, Türkiye ulusu yapılmaya başlandı. Moğul (Moğol), Mançu, Özbek, Tatar, Yakut, Kırgız, vb. Türk sayılmamaya başlandı. Buna dayanak olarak da anayasamızdaki "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" maddesi gösteriliyor. Ama bu milli benlik düşmanları, aynı Türk ulusuna ve tarihine olduğu gibi, Türk diline de yabancılar. Bu maddeyi "SADECE Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türk'tür, diğer ülke vatandaşları Türk olamaz!" olarak algılıyor, yayıyor ve "Türkiyelilik" kavramı oluşturuyor. Oysa Ata'mızın da söylediği gibi:
"Oğuz, Kırgız, Tatar, Özbek, Yakut yok, Türk vardır."
2. yanlış "Atatürk milliyetçiliği (Ulusçuluğu)" kavramıdır. Çünkü kişinin ulusçuluğu (milliyetçiliği) olmaz. Ulus ulusçuluğu olur. Atatürk ulusçuluğu, Hitler ulusçuluğu, Lincoln ulusçuluğu değil, Türk ulusçuluğu, Alman ulusçuluğu, Amerikan ulusçuluğu vardır. Doğrusu şudur: Atatürkçü (düşüncede) Türk ulusçuluğu...
Bir 3. yanlış da "kafatasçılık" konusudur. Yine bilgisiz ya da "çok bilgili" kişilerce değiştirilen bu kavram, şimdilerde "ırkçılık" tasviri (anlatımı) için değişmez kelime oldu. Oysa kafatasçılık deyiminin çıkışı, Atatürk'e dayanmaktadır. Atatürk'ün, cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türklük'e verdiği önem bellidir. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının açılması ve çalışması için elinden geleni yapmıştır. İşte yine bu çerçevede, Türk ulusunun fiziki özelliklerini belirlemek için bir araştırmacı ekip kurdurtmuştur. Bu ekip de birçok yerde Türk kafataslarını vb. incelemiştir. İşte bilgisiz ya da "gerçekten bilgili" kişiler, Ata'nın bu çalışmasını ırkçılık ile özdeşleştirmiş ve tüm Türk ulusuna, Ata'nın bir araştırmasını, ırkçılığın tanım sözü haline getirtmiştir. Tıpkı TDK'yi kötülemek isteyenlerin "otobüs"ün karşılığının "çok oturgaçlı götürgeç", "tren"in karşılığının "alttan ittirmeli üstten tüttürmeli çok oturgaçlı götürgeç", "hostes"in karşılığının "uçan memeli" olarak bulunduğunu ya da çevrildiğini iddia etmeleri gibi...
"Değişmeyen tek şey değişimdir."
Çağlar, ülkeler, insanlar, düşünceler... Her şey değişiyor ve değişmelidir de... Bize düşen; değişimimizi safsatalarla değil, doğru bilgilerle sağlamamızdır.
"Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"