Ülkü Ocakları Muğla İl Başkanı Eren Akdeniz:

“Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Germiyan Kampüsü içerisinde, terör örgütü bağlantılı bir öğrencinin saldırısına uğrayan “Hasan Şimşek” isimli ülküdaşımız, sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen kurtarılamamış ve Rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur. Şehidimize

Ülkü Ocakları Muğla İl Başkanı Eren Akdeniz:
“tezgah güpegündüz ortaya çıktı”

“Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Germiyan Kampüsü içerisinde, terör örgütü bağlantılı bir öğrencinin saldırısına uğrayan “Hasan Şimşek” isimli ülküdaşımız, sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen kurtarılamamış ve Rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur. Şehidimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, yakınlarına ve bütün camiamıza başsağlığı diliyoruz.

Türk Milleti, yıllardır süren ve bir kangren hâline gelen PKK terör örgütünün dağ, şehir, sokak, mahalle, okul ve üniversite yapılanmalarına karşı yekvücut olmalı; emniyet yetkilileri, güvenlik güçleri ve devletin bütün organları bu ihanet şebekesini kökünden ortadan kaldırmak maksadıyla, tavizsiz ve kararlı adımlarla hareket etmelidir.

Ülkemizde, “bir çatışma ve kaos ortamı oluşturulması” tezgahı güpegündüz ortaya çıkmış bulunmaktadır. Ülkesini ve milletini aşkla seven imanlı gençliğimiz, bu konuda adım atması gereken makamların devlet görevlileri olduğunu bilmektedir. Ülkücüler buna uygun hareket etmekte ve şuurlu bir biçimde adım atmaktadır.

Ülkücü gençlik; hiçbir şekilde bu kanlı ve kirli emellerin bir parçası olmayacak; memleket ve millet geleceğini tehlikeye atmak isteyen hain zümrelerin oyununa gelmeyecek ve itidalli duruşunu her zaman olduğu gibi bugün de muhafaza edecektir.

Ülkücüleri sokakta, kavgada ve çatışma ortamının içerisinde görmeyi ümit eden zehirli fitne odaklarının bu art niyetli senaryosunun sahnelenmesine imkân vermemek anlamında tereddütsüz ve şüphesiz bir kararlılık içerisinde olduğumuzu herkese ilan ediyoruz.

Yakın tarihimizde bölücü, terörist akımların saldırıları ve memleketimizde oluşturduğu ciddi tahribatların neticesinde Türk Milleti ağır bedeller ödemiş, gözyaşı dökülmüş ve birçok yuvaya ateş düşmüştür. Vatanın birlik ve bütünlüğü, milletin refah ve huzuru ilkesiyle yola çıkan ve yıllar evvel -dünyada emsali görülmemiş- bir mücadele sergileyerek “ezan ve bayrak” uğruna binlerce evladını şehit veren camiamız; bugün de bu refah ve huzurun kamplaşma ve çatışma ortamının dışında olmakla sağlanacağını çok iyi idrak etmiş durumdadır. Bugün gösterilen sağduyu ve itidal, dün verilen mücadeleyle aynı maksadın ve idealin bir ürünüdür.

Kütahya'da yaşanan hadiseler de bölücü, terörist mihrakların hain girişimleri neticesinde gelişmiştir. Olayların bir kısım medya kuruluşlarında “karşıt görüşlü öğrenciler”, “sağ-sol çatışması” gibi asılsız ifadelerle yansıtılması ise apayrı bir gafletin ve cehaletin tablosudur. Terörist bir kitlenin, milliyetçi-ülkücü gençliği hedef olarak seçmesiyle başlayan hadiseler tamamıyla bir terörist yapılanmanın ürünüdür ve ülkemizde iç kargaşa atmosferi yaratmak isteyen ihanet şebekesinin bir kışkırtmasıdır. Üç gün boyunca süren bütün tahriklere, kapımızın sonuna kadar kapatılmasına rağmen son facianın cereyan etmesi de yine bir vahamet neticesindedir. Bunu, “karşıt görüş”, “sağ-sol” ya da “şu veya bu” biçimde nitelendirerek yorumlayanlar da bilerek yahut bilmeyerek, bu ihanet şebekesine, bu hain emellere hizmet etmektedir.

Yurtta anarşi yaratarak bundan fayda sağlamaya çalışan PKK, bir süredir Türkiye'nin geleceğini yetiştiren ilim-irfan yuvalarını, üniversiteleri, kendisine hedef seçmiştir. Geleceğe dair büyük umutlar ve gözyaşlarıyla, çoğu zaman pek çok maddî imkânsızlıklara rağmen üniversiteye yollanan gençlerimiz; eli kanlı terör örgütünün kampüs çetelerinin bu baskıcı, zorba ve şiddet içerikli eylem ve tahrikleriyle daha önce pek çok kez yüz yüze gelmiştir. Öğrencilere karşı öncelikle baskıcı ve yıldırıcı bir tutum sergilenmekte; bu tavra boyun eğmeyen öğrencilere yönelik şiddet eylemlerine girişilmektedir. Kimi üniversitelerin yönetimleri, apaçık bu terör ortamını görmezden gelmektedir. Unutulmamalıdır ki kendi öğrencisinin can güvenliğini sağlayacak tedbirleri almayan bir üniversite yönetimi 'görevi ihmal' kapsamında suç işlemektedir. Aynı zamanda toplumun huzur ve güvenliğini sağlamakla görevli yetkililerin de bu süreçte üstlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekmektedir. Tüm bunların yanında bölücülüğe meşruiyet kazandıran Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin artık Türkiye'yi nereye götürdüklerini anlamaları ve “açılım” denilen bu tarihi yanılgıdan bu yıkım projesinden bir an evvel vazgeçmeleri gerekmektedir.

Terör örgütünün üniversitelerdeki bu aleni yapılanmasına ve öğrencilere yönelik baskıcı ve şiddet içerikli tutumlarına karşın; yetkililerin görevlerini yerine getirmeleri, bu menfur saldırının mümessillerine gereken adlî işlemin ivedilikle uygulanması ve adaletin eksiksiz biçimde tecelli etmesi bu süreçteki en büyük temennimizdir. Bu vesileyle camiamız nezdinde bütün Türk Milleti'ni sağduyulu, itidalli ve akil davranmaya davet ediyoruz.

Ülkü Ocakları olarak, terör örgütünün yurt geneli ve üniversiteler özelinde sürdürdüğü ayrıştırma ve bölme faaliyetleri kapsamında, doğu ve güneydoğu bölgelerinden gelen kardeşlerimizin bütününü etki alanlarına alma gayretlerini çok iyi biliyor; terör örgütünün kanlı yapılanması ile güneydoğu kökenli vatandaşlarımız arasında psikolojik bir bağ oluşturma tuzağına Türk Milleti'nin asla düşmeyeceğini tekrar ediyoruz.

“Hasan Şimşek” isimli ülküdaşımızın kıymetli hatırası ilelebet gönlümüzde yaşayacak ve hafızalarımızdan asla silinmeyecektir. Ardında bıraktığı binlerce gözü yaşlı seveni, akrabaları ve dostları başta Yüce Allah'a, sonra da bize ve Ülkücü Hareket'in şerefli mensuplarına emanettir. Makamı cennet, kabri nur olsun…




Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yerel Haberler Haberleri