Marmaris Yat Marina Spor’un Kulu Belediyespor maçı için Ankara’da konakladığımız akşam, sıradan bir yemek gibi başlayan buluşma, beni bambaşka insanların dünyasına götüren özel bir geceye dönüştü. Masada Marmaris Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Erdem Karaosmanoğlu, Yat Marina Genel Müdürü Bora Kök ve değerli dostlarımızla keyifli bir sohbet hâliyle başlamıştık.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Erkan Sağun’un eniştesi Düzgün Karabulut’un masaya katılması ise her şeyi daha başka bir boyuta taşıdı. Onun sakinliği, olgunluğu ve kelimelerindeki samimiyet; bir insanı dinlerken aslında bir şehri, bir duruşu ve bir vicdanı da dinleyebileceğini hatırlattı.
Tunceli’nin Kapısını Aralayan Sohbet
Düzgün Karabulut, yalnızca anlattıklarıyla değil, anlatma şekliyle de güven veren bir insan. Gösterdiği videolar, bahsettiği çalışmalar ve aktardığı detaylar; Tunceli Valisi Şefik Aygöl’e duyulan saygının nedenlerini çok net bir şekilde ortaya koyuyordu. Onun gözünden Tunceli’de yürütülen hizmetleri görmek, bendeki merakı iyice artırdı. Dinlediklerim, bir yöneticiyi değil; bir şehri ayakta tutan değerlerin somut hâle gelişini gösteriyordu.
Bir Vefa Örneği: Selvi Kılıçdaroğlu’na Yapılan Ziyaret
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeğeni olan Düzgün Karabulut’un, Kılıçdaroğlu’nun sevgili eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun ameliyatı sonrası yaptığı geçmiş olsun ziyareti ise ayrı bir incelikti. İstanbul’dan kalkıp Ankara’ya gelmesi, aile bağlarının sıcaklığını ve vefanın sessiz ama güçlü etkisini bir kez daha hatırlattı. Hayat bazen insanı hiç ummadığın yerlerde, aynı noktada buluşturuyor; ortaya da sıcaklık, zarafet, insanlık çıkıyor.
Ankara’da Bir Masanın Çevresinde Toplanan Değerler
Erkan Sağun’un eniştesiyle tanışmamız, sohbetin derinleşmesi, paylaşılan hikâyeler… Bunların hepsi bana şunu gösterdi:
Şehirler değişir, makamlar değişir; fakat gönülden gelen samimiyet hiç değişmez.
Ankara’daki o masada yılların dostluğu, içtenliği ve saygısı vardı. Ve konu her döndüğünde Tunceli Valisi Şefik Aygöl’e gelirken söylenen her kelimenin içtenliği dikkat çekiciydi.
Makamdan Önce İnsan Olmak
Düzgün Karabulut’un sosyal medyadan gösterdiği görüntüler, Vali Aygöl’ün yaptığı hizmetlerin yalnızca bir görev değil; vicdanla, insanlıkla yürütülen bir emek olduğunun kanıtıydı. Toplumun ayakta kalmasını sağlayan şey çoğu zaman büyük projeler, gösterişli adımlar veya yüksek perdeden konuşmalar değildir. Saygı, adalet, insaniyet ve birliktir.
Son günlerde Ankara’da ve başka şehirlerde karşılaştığım insanlar, duyduğum cümleler bu değerlerin hâlâ dimdik ayakta durduğunu gösteriyor. Tüm bu sohbetlerde sürekli tekrarlanan bir isim vardı: Tunceli Valisi Şefik Aygöl.
Hakkında duyduklarımı merak edip araştırınca karşıma çıkan tablo sadece şaşırtmadı; açıkçası gururlandırdı da. Çünkü bir yönetici, önce insan olmalı. Onun duruşunda da tam olarak bunu gördüm.
Tunceli’de Sessiz, Gösterişsiz Bir Emek
Vali Aygöl’ün çalışmalarına baktığınızda reklamdan uzak ama yürekten gelen bir çaba görüyorsunuz. Temelinde şeffaflık, vatandaş odaklı yaklaşım, kültürel mirasa sahip çıkma, gençlere ve eğitime verilen değer, üretimin ve ekonominin canlanmasına yönelik sessiz ama sağlam adımlar var.
Ve insan ister istemez soruyor:
“Bir vali bu kadar mı mütevazı, bu kadar mı halkın içinde olur?”
Anlatılanlar, bu sorunun cevabını çoktan vermiş durumda.
İyi İnsanlar, Dokundukları Her Yeri Güzelleştirir
Her şehirde başarı hikâyeleri vardır; bazıları ise sessiz yazılır. Gösterişsiz, abartısız, tamamen iyi niyetle. Tunceli Valisi Şefik Aygöl’ün hikâyesi de bu sınıfa giriyor. Düzgün Karabulut’un paylaşımlarıyla başlayan merakım; gördüklerim, dinlediklerim ve duyduklarımla bir hayranlığa dönüştü. Çünkü insanın kalbini güzelleştirenler, şehirleri de güzelleştirir. İyi niyetle atılan her adım, geleceğe ışık olur.
Bu yüzden Sayın Vali Şefik Aygöl’e bir kez daha saygı ve selam gönderiyorum. Emeğiyle, vicdanıyla ve duruşuyla güzel bir iz bırakan tüm insanlara da ayrıca teşekkür ediyorum.
Bir Güzel Günün Güzel Sonu
Ve elbette günün finali de güzeldi:
Marmaris Yat Marina Spor, Kulu Belediyespor’u 2-1 yenerek 3 puanı aldı.
Biz de yüzümüz gülerek, huzurla Marmaris’e döndük.
Allah'a emanet olunuz.