Bankalar, Aydem, Digitürk,Telekom, Turkcell, Vodafone, Avea, v.s.
Bu ve buna benzer kurumlar bizlerle dalga geçiyorlar. Onların açgözlülüğünün bir ucu bucağı yok.
Çok güzel uyduruyorlar.
Yıllık hesap işletim ücreti, dağıtım bedeli, kaçak elektrik bedeli, sabit ücret, katı atık bedeli, evsel atık ve daha birçok ad altında vatandaşı soymaya doymuyorlar.
Gazetelerde, haberlerde falan sıkça görüyoruz.
‘’Tüketicinin zaferi’’
‘’banka kredileri için dosya parası alamayacak’’
‘’Yargıtayın kararına göre yıllık hesap ücretim kararı alınamayacak’’ gibi.
Ama öyle bir sistem var ki bu kurumlar ne yargı kararı tanıyor, ne hukuktan çekiniyor. Hiçbir kaygı ve endişe duymuyorlar.
Yargıtay bir karar veriyor adamlar hiç takmıyor.
Kanun çıkıyor. Sanki bu ülkenin kanunu değil de Mozambik’te çıkmış bir kanun gibi davranıyorlar.
Borcunu ödeyip kapattığını sanıyorsun beş altı ay sonra icradan bir kağıt geliyor. Asıl borç tutarı bir buçuk lira, icra masrafı ve avukatlık ücreti ile birlikte 300 lira.
İnsanın bunlarla uğraşması için avukat olması gerekir diyeceğim ama avukatlar bile bunlardan bıkmış kendi işleri için dahi uğraşmıyorlar.
İşte bir ülkede yargı kararları böyle hiçe sayılırsa, herkes bildiğini okumaya devam ederse huzurdan bahsedemezsiniz.
Gaziantep bombacısı kaç kez terör örgütüne üye olmaktan, propagandasını yapmaktan içeri girmiş çıkmış. En son çıktıktan sonra bomba patlatıp masum insanları öldürdü.
Polis hırsızı yakalamaktan bıkmış durumda ama hırsız hırsızlıktan bıkmış değil. Adamlar elli kere de hırsızlık yapsalar serbest kalıyorlar.
Adam polise mukavamet ediyor. Polis biber gazı sıktı diye açığa alınıyor.İnsan hakları tacirleri hemen ayağa kalkıyorlar. Çığırtkanlık yapıyorlar.
Amerika’da polis, vatandaşa bağırır. Ellerini başının üstüne koy,arkanı dön.Eğer bunu yapmazsanız polisin sizi vurma hakkı vardır.
Bankalar bile o kadar Yüksek Mahkeme kararına rağmen hala bildiklerini okumaya devam ediyorsa, hırsızdan, dolandırıcıdan teröristten hiç medet ummayın.