Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) 4. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Antalya‘da gerçekleştirildi. Erkan Güral, tek aday olarak girdiği seçimde, ikinci kez TÜGİK Genel Başkanlığını üstlendi. Güral’in yönetim kuruluna Marmaris MAGİAD Başkanı Süleyman Erdaş’ta girerek ilçemizin gururu oldu.
TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, “Ekonomi 2012′de yüzde 6 – 6,5 aralığında büyüyünce sakın şaşırmayın. Türkiye, ekonomik anlamda ulaşılması güç bir noktaya emin adımlarla gelmiştir ve daha da ileri gidecektir. Genç işadamları olarak kriz söylemleri, itibar ettiğimiz söylemler değildir,” dedi. Erkan Güral, yalnızca bir yıl içerisinde TÜGİK üyeleri arasında 500 milyon TL’nin üzerinde yeni ticaret hacmi oluşturduklarını ve 35 bin ek istihdam yaratarak işsizliğin tek haneli rakamlara düşmesine katkıda bulunduklarını belirtti.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu’nun (TÜGİK) 4. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı, 400′ün üzerinde TÜGİK üyesinin katılımıyla 18 Şubat 2012 tarihinde Antalya‘da gerçekleştirildi. Geçtiğimiz iki yıl boyunca TÜGİK’in Genel Başkanlığını yürüten Erkan Güral, tek aday olarak girdiği Genel Kurul’da üst üste ikinci kez Genel Başkanlığa seçildi. Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, milletvekilleri, Antalya Vali Yardımcısı Sayın Mehmet Yavuz, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Nafi Güral ile çok sayıda işadamının katıldığı Genel Kurul toplantısı, yerel ve ulusal basın tarafından da takip edildi.
Erkan Güral: “Ekonomi 2012′de yüzde 6 – 6,5 aralığında büyüyünce sakın şaşırmayın.”
TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Türkiye‘nin ekonomik büyüme anlamında Çin‘le birlikte dünyanın liderliğini yaptığını belirterek, “Ekonomimiz Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en parlak dönemini yaşıyor. 2012 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 6 – 6,5 aralığında büyüdüğünü gördüğünüzde sakın şaşırmayın,” dedi. Türkiye‘nin ekonomik anlamda ulaşılması güç bir noktaya emin adımlarla geldiğini ifade eden Güral, bu noktada genç işadamlarına önemli görevler düştüğüne dikkat çekerek, TÜGİK üyelerinin tempoyu hiç düşürmeden çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
“Genç işadamları olarak kriz söylemlerine itibar etmiyoruz.”
Erkan Güral, kriz söylemlerine itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Ülkemizde ekonomik değerlerin takip edilmesi ve iyileştirilmesine ne kadar önem veriliyorsa, toplumsal olaylara da aynı önemin verilmesinden yanayız. Ancak özellikle hem ekonomiyi hem de toplumsal duyguyu olumsuz etkileyen söylemlerden kaçınmayı tercih eden genç işadamlarıyız. Bu yüzden kriz söylemleri, itibar ettiğimiz söylemler değildir. Biz, dün yaptığımız gibi bugün de işimizi yapmaya, büyütmeye devam edeceğiz. Bu nedenle demokrasiden, anayasadan ve diğer sosyal olaylardan şikayetçi olmak yerine katkı sunmayı tercih ediyoruz.”
Konuşmasında yeni Türk Ticaret Kanunu’na yönelik düşüncelerini de açıklayan Erkan Güral şu noktalara değindi: “Tüm gelişmiş ülkelerin, büyük ekonomilerin sağlam ve kapsamlı bir ticaret kanununa sahip olduğunu unutmayalım. Yeni Türk Ticaret Kanunu, dünyada uygulanan modellerin konsolide edilmiş bir hali olarak değerlendirilebilir. Daha iyi işleyen bir ülke ticareti için bu Kanun zorunluydu ve yapıldı. Yeni TTK ile birlikte ticaret hayatımız da, şirketlerimiz de, ekonomimiz de güçlenecek.” Erkan Güral, kayıt dışıyla mücadeleye yönelik olarak yeni Kanun’un önemli getirileri olacağının da altını çizdi.
“Vatandaş parasını altına yatırıp banka kasasında saklıyor. Bankalarda özel kasa kalmadı.”
İşsizlik oranının tek haneye düşmesine, TÜGİK olarak son bir yıl içinde 35 bin ek istihdam yaratarak katkıda bulunduklarını belirten Güral, bu başarıyı Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine borçlu olduklarını söyledi. Güral, “Ülkemizdeki işsizliğin temel nedeninin mesleksizlik, iş beğenmeme ve yanlış meslek transferleri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle eğitim politikalarımızın da buna yönelik, yeniden yapılanması temel beklentimizdir,” dedi.
Girişimciliğin Türkiye için taşıdığı öneme dikkat çeken Erkan Güral, “Girişimcilik demek, istihdam ve ekonomik canlılık demektir,” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Girişimciliğin önündeki en büyük engellerden biri, ülkedeki birikimin sermayeye dönüşmemesidir. Yastık altı olarak tabir ettiğimiz ve mutlak surette ekonomiye kazandırılması gereken paradan söz ediyorum. Vatandaşlarımız parasını mevduata yönlendirmek yerine altına yatırıp, evinde ve banka kasalarında saklıyor. Bu yöntem o kadar çok tercih ediliyor ki, bankalarda özel kasa bulunamadığını görüyoruz.”