Son günlerde medyada Marmaris'in adının hep olumsuz haberlerle anıldığını görüyoruz. Ulusal basında bile Marmaris bu yönleriyle gündeme geliyor. Sayın Özcan Özgür Hamle gazetesinde Marmaris dağ başımı başlıklı yazısıyla gündeme getirdi bu durumu. Marmaris'te yaşayan herkes bu yazının altına imza atar. Kusur sadece esnafta değil. Kusur halkıyla yöneticisiyle herkeste.
Dünyanın en güzel doğasına sahip olan ama gözünü para hırsı bürüyen insanlar yüzünden en fazla tahrip edilen yeridir Marmaris.
Sözüm herkese değil ama Marmaris emek vermeden çok para kazanmak isteyenlerin yeridir.
Deniz kenarındadır Marmaris ama çoğu restorantta deniz balığı bulamayacağın ,çarşısında Çin malının hakim olduğu bu yöreye özgü bir şeye rastlayamayacağın bir yerdir.
Bir Capri adası kadar, Mkyanos, Santorini adası kadar güzel, Bodrum'dan çok çok daha güzel ama kıymetini bilmeyen ellerde harcanan bir yerdir Marmaris.
Tabi güzel derken Marmaris'in 30 yıl öncesinden bahsediyorum. Şu zamanın Marmaris'i birbirine hiç benzemeyen otelleri,mimari bütünlüğün yanından geçmeyen ucube binalarıyla İstanbul'un denizden uzak semtlerini andırıyor.
Bu şehre en büyük kötülüğü yapanlar 20-30 yıl önce yapmışlar.Bu kadar kötü bir şehircilik anlayışı cenneti bile varoşa çevirir.
Paranın oluk oluk aktığı zamanlar olmuş bu şehre. O zaman herkes bu değirmenin suyunun hep böyle akacağını düşünmüş. Nasıl olsa paralı turist geliyor diye diye dikmişler şekilsiz,ucuz,imara aykırı,projesine aykırı binaları.
Yeşil alanlar bir katikulliyle dükkan olmuş, işyeri olmuş kiraya verilmiş.
Marmaris'te mal sahibi çoğu insan işyerini kendi işletmek yerine kiraya vermek de bulmuş ferahlığı. Çoğu işyeri sahibi kendisi işletse yarısını dahi çıkaramayacağı fahiş fiyatlarla kiraya veriyorlar işyerlerini. Esnaf da bu yüksek kiraları çıkarmak için turiste saldırdıkça saldırıyor, kolundan dükkana çekiyor, kredi kartından 3 yerine 5 çekiyor ve saire. Kaç kişinin umrunda kiracısının hanutçuluk yaptığı, esrar sattığı falan.Yeter ki kirasını ödesin.
''Bana ne, kiralar yüksekse tutmasınlar, boşaltsınlar'' demek Marmaris biraz daha ayağa düşsün demektir.
Marmaris'in önderlerine sesleniyorum.
Bu gidişe dur demek için herkes bir araya gelmeli. Fedakarlık yapmalı.
Bu şehir yıkılıp yeniden inşa edilmeli. Otel sayısı azalmalı,dükkan sayısı azalmalı,tahrip edilen doğa tekrar canlandırılmalı.
Bu topluma önderlik edebilecek herkes şu soruyu kendine sormalı.
Para kazanmak mı, Marmaris'i mi kazanmak mı?
Bu ranta alışmış bir toplumdan bu fedakarlığı beklemek çok zor değil mi?