Abdullahoğlu yaptığı basın açıklamasında : '' Milli Eğitim Bakanı Sayın Selçuk' un 3 gün önce yaptığı açıklama hem içerik olarak hemde milyonlarca öğrenci ve velinin beklediği cevaplar bakımından tatmin edici olmaktan uzak kalmıştır '' dedi.
Abdullahoğlu devamla ''Sayın Bakan okulların kademeli açılacağını Mart sonuna kadar illerde pandemi durumuna göre karar alınacağını '' söylüyor.
Ve şöyle devam ediyor sayın Bakan : '' Geçen hafta köy okullarını açtık.Pazartesi ilk okullar ve 8.12.sınıflarda yüz yüze eğitim devam edecek. Ayrıca Ortaokul 5,6 ve 7.ci sınıflarda tüm derslere uzaktan eğitimle devam edilecek .Liselerde tüm sınavlar 1 Marttan itibaren 2 hafta içinde planlanacak. ''
Sayın Bakanın bu açıklamaları milyonlarca öğrenci ve veli için yeterli oldu mu? Hayır tabi. Merak edilen çok sayıda soru ve belirsizliğin cevabı bu açıklamada yok.
Örneğin 5 milyon civarındaki öğrencinin tableti olmayışı ya da internet erişim imkansızlığı nedeniyle durumu ne olacak ?
Sonuçta derse erişemeyen ve yeterince hazırlanamayan milyonlarca öğrencinin girmek durumunda kalacağı sınavlarda yaşayacağı başarısızlığın sorumlusu kim olacak ?
Öte yandan Sayın Bakan '' karne verebilmek için sınav şart '' diyor. Peki, bu doğru da müfredat ve dersleri tüm ülke okulları aynı koşul ve imkanlarla izleyebiliyor mu ?
Örneğin devlet okullarıyla özel okullarda öğrenciler aynı düzeyde ders izleme koşullarına, kalitesine ve imkanına sahip mi ?
Abdullahoğlu şöyle devam etti: Sayın bakanın dün '' 657 bin tabletin büyük bölümü dağıtıldı'' demesine bir anlam vermek de güç.
Ülkede 5 milyona yakın öğrencinin tabletsizlik yada internet erişimi olmayışından zaten eğitime ulaşamadığı biliniyor.
Böyle bir ortamda bu açıklama bir çaresizlik ifadesidir.
Fatih projesi fiyaskosu ve onu izleyen onca yıllar boşa geçirilmiş ve eğitimde önemli bir süreç hatta son 20 yıllık bir eğitim nesli kaybedilmektedir.
18 yılda altı Milli Eğitim Bakanı değiştirip milli eğitimi tepeden tırnağa yaz boz tahtasına çeviren AKP iktidarlarından daha fazlasını beklemek zaten boş hayalden öteye geçemez.
Bu ülkenin 18 milyon öğrencisine ve ülkedeki hemen her alanda olduğu gibi eğitimde de eşitsizliğin adaletsizliğin zirve yaptığı bir süreç yaşatılmaktadır.
Yenilik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kemal Abdullahoğlu açıklamasını şöyle bitirdi:
Son 18 yılda öğrenciler , eğitimine başladığı yıldaki yönetmelik ve müfredatla
okulundan mezun olamamış ve kısa aralıklarla sürekli yönetmelik ve müfredat değişikliklerine maruz bırakılmışlardır.
Böyle bir durum dünyada hiç eşi görülmemiş bir gelişmedir.
Sonuç olarak Hem öğrenci hem öğrenci velileri her yıl kargaşa ve belirsizlikler içinde kalarak çok ciddi bir odaklanma sorunu yaşadılar.
Pandemi nedeniyle uzaktan eğitim deyip milyonlarca öğrencinin tablet ya da internet erişim eksikliğini görmemezlikten gelerek , hala pembe tablolar çizmeyi anlamak mümkün değildir.
Bunu üstelik eğitimin içinden gelen okullar yöneten bir bakan yapıyorsa !
Milyonlarca öğrenci ve veliyi yakından ilgilendiren bu eğitim çıkmazında ağır bir vebal vardır.
Ve bu ağır vebalden ülkeyi ve eğitimi yönetenler sorumludur.
Tarih bunu böyle yazacak !