Son ağaçkesildiğinde
Son nehir kuruduğunda
Son balık tutulduğunda
Paranın yenmediğini anlayacaksın
demiş bilge bir Kızılderili.
Çocukken domatesi sadece yaz mevsiminde bulabilirdik.Çünkü kışın yetişmezdi.Bir zaman geldi biz yılın hergünü dometes bulabilecek hale geldik.Hormanların,suni gübrelerin ,GDO ların yüzü suyu hürmetine.
Marmaris'te yaşıyoruz.Ciddi bir sanayi kuruluşu yok.Denizin İstanbul'a ,İzmir'e göre daha temiz olduğu yerler buraları.Balık haline gidin bakın.Marmaris gibi yerde deniz çuprası bulabiliyor musunuz?Hepsi çiftlik.
Marmaris'te her yıl birkaç orman yangını çıkıyor.Orman dokusu giderek dar bir alana hapsoluyor.Marmaris'in bir 5 yıl çnce havadan çekilmiş fotoğrafı ile yeni çekilmiş bir fotoğrafının arasında nerdeyse dağlar kadar fark var.İnsanların uzak ülkelerden gelip bir beton ormanı içinde tatil yapıp para harcamasını bekliyoruz.
Bu sadece Marmaris'te değil.Dünyanın her yanında böyle.Madagaskar Afrikanın doğusunda Hint okyanusunun ortasında bir büyük ada.20 yıl öncesine kadar bu adanın % 95 i dünyanın en bakir ormanlarıyla kaplıyken şimdi ormanlık alanların sayısı % 30 a kadar düşmüş durumda.
Artık bazı balıkların nesli tükenmek üzere.
Doğal olan her şeyin nesli tükenmekte.
Doğru insanların nesli tükenmekte.
Kıyamet alametlerinden biri de insanların toprakları tarlaları tüketircesine boş alan bırakmadan yerleşim yeri yapmasıymış.
Daha düne kadar şehrin dışı sayılan yerler şimdi nerdeyse şehir merkezi.Her yerde mantar gibi türeyen binalar.
Doğal olmayan sadece sebzeler falan değil.En kötüsü artık insanların da doğasından uzaklaşmaları.Farzı misal bir miktar nakit paranız var .Kaçtane arkadaşa sahipsiniz bu parayı emanet edebileceğiniz.
Marmaris'te insanlar camları kapıları açık bırakıp evden uzaklaşacak kadar birbirlerine güveniyordu.Şimdi pancurlar demir parmaklıklar yapılıyor.Zaten bir memlekette ikinci üçüncü kattaki pencerelere bile demir parmaklıklar yapılıyorsa o şehirde huzur yoktur.Sadece doğa değil insanlar da bozuluyor.
Galiba dünyanın sonu sandığımızdan daha yakın.