şike iddiaları

.

Ne olursa olsun kazanan olmak  bütün damarlarımıza işledi bizim.

            Kazanılan şeyin onurlu olmasının hiçbir önemi yok. Kazanılan şeyin dürüstçe kazanılmasının hiçbir önemi yok.Nasıl olursa olsun ama kazanan biz olalım.

            Bu kafa yapısı 80'li yıllarda filizlenmeye başladı.Yaşadığımız bu zaman diliminde de tavan yaptı.

           Futbolda şike operasyonu çürümenin, yozlaşmanın, hilenin hurdanın hiçbir sınır tanımadığını, sirayet etmediği hiçbir yer kalmadığını gösteriyor.

            Bir spor dalında başarılı olmak için ne paralar  dönüyor kim bilir?

            Ne ünlü isimler ne kirli ilişkiler içine giriyor kim bilir?

            Zaten dünyanın parasını kazanan futbolculardan bazılarının doymak bilmemesi ne tuhaf değil mi?

           Ne pahasına olursa olsun kazanma ilkesizliği Türkiye'nin en ciddi sorunlarından biridir.           

           Bakın siyasi partilere. Seçim kazanabilmek için kimisi her ay bilmem ne kadar para vermeyi vaat ediyor, kimisi ülkeyi bölmeyi vaat ediyor. Kimisi askerliği kaldırıyor. Olmayacak yerlerde olmayacak partiler birbirlerini destekliyor. Kimisi meclise girmiyor. Kimisi giriyor yemin etmiyor. Kimse çıkıp da dürüstçe ''bizim gücümüz buna yetmez,herkese bilmem ne kadar aylık bağlarsak Yunanistan gibi batarız'' demiyor.Amaç sadece günü kurtarmak. Seçim zaferi kazanmak.

         Tıpkı üniversite sınavlarında ki şike iddiaları gibi.

          Amaç hileli de olsa   iyi bir yeri kazanabilmek.

          Soruların çalınması, birilerine önceden verilmesi, kopya çekilmesi hiç önemli değil.

          Başka insanların hakkını yemişler, hiç önemli değil. Onlar işlerini halletsinler de gerisi hiç önemli değil.

          Biz doğruları yanlışları bile tartamayacak hale gelmişiz.

          Bir yanlışı yapanın bizden mi yoksa karşı taraftan mı olduğunu önemli. Yanlışın kendisi değil.

          Bu tatminsizlik, bu doymak bilmemek ne siyasi iktidarın suçu,ne hayat pahalılığının ,ne internetin ve gelişmiş teknolojinin.

          Suç giderek azalan ve bizi terk etme noktasına gelen insanlığımızın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri