Şeytan taşlanmalı ama…

.

Birkaç gün önce TV ekranlarında bir kez daha milyonlarca hacıyı şeytan taşlarken gördüm. Mina'da her yıl toplanan hacılar, yedişer taş satın alıyor ve taşlıyorlar. En az bir milyon hacı gitse, yedi milyon taş şeytana atılıyor.   Kendi kendime durup düşündüm bütün kötülüklerin kaynağı tanrının bu lanelti yaratığı bu kadar mı akılsız? Birileri gelip onu taşlasın diye o taşlandığı yerde hep öyle sabit duruyor mu?   

Mutlaka tanrının mümin kulları iyi bir iş yaptığının düşünerek taşlıyorlar şeytanı. Ama şeytan yinede bildiğini okuyor dünyamızda.  Ne menem şeydi bu şeytan?  Nerden gelmiş nereye gidiyor bir bakalım:

“Şeytan” kelimesi İbraniceden gelmedir. Araplar “İblis” der. Lanetlenmeden önce, Şeytanın asıl adı El Hakem'di. cinlere ve perilere tam bin yıl hakemlik etmiştir. Az bir iş değil bu. Bir ara nasıl olduysa, cinler arasında bir kargaşa çıktı. İblis, yani El Hakem, müdahale etmedi kargaşaya. Bu kargaşayı herhalde onların iç işleri olarak gördü. Ama kâinatın yaratıcısı buna göz yummadı yaşanan kargaşaya ateşle müdahale etti. Bir yığın Cin helak oldu. İblis, Tanrı'nın bu gazabından.  nasıl olduysa, kıl payı kurtuldu.  Adem yaratılıncaya kadar sade ve samimi bir Melek olarak yaşadı. Tanrı Âdem'i balçıktan biçimlendirip, O'na hayat üfleyince, ve tüm Melekleri, Âdem'e secde etmeye çağırdı.  El Hakem şu savunmayı yaptı:
“Sen beni ateşten, O'nu topraktan yarattın, ben ışık ve hava, o ise sadece toprak olduğuna göre, O'na secde etmeyi kendime yediremem, o bana secde etmeli.”
Bunun üzerine Tanrı, merhametine sığınıp af dilemediği ve kendisine secde de etmediği için El Hakem'e 'Aduvvullah,' yani Tanrı düşmanı adını verdi. O Nedameti ilk reddeden yaratıktır. Şeytan öyküsü böyle başladı ama köprülerin altından çok sular geçti.  Herşeyin renginin değiştiği dünyamızda pek tabiki şeytanın da rengi biçimi değişti.

Peki günümüzün şeytanı kim ve nerede yaşıyor? İşte bu bilince çıkarılmadığı için için bana göre şeytan yanlış yerde aranıyor yanlış yerde taşlanıyor.  Bu yüzden her yıl milyonlarca kişi tarafından taşlandığı halde şeytan denen bu lanetli yaratık “bana mısın” demiyor ve dünyanın dört bir köşesinde hükümünü sürdürüyor.  Oysa yedi milyon taşın Amerikan tanklarına yöneldiğini düşünün. Allah'ın taş yağdırmasına benzer bu

Tüm kötülüklerin kaynağı şeytan elbette taşlanmalı.   Bu yüzden müslümanlar güzel bir iş yapıyorlar şeytanı taşlamakla ama ben bu samimi insanları karavan atış yapan askerlere benzetiyorum  

Şeytan nerede mi? Şeytan her yerde…. Öyle ise gelin bulunduğumuz yerde şeytanı arayıp bulalım. Eğer hedefi tutturarak taşlayamazsak daha çok canımız yanacak. Şeytan,  şeytan olduktan sonra büyüdü güçlendi imparatorluk kurdu Şimdi onun orduları var silahları var. Ajanları var işbirlikçileri var. Onun her yere hükmü geçiyor. Onun hükmünün geçmediği tek mekan var Birirbirine kenetlenmiş insasnların vatanlarında yer bulamıyor çekip gitmek zorunda kalıyor   

Bizim topraklarımızıda da Cumhuriyetle birlikte çekip gitti bir süre sessizliğe gömüldü. Ve sonra 50 li yıllarda yeniden çıktı sahneye… “Kömünizm Öcüsüyle” korkuttu bizi. Ya ben ya onlar dedi. Ve sen dedi ülkeyi yönetenler. O'da “Kore'ye asker gönderin” dedi.  Uyduk şeytana gönderdik askerlerimizi “Ölen öldü kalan sağlar bizimdir” diyerek tanrının emri ile değil, şeytanın emriyle gönderip savaşta kaybettiğimiz evlatlarımıza “şehit” sağ kalanlara “Gazi” dedik. O gaziler şimdi soruyor “Sahi biz niye gitmiştik Kore'ye?” Şimdi anlıyorlar ki bu bir şeytan oyunu idi.

Ama şeytan oyunu bu topraklarda hala sürüyor İşte yine emrediyor bize… “Talibanla savaşacak asker gönderin askerleriniz Afganistan'a gidip yan gelip yatmasınlar savaşsınlar.  Tez elden gelin ve öğütlerim olacak” diyor şeytan. Dinine bağlılığından şüphe duymadığım başbakanımız bu çağrıya uyup uçup gitti şeytanın mekânına.

Diyecekmişki “Kabile biraz daha asker göndereceğiz ama onları oraya savaşmak için değil afgan halkına sağlık yol su hizmetleri sunsunlar diye göndereceğiz”.  Peki, Şeytan buna “olur” mu? Diyecek. Elbette “olur” demeyecek,  “Bu bir emirdir” diyecek. İşte biz başbakanımızın şeytan karşısındaki dirayetini bu emre ne derece uyup ne derece uymayacağı ile test edeceğiz. Bunun için bekleyip göreceğiz…  

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Köşe Yazıları Haberleri