Sansür heryerde

Berhan Şimşek 'İktidar kendi medyasını oluşturuyor'


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) meclisi üyesi, İstanbul eski milletvekili sinema oyuncusu Berhan Şimşek, partililerince Marmaris'te düzenlenen söyleşinin konuğu oldu. Berhan Şimşek söyleşi boyunca, Ak Parti hükümetini ve Başbakan Erdoğan'ı ağır bir şekilde eleştirdi.



Berhan Şimşek, Marmaris'te CHP ilçe örgütünce 'Ellegance' adlı Otel'de düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katıldı. Aralarında CHP'li Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, Muğla İl Genel Meclisi üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 500 kişinin izlediği konferansa, 24 Temmuz tarihinin önemine değinerek başladı. “Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedinin imzalandığı gün” diye tanımladığı Lozan Antlaşmasının 86., Türk basınından sansürün kaldırılışının 101. yıldönümü olduğunu hatırlattı. Konferansı takip eden gazetecilerin '24 Mart Basın Bayramı'nı kutlayan Berhan Şimşek, sansürün, askeri darbelerin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetleriyle geri döndüğünü öne sürdü ve şöyle konuştu:
“20. yüzyılın başında Padişah 1. Abdülhamit'in kaldırdığı sansür, şimdi Türkiye'de yok diyebilir miyiz? En büyük sansür var. Padişah 1. Abdülhamit döneminde kaldırılan sansür Sultan Tayip döneminde yeniden başladı. Bu ülkede sansür, 12 Mart, 12 Eylül gibi askeri darbe dönemlerinden, faşizm dönemlerinden daha fazla var. Sultan Tayip 'Şu şu gazeteleri almayın' diyor, beğenmediği gazetecileri, her yere almıyor, gazetecilere bağırıyor. Kendi yazılı ve görsel medyasını oluşturuyor. Basın danışmanları gazetecileri tehdit ediyor. Bakın, Türkiye Radyo ve Televizyonları'nın bile adı değişti. 'Tayyip Radyo Televizyon' oldu. Bu televizyonda varsa yoksa, kendi tarikatları, cemaatinden olanların vaazlarını dinliyoruz. Her açtığımızda, vaaz dinliyoruz. TRT diye bir kurum kaldı mı?”

'ÇAĞ MI ATLADIK İP Mİ ATLADIK?'
Berhan Şimşek, Ak Partinin hükümet olduğu 2002'den bu yana Türkiye'nin hem ekonomik hem de ahlaki çöküş içine girdiğini de ifade etti. Dış borç ve işsizliğin arttığını, 60 bin kadının 'hayat kadını vesikası' almak için sırada beklediğini kaydeden Şimşek, şunları söyledi:
“Onlar hükümeti devraldığında, 200 milyar dolar olan dış borç, 500 milyar dolara çıktı. Yüzde 9,6'lık işsizlik oranı yüzde 15-16'lara yükseldi. Üstüne üstlük bunlar olurken, Erdemir satıldı, Tüpraş satıldı, bu paralar nereye gitti. 3 dönemdir bütçe, gemicik oldu, Maliye Bakanı'nın oğluna servet oldu. Çağ mı atladık, ip mi atladık? Teğet mi geçti deldi de mi geçti. Tayyip'i teğet geçmiş olabilir ama milleti merkezinden deldi geçti. Bakın, bu ülkede 60 bin kadın vesika almak için bekliyor. Ayıp, utanır biraz insan”

Başbakan Erdoğan ve Ak Parti Hükümetinin yasama ve yürütmeden sonra yargı, mülkiye, adliye ve askeriyeyi 'cemaat'lerinin eline geçmesini planladıklarını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bu duruma müdahale etmediğini ileri süren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Padişah Tayip, 'yasama, yürütme, yargı hepsi benim olsun' istiyor. Böyle demokrasi olabilir mi? Bir de adliye, mülkiye ve askeriyeyi yavaş yavaş ele geçirmeye çalışıyorlar. Çankaya Köşkü'ndeki dikenli Gül, ne yapıyor? Noterlik görevi yapıyor.”

Konferans boyunca, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun hiç de iç açıcı olmadığını vurgulayan Şimşek, salonda bulunan partililerine şöyle seslendi:
“Bunların oyununu bozabilecek tek Parti CHP'dir. Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. BU partiyi iktidara taşıyacak olanlar da sizlesiniz, halk.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Siyaset Haberleri