SANDALYE ALTIMIZDAN KAYARKEN

Toplumsal hafızanın en büyük yanılgısı, başımıza gelenlerin “bir anda” olduğuna inanmasıdır. Oysa hiçbir şey bir anda olmadı, olmuyor. Sandalye yavaş yavaş kayıyor altımızdan; hem görüyoruz hem hissediyoruz… Ama yine de görmezden gelmeyi seçiyoruz.

Bu ülkenin insanı “abdal” değildir. Saf değil, cahil değil, olup biteni anlamayacak durumda hiç değil. Peki o zaman neden bunca olup biten karşısında suskunuz? Neden bir şeyler yanlış giderken bile, sanki hayat olağan akıyormuş gibi davranıyoruz?

Belki alıştık. Belki yorulduk. Belki de bir şey değişmeyecek duygusu, üzerimize çöken görünmez bir battaniye gibi hepimizi uyuşturdu. Ama yine de bir gerçek her geçen gün daha net ortaya çıkıyor: Biz susarak, görmezden gelerek, aynı döngüyü besliyoruz.

Sosyal adaletten ekonomiye, çevreden eğitime kadar pek çok alanda zeminin kaydığını biliyoruz. Her gün biraz daha kırılan dengeleri yaşıyoruz. “Farkında değiliz” diyemeyiz çünkü en çok da biz etkileniyoruz. Pazardaki fiyatlardan, yağmalanan doğadan, hak ararken duyulan çaresizlikten bihaber değiliz.

Öyleyse sorun ne?

Sorun; hakikatin acıttığını bildiğimiz için yüzümüzü başka yöne çevirmemiz. Sorun; sorumluluk aldığımızda yükün ağır olacağını bildiğimiz için sessizliği tercih etmemiz. Sorun; “ben tek başıma neyi değiştirebilirim ki?” umutsuzluğu. Ve belki de en önemlisi, bize sürekli “sus!” denildikçe, zamanla gerçekten sessizleşmemiz.

Oysa değişim, önce yanlışı görmekle başlar. Görmezden gelerek hiçbir sorun çözülmedi, çözülmeyecek de. Sandalye kaydıktan sonra değil, kayarken müdahale etmek gerekir.

Bu nedenle bugün belki küçük bir adım atmalı:
Kendimizi kandırmayı bırakıp hakikatin gözünün içine bakmalıyız.
Çünkü biz abdal değiliz, hiçbir zaman da olmadık.
Sadece neyin farkında olduğumuzu söylemekten çekinir hâle geldik.

Ama unutmayalım:
Sandalye kayarken susanlar, düştüğünde şikâyet etmeye hakkı olmayanlardır.
Allah'a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri