Bazen hayat bize öyle güzel dostlar sunar ki, onları tanımak bir ayrıcalık olur. İşte Pekcan Türkeş, benim için tam da böyle bir dost.
Pekcan, sadece bir dost değil, aynı zamanda çok yönlü bir insan. Hem avukat hem oyuncu… Hukukun sert kurallarını bilen ama sanatı da yüreğinde taşıyan biri.
Ama Pekcan’ı özel kılan sadece oyunculuğu ya da avukatlığı değil, aynı zamanda Marmaris sevdalısı olması. Burası onun için sadece bir tatil beldesi değil, bir yaşam alanı, bir tutku. Yurt dışı ve Marmaris üzerine yazdığı gezi yazılarıyla bölgenin güzelliklerini herkese anlatıyor, bizim haber sitemiz www.gundemgazetesi.net’te kaleme aldığı yazılarla bölgenin ruhunu sayfalara taşıyor. Onun gözünden Marmaris’i okumak, adeta buranın sokaklarında dolaşmak gibi.
Dostluk dediğin, yıllara meydan okuyan bir bağdır. Pekcan Türkeş ile kurduğumuz bağ da öyle. Geçen yıllara, mesafelere, hayatın getirdiği zorluklara rağmen hep aynı samimiyetle devam etti. Bazen eski anıları konuşur, bazen yeni projeler üzerine kafa yorarız. Ama bazı sürprizler vardır ki insanın yüreğinde ayrı bir yer edinir.
Kızımın düğününe katılması da işte böyle bir sürprizdi. Yoğun programına rağmen hiçbir şey söylemeden düğün günü yanımızda olması, dostluğun sadece sözle değil, yürekle de yaşandığını gösterdi. O an göz göze geldiğimizde hissettiklerimi anlatmak zor. İşte gerçek dostluk bu; mesafe, zaman, hiçbir şey fark etmez. O, gerçekten her zaman yanımda, her durumda benimle.
Hayatın içinde her rolü başarıyla oynayan, dostluğuna her zaman güvenebileceğim bir insan. Onun gibi insanlar, bu dünyada iz bırakır. İyi ki yollarımız kesişmiş, iyi ki hayatımızda böyle güzel insanlar var!
Pekcan Türkeş’in Marmaris'e olan sevgisi ve dostluğumuz, gelecekte de nice güzel anılar biriktirmeye vesile olacak. On parmağında on marifet, gerçekten büyük bir usta, yaşayan bir efsane.
İstanbul/ Beyoğlu
3 Nisan 2025