Recep Peker Faşist İtalya ve Nazist Almanya'yı inceleyip, örnek alarak Türkiye'de benzeri bir sistem kurulmasını teklif ettiğinde Atatürk'ün çok sert karşılık verdiği bilinir.
Az bilinen ve nedense az konuşulan bir gerçek ise Ata'nın şu sözleridir: Görülüyor ki varmak istediğimiz hedef henüz, en yakın arkadaşlar tarafından bile zerre kadar anlaşılmış değildir. Biz öyle bir idare, öyle bir rejim istiyoruz ki; bu memlekette bir gün Padişahlığa taraftar olanlar dahi bir fırka (Parti) kurabilsinler. (Hasan Rıza Soyak, Atatürk'ten Hatıralar)
Recep Peker dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteridir. Atatürk'ten sonra ortaya atılan Kemalizm ideolojisi, işte Ata'nın dediği o verilmek istenilen hedefi anlayamamış olanların ürünüdür.
Bugün, insanlığın ortaklaşa bilincinin ürettiği demokrasi anlayışını benimsemeye uygun bir Türkiye vardır. Unutulmasın ki bu Türkiye'nin bu durumuyla, varlığını Ata'ya borçluyuz. Yine de hatırlamalıyız ki demokratik gelişmemiz önünde ki engellerden birisi de Ata'nın hedefini anlamamış olanlardır.
Neden mi söz ediyorum?
İnsanların üniversitede okuyabilmek için başlarının üzerindeki örtüye, örtünün bağlanış biçimine karışmayı Kemalizm sananlardan elbette
Atatürk Padişahlığı isteyenler Partisinin bile kurulması ortamını isterken, yüzde on barajını koyanlar ve hala savunanlar acaba yüzde kaç demokrattırlar?
12 Eylül darbecilerinin yargılanması için Anayasanın önleyici maddesi üzerine destanlar yazıp, Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını -seçim öncelerinde söz verdikleri halde- neden gündeme getirmezler?
Neden Alevi Müslümanların ibadet yerleri olan Cemevleri yasa kapsamına alınmaz? Neden Sünni-Müslümanlara verilen haklar Alevi-Müslümanlardan esirgenir?
Ve neden İl valilerimizden sadece bir kişi alevi kökenlidir? O da Danıştay kararıyla göreve dönmüştür. Müsteşarlar ve Genel Müdürler içinde Alevi kökenli var mıdır?
Sorular çoktur Yeni ve daha demokratik bir Anayasa'ya elbette gereklilik vardır.
Ama önce demokrasiyi anlamak, özümsemek, yaşamak ve hayata yansıtmak gerekiyor.
TAM DEMOKRASİYE NASIL ULAŞIRIZ
Öncelikle seçimlerin gerçekten halkın temsilcilerinin seçilmesini sağlayabilirsek Milletvekilliği ve Belediye aday dizinlerini (listelerini) Parti Genel Başkanları değil, parti üyeleri belirlerse Barajlar sıfırlanırsa
Düşünce, inanç, girişim özgürlüğü ve diğer hak ve özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılırsa
Yöneticiler, yönetimi, halkın temsilcileri, kitle örgütleri, meslek kuruluşları, gönüllü kuruluşlarla birlikte gerçekleştirme alışkanlığı edinirse
Ve hepsinden önemlisi demokratik kültür yaygınlaşır ve yönetenler de yönetilenler de demokrasiyi içlerine sindirirlerse
İşte o zaman tam demokrasi yolculuğumuz başarılı olur
Örnek alacağımız model ise hiçbir ülke değil, demokrasi kavramı olmalıdır.
Demokratik Anayasa'yı hazırlayacak olanların dikkatine sunulur.