Ülkenin gündemi Muhteşem Süleyman,Fenerbahçe ,Galatasaray ve saire.
Ama Marmaris’in gündemi deprem. Son bir ayda meydana gelen deprem sayısı, uzmanların Marmaris hakkındaki açıklamaları, deprem konusunda uzman bilim insanlarının Marmaris’e gelip özellikle Bozburun ve Simi arasında incelemeler yapmaları dikkatinizi çekiyor mu?
Hatta kimi işadamları,yetkililer ve saireler bu açıklamaların turizmi baltalayacağını söyleyerek uzmanlara kızıyorlar.O uzmanların uyarılarını yayınlayan medyaya,basına köpürüyorlar.
Bizim milletçe kaliteye,dürüstlüğe,can güvenliğine ,insan hayatına ne kadar ödem verdiğimiz herkesçe malumdur.
Başımıza kaç tane felaket gelirse gelsin bu felaketlerden ders almayacağımız konusunda da hemfikiriz.
Ben aslında kendimiz için endişelenmiyorum.
Bu duyarsızlıkla ,bu bencillikle yaşayacağımız her felaketin sorumlusu zaten bizleriz.
Marmaris’teki binaların büyük bir çoğunluğunun hala yapı kullanma ruhsatı yok.
Olanların da onaylı plan ve projesine ne kadar uygun olduğu tartışmalı.
Müteahhitler biraz daha para kazanmak için, belediyeleri yönetenler de biraz daha avanta alabilmek için yapamayacakları iş yok.
Ben sadece çocuklarımız için endişeleniyorum. Bir de yazın tatilini geçirmek için Marmaris’i seçen günahsız turistleri.
Uzmanlar yedi şiddetinden de büyük deprem olabileceğini bas bas bağırıyorlar.
Ama bizler yine vakur ve kaderci kişiliğimizle bekliyoruz.
Marmaris’teki okulların depreme dayanıklılığı ne durumdadır.
Şiddetli bir depremde çocuklarımızı felaketten koruyabilir mi?
Yoksa kağıttan kuleler gibi yerle bir mi olur?
Oteller farklı mı?
Oteller şiddetli bir depremde insanları koruyabilecek mi?
Bu konuda bir tane bile araştırma var mı?
Artık herkes biraz dürüst olsun. Herkes sorumluluklarının bilincinde olsun.
Herkes açık yüreklilikle okulların depreme dayanıp dayanamayacağını, dayanamayacaksa binayı güçlendirmek mümkün mü değil mi bunları düşünsün. Düşünmekle de kalmasın gereği yapılsın.
Dünyada en pahalı yakıtı tüketen bizleriz, en pahalı Iphone 5 bizde satılıyor, en yüksek özel tüketim vergileri bizde.
Ve en ucuz şey de bizde.
O da insan hayatı.
Eğer bir yerde yetkililer ‘’falanca okul binası çürük ,falanca kamu binası tehlikeli’’ falan derse emin olun ki orda düşündükleri insan hayatı değildir.
Akıllarında mutlaka o yeri ranta dönüştürmek vardır.
Bu kadar sorumsuz, vurdumduymaz, bencil bir topluma acımıyorum. Sadece ne olduğunu bilmeden ve hiçbir suçu günahı olmadan bu sorumsuzluğun bedelini hayatları pahasına ödeyecek çocukları ve masum insanları düşünüyorum.