OLİMPİYATLAR VE BAŞBAKAN

Sevgili okurlar evvelsi gün Başbakan ulusal televizyon programlarında Olimpiyatlarda başarısız oluşumuza çok üzüldüğünü ve bunu soruşturacağını aynı zamanda kendisini de sorgulayacağını açık yüreklilikle ifade ediyordu. Bravo Başbakana...

Olimpiyatlar dört yılda bir yapılan ve dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinin katıldığı büyük ve çok önemli spor şöleni. Bu yıl Çin'de yapıldı, dört yıl sonra Londra'da yapılacak.
Çin mükemmel hazırlanmış aynı zamanda ülkesinin büyük reklamını yaptı.
70 milyonluk Türkiye bir tane altın madalya aldı, alanda Rusya'dan 3 yıl evvel ithal edilmiş Türkçe dahi bilmeyen Çeçen bir Güreşçi. Eskiden bilhassa güreşlerde çok madalya alırdık şimdi o da yok. Voleybol, Futbol, Basketbol'de hiç yokuz. Üç tarafı denizle çevrili ülkemizden bir tane ilaç için bile yüzücü, kürekçi, tramplen atlamacısı, bırakın bronz madalyayı dereceye bile giremiyor. O zaman milyarlarca lira harcanıp yapılan yüzme tesisleri ne işe yarıyor, kendimizi mi eğlendiriyoruz?
Avrupa ülkeleri her altın madalya alındığında sokaklarda klaksonlar çalınıyor, televizyonlarda yayın hemen kesilip haber olarak veriliyor, halk coşuyor. Bizde ise ölüm sessizliği hakim. Yazık, gerçekten eskiden bu kadar geri değildik sporda, belki de yabancılar bu kadar ileri değillerdi de belli olmuyordu. Burada kanımca en önemli faktör hocalar. Hocalar dünyayı takip edecek lisan ve bilgiye sahip değilse nasıl bir Olimpiyat şampiyonu yetiştirecek?  AB ve ABD'de altın madalyalı sporcunun alacağı mükafattan fazlası hocasına verilir çünkü onu yetiştiren hocadır.  Bizdeki hocalar maalesef  doğru dürüst yabancı lisan bilmiyor ki, neyi nasıl takip edecek? Küçücük Yunanistana, Bulgaristana hatta 2 milyon nüfuslu Jamaika'ya bakıyorum gerçekten utanıyorum.
Kavga veya eleştiri olimpiyatları yapılsaydı bütün madalyaları bizim alacağımıza bahse bile girerdim.
Başbakan haklı,  bu işi acilen, hemde eline neşteri alıp çözmesi lazım.