O Vasat Birine!

.

Ben Döndüm Kendi Bedenime, O Vasat Birine!

Saat: 01:17. Tam dört saattir yeni yazıyı yazmaya başlama aşamasında beklemedeyim. Geçerli bir sebebim yok bunun için, biraz miskinlik yapmak geldi içimden… Hava güzel ben güzel; “Yine mi güzeliz yine mi çiçek?!” durumları var serin esen teras katında!


Çok şükür bir hikayeyi daha yüzümün akıyla bitirdim. En azından “saçmalamadığımı” düşünmüyorum; okuyanlardan genel olarak iyi tepkiler aldığım için de seviniyorum. Uzun bir zaman hikaye olmayacak, haftalık yazılarla burada olacağım ama belli de olmaz hani; “Bir daha asla evlenmeyeceğim!” dedikten sonra beş kez daha evlenen Seda Sayan gibi ben de yapabilirim bir sürpriz; hiç belli olmaz!


Şu güzel bahar günlerinde yine gözlemlemedeyim insanları. Genel olarak hep bu zamanlar çok güzel malzemeler çıkıyor bana. Bu noktada sorulabilecek “Topladığın malzemeleri ne yapıyorsun?” sorusunu “Şimdilik kendime saklıyorum!” diyerek cevapladıktan sonra meraklısı için, anlatmaya devam ediyorum. Geçtiğimiz yıl bu aylarda çevremde genel olarak bir “çift olma çabası” hakimdi. Herkes izdivaç programındaymış gibi birbirini tanıma, tanıma evresini aşma ve daha da ileriye taşıyıp “ilişki” ya da “ilişik” içinde olmaya gayret etme halindeydi. Bu yılsa böyle bir çaba göremiyorum keza çevremdeki insanlar bunları aştılar ve nişanlanmaya hatta daha da ileriye giderek evlenmeye başladılar! Yaşıtım olan birinin düğününde göbek atmak keyifli ama bir o kadar da “korkunç”!! Artık ben de takı sırasına girip kısa bir beklemenin ardından altınımı taktıktan sonra “Allah mesut ede! Bir yastıkta kocayın innnşalllahhhh!!!” modelindeki insanlardanım; yanarım yanarım da ona yanarım!


Bu sene de yaza doğru, kilolar verildi hızlı hızlı; on kilo devrildi! Geçen sene de yapmıştım bunu ama sonrasında kışın kazaklı montlu kıyafetlerle belli olmayan ve de sıcak tutan yağlarımı yeniden kazanmıştım. Bu yıl daha dikkatli olmaya söz verdim. Hamburger ve pizza partileri yarı yarıya azaltıldı, zayıflamaya azar azar devam ediliyor! Hayatımda görmediğim kadar çok bitki çayım var mutfağımda; adını bile bilmediğim bitkilerden oluşan… “Sağlıklı yaşamı” sevmeye çalışıyorum şu sıralar ama yine de hamburgerimle aramda görünmeyen bir bağ var. Rüyalarda buluşuyoruz arada, dokunulmaz olarak…



Yaza doğru pek çok albüm çıktı, çıkmaya devam ediyor, edecek de. İlk olarak Taylan'dan (Efe Çeki) almıştım yeni “Hande Yener albümü” haberini; “Hande'nin albümü bomba gibi geliyor!” demişti. Açık söyleyeyim “Abartmayı seviyor Taylan Efe!” demiştim kendi kendime ama bomba gibi geldi Hande ve gitmedi! (Taylan affet beni, bu şekilde anlatmasaydım olmazdı!) Bir ayı aşkın süredir baştan sona dinlediğim tek albüm “Hande'ye Neler Oluyor?”. “Pop müziğe geri dönüyor!” haberini aldıktan sonra sadece “şıkı şıkı” şarkılar yapacak diye ödüm kopmuştu ama öyle olmadı. Bu albüm de bu şarkılar da kolay kolay unutulmayacak gibi.


“Beni ne zaman arayacağını çok merak ediyorum!” diye mesaj atan eski sevgiliyle beraber tüm “ex aşklar” için Hande'nin “Bodrum” şarkısını dinleyerek noktalıyorum bu haftaki yazıyı. Kafalarına “sopa sopa” vurayım diye zorlanıyorum birileri tarafından ama “ilacın etkisi geçeli” çok oldu! Mülayim bir adamım ben artık, geçmiş mazi olmuş hey gidi hey! Önümüzdeki maçlarda iki takıma da başarılar dilemek lazım!


“Keşkelerin olmadığı bir yerde yaşamak isterdim,
Yalanların aktığı bir yerde susamak isterdim,
Senin olmadığın ülkelerde yaşlanmak isterdim,
Zamanının olmadığı bir günde buluşmak isterdim…”


İyi haftalar herkese…

kivanckoca@gmail.com                                           Mayıs'10 // İstanbul

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Köşe Yazıları Haberleri