Muğla Milletvekili Dr. Ali ARSLAN

Muğla Milletvekili Dr. Ali ARSLAN Emeklilerin Sorunlarıyla ilgili TBMM'de bir konuşma yaptı.

Muğla Milletvekili Dr. Ali ARSLAN Emeklilerin Sorunlarıyla ilgili TBMM'de bir konuşma yaptı.


ARSLAN "Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisinin lehinde söz almış bulunuyorum. Grup önerisi, Türkiye'deki emekli yurttaşlarımızın sorunlarının araştırılması, tespiti, sorunların çözülmesiyle ilgili bir öneri.
Gerçi Adalet ve Kalkınma Partisi sözcüleri muhalefet partilerinin bu hakkı kötüye kullandığını, Meclisin gündeminde başka konular olduğunu, o nedenle boşu boşuna Meclisin oyalandığını iddia ediyorlar. Hatta, bakın, telefon dinlemeleri gibi toplumun tümünü neredeyse bir paranoya hâline sokmuş çok önemli bir konunun tartışılması sırasında bile sabırsızlık gösteriyorlar. Türkiye'de belki de en büyük sıkıntıyı, ekonomik krizde en büyük sıkıntıyı çeken toplum kesimi olan emeklilerin sorunlarının tartışılması, sanıyorum, daha önemli bir konunun olmadığı konusunda hepimizin hemfikir olması gerektiği bir konu.
Değerli arkadaşlarım, bakın, Meclisin gündeminde neler var? Cumhuriyet Halk Partisi ya da diğer muhalefet partileri güncel sorunları burada gündeme getirmeye çalışırken bize sunulan gündemde neler var, kısaca onlardan bahsetmek istiyorum.
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Hırvatistan Cumhuriyeti arasında, İslam Konferansı Örgütü ile İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu arasında, Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Cumhuriyeti arasında -zaman geçmesin diye hangi anlaşmalar olduğunu söylemiyorum- Türkiye Cumhuriyeti ile Singapur Cumhuriyeti arasında, Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Cumhuriyeti arasında, Kuveyt Devleti arasında, Yemen Cumhuriyeti'yle, Oman Sultanlığı'yla birçok ikili anlaşmalar var gündemde.
Şimdi, Türkiye'deki emeklilerin sorunu, Türkiye'deki telefon dinleme sorunu bu konulardan daha mı az önemli, gerçekten sizi anlamakta insan zorluk çekiyor.
Değerli arkadaşlarım, emekli yurttaşlarımız büyük sıkıntı çekiyor. Siz de sanıyorum seçim gezilerinizde ya da seçim bölgelerinize gittiğinizde emekli yurttaşlarımızın sıkıntılarının ne kadar büyük olduğunu yerinde de tespit ediyorsunuzdur. Muhalefet partisi olarak bizleri gördüğünde yurttaşlar, bizleri gördüğünde “Aman işte en büyük sıkıntıyı biz çekiyoruz, bir an önce bu sıkıntının çözülmesi için Mecliste çalışmalar yapın.” diye neredeyse yalvarıyorlar yakarıyorlar. Sadece bize yalvarıp yakarmıyorlar, sanıyorum, size de aynı şeyleri yapıyorlardır.
Bakın, kimlere yapıyorlar? Seçim çalışmaları süresinde Sayın Mehmet Ali Şahin Antalya'da sokakları gezerken televizyonlar gösterdi. Yetmiş yaşında bir teyze, ayağındaki yırtık pabuçları göstererek “360 bin lira maaş alıyorum, 300 bin lira da kira veriyorum. Ne olur benim sorunumu çözün.” diye yalvardı, boynuna yapıştı, öptü, ağladı. Dedi ki “Git, sorunumu Başbakana ilet.” Ama demek ki Sayın Mehmet Ali Şahin unuttu, iletemedi ya da iletti, Başbakan duymazlıktan, görmezlikten geliyor emeklilerin sorunlarını.
Yine ben televizyon programında izlemiştim. O zaman Enerji Bakanıydı Sayın Hilmi Güler. Kendi ilçesinde, kendi köyünde emekli yurttaşlarımız tarafından “Ya, bizim sorunlarımızı çözmüyorsunuz.” diye neredeyse protesto edildi, tokalaşmak istemedi yurttaşlarımız.
Büyük sıkıntı çekiyorlar sevgili arkadaşlarım. Siz de sanıyorum bunun mutlaka farkındasınız ama nedense gereğini yapamıyoruz, nedense gereğini yapmıyorsunuz. Emekli yurttaşlarımızın yüzde 80'ini, 85'i açlık sınırının altında ücret aldıkları hâlde, bu Meclis bu insanların sorunlarının çözümü konusunda gerekli gayreti göstermiyor. Bizim amacımız o değil midir? Sıkıntı çeken yurttaşlarımızın, açlık sınırı altında bir zamanlar bu ülke için büyük değerler yaratmış bu emekli yurttaşlarımızın sorunlarını çözmek bu Meclisin en büyük sorunlarından birisi, en büyük hedeflerinden birisi olmamalı mıdır? Anlamakta zorluk çekiyorum. Niye efendim gündem için vakit geçiriyorsunuz, işte ikili anlaşmalar var gündemde. İkili anlaşmalardan daha mı az önemli emekli yurttaşlarımızın sorunları?
Sevgili arkadaşlarım, bakın, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği “2009 Emekli Profili Araştırması” yapmış, bir anket çalışması bu. O anket çalışmasından birtakım rakamlar vermek istiyorum, durumun ne kadar vahim olduğunu, durumun ne kadar önemli olduğunu anlayın diye. Birçok sorular var ama önemlilerini burada zamanım yettiğince sizlere söylemeye çalışacağım.
“Bakmakla yükümlü olduğu kaç çocuk var?” sorusuna yüzde 72,5'i “Bakmakla yükümlü olduğum çocuğum var.” diye cevap vermiş. “İşsiz çocuğunuz var mı?” diye sormuşlar. Yüzde 60,5'inin, emekli yurttaşlarımızın yüzde 60,5'inin işsiz çocuğu var. Bakın, nerelerde, ne durumdalar. “Emekli aylığından başka geliriniz var mı?” diye sormuşlar, yüzde 86'sı “Hayır, yok.” demiş. “Bir işte çalışıyor musunuz?” demiş, yüzde 10,7'si “Evet” diyor. Yani emekli maaşı yetmiyor, yüzde 10,7'si bu işsizlik ortamında iş bulup yetmeyen emekli maaşını yetirmeye, ayakta kalmaya çalışıyor. “Emekli aylığınızı yeterli buluyor musunuz?” sorusuna verilen cevap çok enteresan, yüzde 95,7'si, neredeyse tamamı, emekli aylıklarının yetmediğini söylüyor. Yüzde 75'i açlık sınırının altında ücretler alıyor emeklilerin. Biz ne yaptık? Altı aylık verdiğiniz zam 1,83.
Değerli arkadaşlarım, gerçekten trajikomik bir durum bu. Dediğim gibi bir zamanlar bu ülke için değerler yaratmış, sata sata bitiremediğiniz değerleri yaratmış bu yurttaşlarımıza bu zam, zam değil, zulüm.
Bir başka şey, bakın, belki de Adalet ve Kalkınma Partisinin önemli avantajlarından birisi de bu: O az maaşa rağmen bir mucize yaratıyor emeklilerimiz “Emekli aylığınızla sizden başka kaç kişi geçiniyor?” sorusuna “1 kişi” diyen yüzde 13, “2 kişi” diyen yüzde 32, “2'den fazla” diyen yüzde 48,5; “Sadece ben” diyen yüzde 5,1. Yani verdiğimiz bu kıt, açlık sınırının altındaki ücretle emekli sadece kendisi değil, bütün ailesini geçindirmek zorunda, 3 kişiyi, 4 kişiyi geçindirmek zorunda kalıyor. Yüzde 86,2'si “Hayır, sadece ben değil, başkaları da bu ücretten geçiniyoruz. Hep beraber geçiniyoruz.” diyor. Krizde biliyorsunuz aileler bir araya gelmeye çalıştı, çalışıyor.
Şimdi, bakın çok enteresan bir şey, hepimizin yüreğini sızlatmalı bu. Bu konuda ne olursunuz kendimize gelelim. Yani bu insanların sorununu çözmek için şu rakam hepimizi bir sorumluluk duygusuna yöneltmeli. Efendim “Ret…” “Kabul…” Reddedelim… Bakın, verdiğim rakam şu: “Evinize ayda kaç kilogram et veya et ürünleri giriyor?” Kaçtır biliyor musunuz arkadaşlar çoğunluğu? Yüzde 48,1'i “1 kilogramdan az et giriyor.” diyor. Arkadaşlar, günde 30 gram et giriyor, 30-35 gram. Şimdi, hakikaten yazık. Biraz önce bir rakam verdim. “Üç-dört kişi beraber yaşıyoruz.” diyor. Şimdi, bir aile düşünün, ayda 1 kilogramdan az et tüketiyor. Hakikaten yürekler acısı. Bu Meclis bunu çözmeyip de başka neyi çözecek? Bence Meclisin en büyük sorunlarından birisi bu. Bunu çözmek zorundayız.
Dengeli ve sağlıklı beslenebildiğinizi düşünüyor musunuz? Yüzde 81'i “Hayır.” diyor. Biliyorsunuz bu yurttaşlarımız -zaman zaman basına yansıyor, yürekler acısı- ucuz ekmek kuyruğunda can veriyorlar. Sabahın soğuğunda, köründe ucuz ekmek kuyruğuna giriyor ve can veriyor bu yurttaşlarımız. Hepimiz bir gün yaşlanacağız, hepimiz bir gün emekli olacağız. Ne olursunuz bu insanların sorunlarını -bırakın A partisi, B partisi, iktidar partisi, muhalefet partisi- hep birlikte çözmeye çalışalım. Hiç olmazsa vicdanımız rahatlasın.
Borcunuz var mı, sorusuna verdikleri cevap enteresan. Yüzde 25,7'si “Yok.” diyor; yüzde 74,3'ü “Borcum var.” diyor. Bakın, emekli maaşıyla bu insanlar, bu borçları nasıl ödeyecek? Yine, basında görüyorsunuz bu insanlar, bu borçlarını ödeyemedikleri için Başbakanlık önünde şakağına tabanca dayıyor, intihar edenler var, çıldırıp Konak caddelerinde çırılçıplak dolaşanlar var. Trakya'da bir emeklimiz kendisini meydanlarda yaktı. Ödeyemiyor borçlarını, yok. Değerli arkadaşlarım, yüzde 23'ü icra takibinde.
Sürekli bir hastalığı var mı? Evet cevabı neredeyse yarı yarıya, yüzde 47,7. Bakın, bu emeklilerimizin bazen bir, bazen iki, bazen üç -çoğu yaşlı insanlar- kronik hastalıkları var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ALİ ARSLAN (Devamla) – Siz ne yaptınız? Emeklilerden bile artık sağlık ocaklarında bile katkı payı alıyorsunuz. Ayda birkaç defa doktora gittiğini düşünürseniz o verdiğiniz 1,83'lük zam onu bile karşılamıyor. Hakikaten yürekler acısı bir durum değerli arkadaşlarım.
Sağlık Bakanını üzecek bir şey var: Hastanelerde aldığınız sağlık hizmeti sizce yeterli mi? Yüzde 82,7'si “hayır” diyor.
Zamanım yetmeyecek, o açıdan birçoğunu okumadan geçeceğim. Mesela diyorlar ki: Sizce ülkenizde en güvenilir kurum ve kuruluş hangisi? Hükûmet yüzde 6,8; Meclis 5,3. Ee, yani siz emeklilerin sorunlarına sırt dönerseniz elbette bu rakam 5,3 çıkar. Fazla bile çıkmış.
FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) – Kim yaptı bunları ya! Merak ettim.
ALİ ARSLAN (Devamla) – Veririm size kimin yaptığını.
Değerli arkadaşlarım, emeklilerin ve yaşlıların toplumda hak ettikleri saygınlığı gördüklerine inanıyor musunuz? Sizin verdiğiniz cevap, yüzde 94,8'i “hayır” diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
ALİ ARSLAN (Devamla) – Şimdi, sevgili arkadaşlarım, bakın, bu araştırmaya, bu ankete katılan kişi sayısı 4.362 ve 47 ilde yapılmış. İşçi Emeklileri Derneği yaptırmış.
Şimdi, bunu benim yaptırmama gerek yok, İşçi Emeklileri Derneğinin yaptırmasına gerek yok, bu emekliler Mehmet Ali Şahin'in yakasına yapıştı mı, yapışmadı mı? Enerji Bakanının yakasına yapıştı mı, yapışmadı mı, sorunlarımızı çöz diye? Gerek mi var ankete, zaten belli.
Ben sizi bir kez daha uyarmaya çalışıyorum, bir kez daha silkelemeye çalışıyorum. Hakikaten emeklilerimizin sorunları var, ankete de gerek yok, siz de yaşıyorsunuz ve bunu çözmek için ne olursunuz hep birlikte el ele verelim, bu sorunları birlikte çözelim. Muhalefet verdi, “hayır”, kaldır parmak, ret. Yapmayın Allah aşkına. Sorun var ve bu sorunu tespit edelim, nasıl çözüleceğine hep beraber el birliğiyle karar verelim sevgili arkadaşlarım. Gerçekten sıkıntı çekiyorlar, anket sahtedir, doğrudur, hiç anlamı bile yok.
Neler yapılabilir? Yılda iki maaş ikramiye verilebilir.
İntibak yasalarıyla ilgili sorunları var. Bakın, emeklilerin aynı süre çalışmış, aynı gün prim yatırmış…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Arslan.
ALİ ARSLAN (Devamla) – Sayın Başkan, bağlayacağım.
BAŞKAN – Evet, buyurun.
ALİ ARSLAN (Devamla) – Sevgili arkadaşlarım, gerçekten size yalvarıyorum, emekliler adına yalvarıyorum. Bu insanların sorunlarının çözümü için gelin hep beraber el birliğiyle bir Meclis araştırması yapalım, sorunlar nasıl çözülecek, tespit edelim. Ne olursunuz “Bu siyasi parti, muhalefet vermiş.” falan anlayışından uzak olun. Büyük sıkıntı var, gerçekten var, siz de yaşıyorsunuz. Eğer böyle bir karar verirseniz hep sizle ben de şükran duyacağım, emeklilerimiz de şükran duyacak” dedi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri