İstanbul için bir tabir vardır. Herkes giremez, bir kere giren ise çıkamaz.Muğla için de böyle bir şey söylenebilir belki de.
Öğrenci olarak Muğla'ya gelmeden önce Muğla ile ilgili pek de bir bilgim yoktu.Ben de herkes gibi deniz, güneş, kum üçlüsünden oluştuğunu zannederdim.Fakat kazın ayağı hiç de görüldüğü gibi değilmiş,sonradan fark ettim.
Görünen yüzünü hepimiz biliyoruz az çok.Ya görünmeyen yüzü
Toki'den üniversiteye gidip de üniversiteden buraya araç olmadığı için dönememek ne kadar saçma bir sistem yahut sistemsizlik herhalde anlayabiliyorsunuzdur.Bir kişi (90ykr) için saatlerce aracı bekleten şoförlerdense hiç bahsetmiyorum bile.Neymiş efendim? Dolunca kalkacakmış.Dolmazsa, ya cebinizden verirsiniz o boş koltuğun parasını, ya da inip taksi tutarsınız.
Taksi demişken, ticari taksiye ihtiyaç bulunmayan tek yer Muğla sanırım.Bir yere mi gideceksiniz ? Yoldan rasgele birini çevirin.Parasını verdiğiniz sürece memleketinize bile götürür.
Ev mi tutacaksınız? Evlenin.Evet yanlış duymadınız ikişerli guruplar halinde evlenip öyle ev arayın. Çünkü evli olmayana (öğrenciye) ev kiraları yaklaşık 100 ile 200 ytl arasında fark var.Neden mi ? Ne de olsa onlar öğrenci mantığı.Sanki benim ailem etten kemikten değil de, para basan bir robot.
Hastalandınız mı? Aman aman sakın hastane aramayın.Kocakarı formülü diye tabir edilenleri uygulayın ya da başka bir şehre gidin.Neden mi ? Bir gidin de görün hastanelere
Diyelim ki aileniz size para gönderemiyor ve sizin de kendi paranızı kazanmanız gerekiyor.Of of of . Yarım gün çalışsanız aldığını sadece konaklamanıza yeter.Tam gün çalışsanız ne okula gidebilirsiniz ne de ona değecek bir para kazanabilirsiniz. Ama ben hiç bir şey yemem, her gün kilometrelerce yürüyebilirim, suyu okuldan içer,tuvalet ihtiyacımı da okulda görebilirim derseniz o zaman başka tabi.
Dıştan ihtişamı bol, fakat içten yıpratan bir yerdir Muğla. Sabretmeyi öğrenmelisiniz. Ya da sizi $ YTL olarak gören insanlara aldırmamalısınız