Ergun, 2010 yılında 1,50 TL seviyesinde olan dolar kurunun bugün 42 TL’nin üzerine çıktığını belirterek, “Bu tablo Türk Lirası’nın yaklaşık yüzde 97 oranında değer kaybettiğini gösteriyor” dedi.
Ergun, döviz kurundaki artışın vatandaşın alım gücünü ciddi şekilde düşürdüğünü, özellikle enerji, ara malları, ilaç ve teknoloji gibi dışa bağımlı ürünlerde maliyetlerin hızla yükseldiğini ifade etti. Ekonomik belirsizliklerin tasarruf sahiplerini ve yatırımcıları olumsuz etkilediğini, dolarizasyonun arttığını söyledi.
Son yıllarda uygulanan para ve maliye politikalarının piyasada güven kaybına yol açtığını savunan Ergun, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının zayıflatılması ve “faiz düşürerek enflasyonla mücadele” yaklaşımının ekonomik dengeleri bozduğunu iddia etti.
Ergun’un çözüm önerileri arasında, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi, şeffaf ve öngörülebilir bir ekonomik program oluşturulması, yapısal reformlar ve üretim–ihracat odaklı destekler bulunuyor. Ekonomik karar alıcıların Meclis’te hesap verebilir olması gerektiğini de vurguladı.
Ergun, yaşanan ekonomik sorunların “tesadüf olmadığını” ve mevcut yönetim modelinin tercih ettiği politikalarla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.