Marmaris yıllardır aynı soruyu konuşuyor: Bu kent turizmi neden sadece birkaç aya sıkışıp kalıyor? Her sezon sonunda kepenk kapatan esnaf, boşalan oteller ve sessizleşen sokaklar bize tek bir gerçeği hatırlatıyor: 12 ay turizm artık bir temenni değil, zorunluluktur.
İşte tam da bu noktada Kızılbük’te hayata geçirilmek istenen yatırımların önemini doğru okumak gerekiyor. Geçtiğimiz gün Kızılbük GYO Genel Müdürü Sayın Mahmut Sefa Çelik ile birlikte bölgeyi gezme ve projeyi yerinde değerlendirme imkânı buldum. Marmaris’in geleceğine dair oldukça verimli bir sohbet gerçekleştirdik. Özellikle “12 ay turizm” hedefi üzerine yapılan değerlendirmeler, bu projenin yalnızca bugünü değil, uzun vadeyi de düşündüğünü ortaya koyuyor.
Beni yakından takip eden okurlarım çok iyi bilir; Kızılbük yatırımını en başından beri destekleyenlerden biriyim. Çünkü bu proje, Marmaris’in yıllardır çözülemeyen sezon sorununa gerçekçi bir katkı sunma potansiyeline sahip. Turizmi yalnızca yaz aylarına mahkûm etmeyen, nitelikli ve planlı bir anlayışı temsil ediyor.
Elbette Marmaris gibi doğasıyla öne çıkan bir kentte her yatırım dikkatle ele alınmalıdır. Ancak sahayı görmeden, projeyi incelemeden, bilgi sahibi olmadan yapılan eleştirilerin kente fayda sağlamadığını da söylemek gerekiyor. Kızılbük’te gördüğüm yaklaşım; planlı, kontrollü ve sürdürülebilir bir turizm anlayışına dayanıyor.
Sayın Mahmut Sefa Çelik’in konuya yaklaşımında özellikle Marmaris’e değer katma, bölge ekonomisini canlandırma ve istihdam oluşturma vurgusu dikkat çekiyor. Sadece bugünü değil, geleceği de düşünen bir perspektifin varlığı önemli. Böyle yatırımlar sayesinde Marmaris, mevsimsel bir tatil beldesi olmaktan çıkıp yılın her döneminde yaşayan bir turizm kenti hâline gelebilir.
Kızılbük meselesine siyaset üstü ve ideolojik kalıpların dışında bakmak gerektiğine inanıyorum. Bu mesele bir “olur–olmaz” tartışmasından çok, “nasıl daha doğru olur” sorusuyla ele alınmalı. Doğru denetlenen, şeffaf ve kamu yararını önceleyen her yatırımın Marmaris’e kazandıracağı çok şey vardır.
Sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Eğer hedef Marmaris’i 12 ay yaşayan, üreten ve kazanan bir şehir hâline getirmekse, Kızılbük gibi projeleri doğru zeminde değerlendirmek ve desteklemek gerekir. Benim durduğum nokta da tam olarak burasıdır.