40 haftada tamamlanan hamileliğin 34. haftasındayım. Maraton dediğimiz doğuma az bir zaman kaldı. Heyecanlanıyor muyum ne!
8 haftalık kursumuzun da 7 haftasını tamamladık. Artık baya baya bilgilendiğimiz kursumuzda bu hafta; doğumda olmaması gereken en önemli duygu utanma duygusu, olması gereken en önemli şey ise güvenmek ve rahatlık olduğunu öğrendik. Deminde dediğim gibi artık doğum maratonuna az kaldı ve hazırlıklar tam gaz devam ediyor. önemli kegel'i ve nefes çalışmalarını aralıksız yapıyorum. Hatta etrafımdaki hamile bayanlara bunları yaymaya ve yazılarımla da bilgilendirmeye çalışıyorum. Her şey karnınızdaki o minicik kuzucuğun sağlığı için, doğal bir doğum için, acısız ve rahat bir doğum için.
Bu hafta kursta yavaş yavaş ıkınma hareketlerine başladık. Ve bu haftalara gelen anneler sizler de yavaş yavaş bu hareketlere başlayın. Birçok çeşidi var bu hareketlerin. Onları tek tek deneyip hangisinin size rahat geleceğini bulun ve kendinizi buna hazırlayın. İşte size en klasik olanı; sırt üstü yatın. dizlerinizi kendinize çekin, ayaklarınız yere bassın. daha önce doğum yapmış annelerimiz bunları bilirler ama bilmeyen anne adayları bunları yapsın. Bedeniniz size ıkınmanız gerektiğini söyleyecektir. Siz şuan sadece size uygun ıkınma şeklinizi bulun. 45 derecelik açıyla yattığınız yerde isterseniz ellerinizle dizlerinizden tutabilirsiniz. Derin bir karın nefesi alarak karnınızı şişirin. Sonrasında mekik çeker gibi kafanızı kaldırıp ıkınacaksınız. İşte bu kadar. Bunu şimdiden yapar denerseniz doğumunuz daha rahat ve kolay olur. Doğum anında ıkınma pozisyonu aramak zorunda kalmaz, bedeninizin zorlandığı pozisyonda kalmazsınız. Bunları yaparken bebeğinizi düşünün emin olun o zaman daha da kolay olacak her şey sizin için.
Hamileliğinizin sonlarına doğru artık bir an önce bebeğinizi doğurmak için sabırsızlanırsınız. Fakat aynı zamanda o doğmadan önce her şeyi yoluna koymanın telaşı vardır. Çevrenizdekilerin ve akrabaların meraklı baskısı ve ağırlaşmanızdan kaynaklanan fiziksel rahatsızlık bugünleri hiç bitmeyecekmiş gibi hissettirir ama bu hikayenin sonu güzeldir, bu yüzden o boş zamanların tadını çıkarın. E artık valizlerinizi hazırlama vakti de geldi. Daha var diye ertelemeyin. Doktor Hakan Çoker'in de dediği gibi her an her şeye hazırlıklı olmalısınız. Ben doğum valizimi karşı komşum Sibel ile birlikte hazırladım. İşte valizinizde olması gerekenler. Bu size kolaylık sağlayacaktır.
Anneler için; önden açılan gecelik, tarak, sabun, havlu, diş fırçası, macun, büyük pet, terlik, emzirme sutyeni, yemek için kaşık-çatal-bardak, bisküvi, kraker, su, meyve suyu, ıslak mendil
Bebek için; Bebek bezi, 3 takım kıyafet, tulum, alt değiştirme örtüsü, bebek çarşafı, ana kucağı, bebek yağı, mendil, pamuk, pişik kremi
Babalar için; fotoğraf makinesi, yedek pil, kamera ve yedek kaset
Dediğim gibi artık valizinizi hazırlayın ve kolay bulunacak bir yere koyun.
Doğum sancıları başladığında hemen hastaneye gitmeniz gerekmez. Ancak sancılar yaklaşık 4-5 dakikada bir geliyorsa hastanede olmanız gerekir. Bazen gerçek doğum ağrılarını taklit eden yalancı doğum ağrıları gebe kadını ve eşini telaşlandırır ve hastaneye gitmesine neden olur. Böyle bir durumla karşılaşıldığında ağrıların gerçek mi, yalancı mı olduğunu ayırt etmek için izlemek ve bazı farklılıkları gözlemek gerekir. Suyunuz gelirse, kanama olursa ve birden bire sık ve şiddetli ağrılar gelirse hemen hastaneye gitmelisiniz. Ağrılar beş dakikada bir geldiğinde hastaneye gitmek için evden çıkılmalıdır. Ancak hastane evinizden uzaksa daha da erken çıkılmalıdır.
Evettt. Maratona hazır mısınız?