BİRECİK: KİTAP OKUYAN ŞEHİR
Manisa-Konya-Urfa-Antep'ten sevgiler (4)
Yazı Dizisi: Rezzan Şebin
Foto: 45 Gazeteci
Beldenin birçok yerinde Birecik kitap okuyor pankartlarına rastladık. Kendisini ziyaret ettiğimiz Birecik Kaymakamı Oktay Erdoğan, Araştırmacı Yazar İbrahim Bozkurt ve bize ev sahipliği yapan günlük gazete Bireciğin Sesi nin sahibi Şevket Demir'den aldığımız bilgilere göre, halk kütüphanesinde 25 bin kitap var. 15 bin öğrenci kütüphaneye üye. 88 bin nüfüsun, 27 bini öğrenci. Okul çağındaki kızların %65i okuyor. Özellikle taşıma nedeni ile kızlarda zorlanma olsa da, her yıl bu sayısı daha da artıyormuş. Bu yıl 300 kız çocuğunun daha taşınması ve barınması çözülecekmiş. Kızılay'a ait üç kız öğrenci yurdu var. Güneydoğu Anadolu'da Fen Lisesi olan tek ilçe Birecik. Bu yıl 200 öğrenci üniversiteyi kazanmış.
2008-2012 GAP eylem planı çerçevesinde, eğitim, kadın, özürlü,yaşlı, spor ve kültüre yönelik sosyal destekli 16 proje gerçekleşmiş. Gençlik Merkezi var, kültür-sanat merkezi de inşa halinde. Öğretmen ve öğrencilerden oluşan tiyatro gurubu var. Müzik eğitimi veriliyor. 300 öğrenci enstrüman kullanıyor. Eh , ne de olsa Müslüm Gürses, Nuri Sesigüzel, Mirkelam bu beldenin sanatçıları . İslam Aleminin ve tasavvufun önemli isimlerinin arasında 12 kitabı ile yer alan Baki de Birecikli imiş.
Sakallı bir sivil polisle karşılaştık. Belli ki, ve ifade ediyor ki dini değerleri çok önemsiyor. Ama, Orhan Pamuk'u okuyor, Murat Belge'den göndermeler yapıyor. Kısa süren sohbetimizin ardından vedalaşırken, kendisini zor durumda bırakmamak için belki elimi sıkmak istemezsiniz diyerek uzatmadım. Artık onları aştık diyerek, elini uzattı. Dalaman Gazetesi Mehmet Bozkır da, Orhan Pamuk'un bir kitabını hediye etti. Polis arkadaşımız artık buralarda terör, anarşi ile uğraşmıyoruz. Onlar geride kaldı, şimdi uyuşturucu, kaçakçılıkla mücadele ediyoruz dedi. Konya'dan sonra, bu yaşadıklarım da beni iyice şaşırtmaya başlamıştı.
MANİSA'LI ARKADAŞLARA HELAL OLSUN
Geceyi kötü bir Turizm Uygulama Otelinde geçirdik. Henüz tam faaliyette olmadığından ötürü olsa gerek. Ama, Fırat nehri (en geniş aktığı yer burası imiş) şıkır şıkır aydınlatılmış köprünün iki yanında öyle bir görüntü sergiliyordu ki, balkondan bakarken ne olurdu sanki, şurada bir yerde bir şeyler yiyip, içseydik diye içimden geçirdim. Ama, kimseden ses çıkmadığı için uyudum. Meğerse Manisalı genç arkadaşlarımdan bir gurup, isimlerini zikretmiyeyim, çünkü hala küsüm onlara, bir iki de Muğlalı arkadaşlarım, Fırat'ın kenarında çok güzel bir mekanda gecelemişler!!!!Helal olsun onlara
TÜRKMEN-KÜRT-ARAP-ERMENİ
Birecik Anadolu'da ilk peleolitik (eski-taş devri) aletin burada bulunması sebebiyle Anadolu'nun prehistorik arkeoloji litaretüründe anılıyor. 1894' te J.E. Gautier'in bulduğu bu alet iki yüzlü (biface amyodöide), kaba yontulmuş ve Aşolleen ( Acheulleen), yani alt peleolitik devre ait bir balta. Birecik baltasının M.Ö. 8000 yıllarına ait olduğu tesbit edilmiş. Daha sonraları Birta-Birsa-Biretur İlkçağda Birthe, Osmanlı döneminde de Biretü'L anılmış, ve şimdi Birecik olmuş. Anadolu ile Mezopotamya arasındaki ticarette önemli bir bağlantı noktası olmasından, Fırat'ın taşımacılıkta kullanılmasından dolayı, yüzyıllarca çeşitli saldırılara uğramış. Moğollar 9 defa bu geçiş yoluna saldırmış. Ama, başarılı olamamış. Araplar 2bin Moğolluyu Fırat'ta boğmuş. 637 yılında, Müslümanlar geldiğinde Ermeniler varmış. Buğday, altın pazarlıkları yapılmış. Ama asıl 1922 yılında Halep'e yerleşmişler. Halen görüşüyorlar ve bazıları da burada kalmış. Kısacası, beldede kürt-arap-türkmen-ermeniler bir arada yaşabiliyorlar. 8 büyük aşiret var. Ama, ağırlıklı olarak geniş-büyük aileler niteliğinde. Töreler, aşiretler arası kavgalar yok Birecik'te.
GEBERECEHMİSEN KADIN!!
Birecik'te puşili bir vatandaştan, bu puşiyi nerde bulacağımı sordum. Yohtir burada. Bu Suriye malıdır dedi. O zaman bana ver bunu, sende vardır nasılsa bir tane daha dedim. Veremem, kafam üşür dedi. O zaman, bari resim çektireyim dedim. Kafama kendi takmaya çalışıyor, ama otobüste kalkacak olduğundan acele ediyorum bir yandan. Ama, kendim bağlamayı beceremiyorum. Bir karmaşa başladı. Ellerimi bir yana iterek Geberecehmisen kadın. Hele dur iki dakika. İndirecehsen ellerini demez mi? İşte böyle güzel, böyle esprili ve çağdaş bizim ülkemizin insanları.
Devamı var