KARANLIK SULARDA 5UYUŞTURUCU VE PKK
Tarih derslerinde hepimiz okumuşuzdur. Tarih boyunca doğu ülkeleriyle batı ülkelerini birbirine; ticari, kültürel ve turistik açıdan bağlayan iki önemli yol vardı. Biri İpek Yolu diğeri Baharat Yolu. İpek yolu Çin'den başlıyor Türkistan'ı geçtikten sonra Anadolu'dan batıya ulaşıyordu. Baharat yolu ise Hindistan'dan başlıyor İran ve Anadolu'dan batıya ulaşıyordu. Yüzyıllar boyu bu iki yol insanlığın ticaret, kültür ve turizm yolu oldu. Bu yol güzergahındaki ülkeler ve yol kenarındaki hanlar ve kervansaraylar tarihin ilk ticari, kültürel ve turistik aktivitelerine ev sahipliği yaptılar. Günümüzde kültürel ve ticari ilişkiler o kadar gelişti ki; İpek Yolu ve Baharat Yolu adıyla anılan bu iki yol tarihin sayfalarına hoş birer anı olarak iliştirildiler.
Günümüzde bu iki yola ilaveten nur topu gibi bir yolumuz daha oldu: Uyuşturucu yolu. Afganistan'dan başlayan bu yol İran ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşıyor.
Amerika; özellikle bin dokuz yüz ellilerden itibaren Sosyalist Blok'a karşı başarılı olmak için her yolu deniyordu. Afganistan, Pakistan, İran ve Türkiye'nin içinde bulunduğu ülkeleri sosyalist inanca karşı sürekli uyanık tutabilmek için Yeşil Kuşak projesini geliştirdi. Ve Yeşil Kuşak ülkelerine Sosyalistler dinsizdir, dininizin elden gitmesini istemiyorsanız daha dindar olun, dininize ancak daha dindar olursanız sahip çıkabilirsiniz felsefesini benimsettiler. Ayrıca Başarı için her yol mübahtır ilkesini de düstur edinmelerini sağladılar. On bir Eylülün yaratıcısı El Kaide ve onun İmam lideri Usame Bin Ladin Amerika'nın meşhur Yeşil Kuşak projesinin eseridir. Fetullah Gülen ve cemaati ve de bilimum dinci tarikat ve cemaat de yine bu Yeşil Kuşağın Türkiye Cumhuriyeti'ne Amerika'nın bir armağanıdır. Türkiye'deki değişimleri şöyle bir gözünüzün önüne getirin, neler olup bittiğini lütfen anlamaya çalışın; hepsinin gerisinde Amerika'yı ve O'nun istihbarat örgütlerini görürsünüz. Mevcut iktidarın da bu değişimlerin eseri olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok sanırım.
Bin dokuz yüz yetmiş sekiz yılında SSCB Afganistan'ı işgal ettiğinde müthiş bir direnişle karşı karşıya kaldı. Taliban sözcüğünü işgal sonrasında SSCB askerlerine karşı savaşan direnişçiler olarak ilk kez o zaman duymuştuk. Savaşı Amerika'nın yardım ettiği Yeşil Kuşak direnişçileri kazandı. Taliban'ın en büyük gelir kaynağı Amerikan yardımlarının yanında Afganistan topraklarında afyon yetiştirip ondan eroin ve kokain üretmekti. Amerika bir taşla iki kuş vurma derdindeydi. Uyuşturucu üretimini; uyuşturucu üretiminin en yoğun olduğu Güney Amerika ülkelerinden, Asya ülkelerine (bunun için en uygun alan olan Afganistan ve Pakistan'a) kaydırmak istiyordu. Nitekim bu iş başarıldı. Dünya uyuşturucu üretimi Güney Amerika'dan Afganistan'a kaydırıldı. Şu anda dünya uyuşturucu üretiminin yüzde sekseni Asya ülkelerinde üretiliyor. Hala şu anda Amerika ve NATO askerlerine karşı savaşan Taliban güçlerinin en büyük gelir kaynağı uyuşturucudan elde edilen gelirlerdir.
Uyuşturucunun en çok tüketildiği ülkeler Avrupa ülkeleri ve Amerika. Amerika'da tüketilen uyuşturucuyu hala Güney Amerika ülkeleri üretmektedir. Avrupa'da tüketilen uyuşturucunun tamamını ise başta Afganistan ve Pakistan olmak üzere Asya ülkeleri üretmektedir. Uyuşturucu herhangi bir ürün gibi üretilip satılmadığı için ona özel yollar ve özel taşıyıcı kuryeler gerekmektedir. Asya'da üretilen uyuşturucunun yolu ve güzergahı bellidir. İran ve Türkiye. Taşıyıcısı, kuryesi de sözde Kürt halkının temsilcisi olduğunu iddia eden kanlı terör örgütü PKK'dır. Net ölçülmüş rakamlar olmamasına rağmen Türkiye üzerinden yılda ortalama atmış milyar dolarlık uyuşturucu Avrupa'ya taşınmaktadır. Bunun ortalama yüzde onu taşıyanlara kar olarak kalmaktadır. Basit bir hesapla bu para altı milyar dolardır. Bu para çok büyük bir para çok büyük bir ranttır. Kendisi Amerika ve Avrupa ülkeleri tarafından yardım görüp şımartılmış, özellikle de uyuşturucu parasıyla sürekli ihya edilen bir örgüt PKK böylesi bir ranttan vazgeçebilir mi?
Dünyada en çok uyuşturucunun yakalandığı ülke Türkiye. Buna rağmen Türkiye üzerinden; Avrupa'da kullanılan uyuşturucunun yüzde sekseni geçiyor. Ve Avrupa'da uyuşturucu kullanan her bireye uyuşturucuyu bizzat PKK ve onun uzantısı örgütlenmeler sağlıyorlar. PKK'nın bu konudaki başarısını takdir etmek lazım.
Bu derin uyuşturucu çukurunda ben Marmaris'te yaşayan sıradan bir insan olarak ne söylesem boş. Rant çok büyük.. Hem de insanları dininden imanından çıkaracak cinsten..Şimdilik kurye PKK. Yarın kim olur?.. hiç bilinmez