Kapitalizmin yeni koruma polisleri

.

Çağımızın iktisadi ve sosyal hayatına yön veren kapitalizm, dünyanın hiçbir yerinde bir avuç azınlık dışında insanlığın geniş kesimlerini mutlu edecek bir  reçete sunmadı. Tam tersi insanlığın kıyıda köşede kalmış tüm mutluluk nedenlerini büyük bir karadelik gibi yutuyor. Velhasıl Kapitalizm bugün dünyamızda trajedi yaratan ve bu trajediyi pazarlayarak varlığını sürdüren bir sistem haline geldi.  

Hızla ilerleyen teknoloji insanlığın hayatını kolaylaştırırken, maddi alanda getirdiği birçok yeniliğe karşılık teknolojik gelişim ve ileri kapitalist ülkelerin pazar paylarını genişletmek adına yaptığı birçok atraksiyon, insanlığın göğüs kafesinde onarılmaz yaralar açıyor.

Bu onarılmaz yara altında birey kendini “mutsuz, başarısız, işe yaramaz” hissediyor. Ve kapitalizm yarattığı bu insan ürünü de pazarlamak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor.

Kapitalizmin eseri olan fakirlik son 50 yılda olağanüstü bir büyüme gösterdi. Buna paralel olarak ta nutsuz insanların sayısı doruğuna ulaştı.  Tam böylesi bir ortamda bir baktık ki “Zengin olmanın yolları” “başarılı olmanın sırrı” “mutluluk ve mutlu evlilik” vb. reçeteler havalarda uçuşmaya başladı. Nihayet akademik düzeyde hiçte bilimsel temeli ve niteliği olmayan klinikler kitaplar ve kişisel gelişim uzmanları sardı dört yanımızı.

Şimdi bu uzmanlar kapitalizmin ortaya çıkardığı “düşkün insanı” sözümona ayağa kaldırmak için ona reçeteler yazıyorlar. Yazdıkları bu reçeteler karşısında da milyon dolarla kazanıyorlar.

Kişiyi gerçek bilimle tanıştıran kitaplar kitapçı farlarında tozlanırken, mevcut kapitalist sisteme ayak uydurması için gerekli kuralların yazıldığı anti bilimdışı kitaplar yok satmaya başladı.

Çağımızda  'Zengin Olmanın Altın Kuralları'ndan bahseden yaldızlı kapaklı kitaplar yok satıyor. Peki, bu kitapalar okuruna ne kazandırıyor?  Böylesi kitaplar okurunu tüketici kılmanın uyuşturmanın ötesinde bir işlev görmüyor Okuru zengin etmekten çok bu tür kitaplar onları piyasaya süren yayınevine ve kitabın yazarını zengin ediyor

Keza tüm bu ve benzeri kitaplarda sunulan “altın kurallar” şu üç cümle ile özetleniyor:  Mevcut sistemi kutsa.  Patrona yalakalık yap,  Kraldan fazla kralcı takıl….

İşte böyle yeni bin yılda kapitalizm tükettiği insani değerler karşısında insanlığın sarılacağı bir kurtuluş ümidi bırakmamak için her şeyi kendine benzetiyor. Tektipleşen bir insan tipi, tek bir dil, tek bir para biçimi meydana getirerek kendi uygarlıklarını dayatan ileri kapitalist ülkeler, kendi uygarlıklarını alternatifsiz bırakarak, çürümüş kokuşmuş sistemlerini insanlığa mecbur etmek istiyorlar.

Öyle bir sistem ki kapitalizm insan denen doğanın bilinçli varlığını önce özgüvenin kaynağı olan emeğine yabancılaştırıyor sonra sözüm ona özgüvenini yitirmiş bireye özgüven kazandırmak için Kişisel Gelişim Uzmanları üretiyor okullar açıyor.

Peki, bu kişisel gelişim uzmanları   “insanüstü” bu yetenkelerini nerden alıyorlar. Tanrı vermediğine göre kapitalist sistem veriyor. Onlarda sistemden kiraladıkları bu kirli bilgiyi umudunu yititmiş insanlara satıyorlar. Kendi vatandaşının biçare bırakıp ona piyango bileti satan bir devlet gibi

Bu sistemde zengin olmanın tek bir yolu var. Diğer insanların emeğini daha fazla çalmayı öğrenmektir. İşte süslü püslü laflarla gelişim uzmanlarının zengin olmak isteyen fukara kişiye gösterdiği yol budur.

Onun için ben çağımızda ortaya çıkmış olan bu kişsel gelişim uzmanlarına kapitalizmin koruma polisleri adının veriyorum.  Ve bunları toplumu aydınlatan aydın şahsiyetler olarak görmüyorum.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Köşe Yazıları Haberleri