KADIN

Turgut Emrah ARDIÇOĞLU

Konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan 40.000 işçinin insanlık dışı çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı başlattığı grev, polisin saldırısıyla kanlı bitti. Saldırı sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçi anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini, özellikle oy hakkını onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edildi. 1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. 
Bu kabulün altında iki temel neden açıklandı, Dünya barışının korunması, sosyal gelişim için ve temel insan haklarının kullanılması için kadınlarında eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak gereksinimi idi. Kadınlara eşit hakların verilmesinin Dünya barışını güçlendireceği kabul edildi.
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında analarımız önemli ça¬lışmalar gerçekleştirmişlerdir. Yeri geldiğinde cephede savaşmış, yeri geldiğinde cephe gerisinde savaşa destek olmuşlardır, Savaş ardından ül¬kenin kalkınmasında da kadınlarımız, en ön saflarda yerlerini almıştır. Bunu fark eden Atatürk, ülkenin kalkınmasında kadının yerini ve önemini vurgulayarak 1934 senesinde pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını kazandırmıştır.
Halepçe’de havan mermisinin kovanında çiçek yetiştirenim ben Paktika’da aşiret reisine kafa tutan Fawzia’yım ben Etiyopya’da yeraltı kanalında yıpranmış Keleniya Tapınağında içini dökenim ben Her fırsatta kaçırılan bir portreyim ben. Binlerce yıl süren savaş Yemen’de rengârenk bir elbise Bhilai çelik fabrikasında sertleşmiş bir yüz. Beyrut’ta yıkılmış bir evin gölgesinde gülenim ben…        
            Hep savaşan asla kaybetmeyen. Kimi yerde tanrı, kimi yerde sevgili kimi yerde anne, kimi yerde büyücü kimi yerde yok olan, kimi yerde hep türeyen, her ne olursa olsun erkek değil kadınım ben…..
Özellikle erkekler bilmelidir ki annelerimiz, kız kardeşlerimiz, eşlerimiz ve kız evlatlarımız da birer kadındır. Bunun bilincinde olan ve diğer kadınların da tıpkı kendi annesi, eşi, kızı veya kız kardeşi gibi olduğunu kavrayan bir erkek, kadınlara çok daha fazla önem vermelidir.
Sağlıklı kalın huzurlu kalın hoşça kalın…