İZMİR İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından İZSU'ya toplam 482 bin lira para cezasının kesildiğini belirterek, "Türkiye'deki toplam yapılan arıtmanın yüzde 25'ini yapmışız, çalışıyoruz mükafat olarak ceza ile savcılığa verilmekle muhatap oluyoruz" dedi.
Kocaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, 4 Şubat 2013'te Vasıf Çınar'da atık su kaçağı olduğunun belirlenmesi üzerine acilen bakım ihalesi çalışmalarının yapıldığını, 26 Şubat'ta ihaleye çıkıldığını, 8 Mart'ta ise Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nün bir tutanak düzenlediğini anlattı. Temizlik ve bakım çalışmalarıyla ilgili 12 Mart'ta ihale sözleşmesinin yapılarak çalışmalara başlandığını, 4 Nisan 2013'te ise ceza tutanağının İZSU'ya tebliğ edildiğini dile getiren Kocaoğlu, 2 Nisan'da da İZSU Genel Müdürü'nün ifade vermek üzere savcılığa çağrıldığını belirtti.
Belediyenin çevre konusunda yaptığı çalışmaları anlatan Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"Temizlik yapılan alanda yaklaşık 3 bin 200 ton malzeme çıkartıldı. Hatırlarsanız bu Sayın Müdür o geçmişte Bayındırlık İl Müdürü'ydü. 170 dava açılmıştı. Sonra bu arkadaş Çevre ve Şehircilik İl Müdürü olduktan sonra çeşitli cezalar kesildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından İZSU'ya toplam 482 bin 853 lira ceza kesildi.
En son ceza tutanağı 8 Mart'ta tutuluyor, çok hızlı bir şekilde müdür tarafından üst makama bildiriliyor, sanıyorum sonra çevreden sorumlu vali yardımcısı tarafından da 18 Mart'ta İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuluyor. Buraya kadar konuşursanız 'Yasal işlem yapılıyor, biz görevimizi yapıyoruz' diyerek savunma yapılabilir. Türkiye'deki toplam ileri biyolojik arıtmanın yüzde 25'ini bu kent yapıyor. Türkiye'deki toplam yapılan arıtmanın yüzde 25'ini yapmışız, çalışıyoruz mükafat olarak ceza ile savcılığa verilmekle muhatap oluyoruz."
-Radyasyonlu malzemelerin toprağa gömüldüğü iddiası-
Sanayi tesislerinin baca emisyonları, taş ocaklarının ruhsatları ve birçok konudaki GSM ruhsatının kendilerinden alınıp Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine verildiğini anlatan Kocaoğlu, "Biz bir yere birinci sınıf GSM vermek için yasaların belirttiği maddeleri istiyoruz, evraklar tamamlanınca veriyoruz. Bu görev bizden alınınca İl Çevre Müdürlüğü bir hafta içinde veriyor. Bizde 6 ayda tamamlanamayan evraklar ya bir haftada hazırlanıyor ya da eksik evrakla GSM veriliyor" dedi.
Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Gaziemir'de kurşun fabrikasında olaylar yaşanırken İl Çevre Müdürü ilk iki gün ne yaptı- İşi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yüklemeye çalıştı. Bunun çok tutar bağlantısı olmadığı için de ortalıktan kayboldu. Bugün Gaziemir'deki bu çevre problemiyle ilgili kim ne yaptı, kim ne tedbir aldı, hangi makam, hangi mevki, hangi yetkili ne tedbir aldı- '12 milyon liraya buradaki malzemelerini taşınma maliyeti var' dendi ve o orada durdu. İnsan sağlığı 12 milyon lirayla mı ölçülüyor- Yetkililer, etkililer bu işten sorumlular, sorumlu devlet erkanı, İl Çevre Müdürlüğünün uhdesinde olan ve görevini ihmal ettiği tespit edilen, bu olayla ilgili İl Çevre Müdürlüğü'ne ceza kesildi mi, müdür sorgulandı mı, müdür savcılığa verildi mi- Bunu soruyorum ve cevap istiyorum. Gaziemir'deki kurşun fabrikası konusunda bugüne kadar hiçbir açıklamada bulunmadık, bunun tedavi edilmesi, gerekli iyileştirmenin, sağlıklaştırmanın yapılmasını bekledik. Bugüne kadar konuşmadık, konuşmuyoruz ki ta bıçak kemiğe dayanmadan.
Şimdi siz tutuyorsunuz orada bir şey yok, oraya sebep olanlar, orayı kontrol etmeyenler ve çok büyük hata yapanlar, çevre insan sağlığı açısından hiçbir yaptırıma tabi olmuyor, burada tıkanıklıktan dolayı 3 bin 200 ton malzeme çıkarıyoruz ve bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor ve ceza kesiyorsunuz. Bunu yaparken de kendinizi iş yapmış addediyorsunuz."
-Yetkilileri göreve davet etti-
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü hakkında gerekenin yapılması için yetkilileri göreve davet eden Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Çandarlı Sahili'ne mavi bayrak alındı. İki ay sonra petrol çamuru oldu. Buna Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne yaptı- Karaburun Seferihisar'da kurulmak istenen kıyıya yakın balık çiftlikleri konusunda ne yaptı- Çevre kirliliği yaratan taş ocaklarına karşı ne tedbir aldı-
Sözün özü kim bakarsa baksın, kim izlerse izlesin, kim yetkiliyse yetkisini kullansın. Ahmet, Hüseyin, Hasan, Mehmet demiyorum. A, B, C makamı da demiyorum. Bu İl Çevre Müdürü'nün İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı yaptığı davranışların hesabını ama yetkilisi sorsun, ama bakanı sorsun, ama ihbar kabul etsin benim sözlerimi Cumhuriyet Savcılığı sorsun, kim sorarsa sorsun. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı hasmane tutum içeren bu arkadaşın, bu vatandaşın bu görevini sağlıksız kullanan adamın hesabını sorsun. İzmir'in seçilmiş belediye başkanı olarak talebim, isteğim budur. Ben burada görev yapıyorum. Çevre konusundaki başarımıza gölge düşürmek için kurgulanmış bir senaryoyu uygulamak görevi değildir o. Onun görevi çevre konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi kadar olması mümkün değil ama bir nebze titrinde İl Çevre Müdürü olan kişinin çevreye bir nebze, bir nazar bakması gerekir. Bu gerçekten bizi manen çok yaralayan bir olaydır."
Muhabir: Ramazan Ercan
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı