İlk kez şiir kitabı çıkaran arkadaşlar, yazdıklarının şiir olduğunu onaylatmak için, usta şairlerden kitaplarına önsöz yazmalarını isterler. bu önsözün de adamakıllı bir övgüler düzmesi olmasını ve kendilerinin ne yaman bir şair olduğunun okurlara duyurulmasını beklerler.
Her zaman yüzyüze bakan ve arkadaşlık ilişkisi içinde olmaları nedeniyle usta şair önsöz yazmasa kitap çıkaran arkadaş kırılacaktır. Önsöze olumsuz şeyler yazsan hiç olmaz. Bu nedenle de usta şair hem kendini kurtaracak hem de genç arkadaşı kırmayan bir çözüm bulur. Şöyle yazar önsöze: İlk kitabıyla okurlarıyla buluşan şair bilmem kim "şiirlerinde türkçeyi çok iyi kullanmıştır." japoncayı ya da çinceyi kullanacak değil ya. Böylece herkes halinden memnun bir şekilde işin içinden sıyrılmış olur.
Ben çok samimi arkadaşlarıma şirimi okurum. Bir ya da iki kişidir bu da. Şiir bilgisine güvendiğm, yanlışımı, eksiğimi gösterebilecek arkadaşlardır bunlar. Yoksa her önüme gelene şiirimi uzatmam. Uygun ortam olmadığı yerde ve talep gelmediği müddetçe asla okumam. Kimseyi sıkmak istemem. Şiiri seven var sevmeyen var. Sevmeyenlerin bulunduğu ortamda şiirimi heba etmek istemem, kıyamam o güzel şiirime.
Bakıyorum da bazı arkadaşlar şiir yazdıklanda, hemen fırsat kolluyorlar. Sohbetleri ne yapıp edip kendi şiirlerine getiriyorlar ve bir sihirbaz el çabukluğuyla ceplerinden çıkardıkları gibi başlyorlar okumaya. Okurken de gözlerimizin içine dikkatle bakarak tepkimizi ölçerek. Daha doğrusu ne kadar çok beğendiğimizi görmek için süzerler alttan alta.
İyi şairler yerinde ve zamanında okurlar şiirlerini. Ayağa düşürmezler şiirlerini. Şiirleri ellerinde gezmezler. İyi şiir yazmak kadar gerektiği yerde ve gerektiği kadar okumak da şiire dahildir.
Denizden ben de alacakliyim
Deniz manzaralı evler pahalıdır diğer evlerden. Dağlara, ovalara, ağaçlara bakan evler ucuzdur ama ne hikmetse deniz gören evler onların iki katı fiyattadır.
Deniz mahsülleri satan lokantalar diğer lokantalardan çok daha pahalıdır. Balık, istakoz, karides yemek pek pahalıdır.
Deniz kenarlarında tatil yapmak, dağlarda, bayırlarda yaylalarda tatil yapmaktan daha pahalıdır. Deniz kenarlarına yaklaştıkça her şeyin fiyatı artmaya başlar ve turistik fiyat uygulanır nedense.
Yani anlayacağınız deniz daha pahalıdır dağdan. ovadan yayladan. Deniz denilince akan sular durur, paralar denize akmaya başlar. Bu nedenle hepimiz alacaklıyız denizden. Sunay AKIN' ın da harçlıklarını alıp vermemişti zaten. Ne zaman bir deniz görsem, kendi alacağımı unutur, Sunay AKIN'ın alacağının hesabını sorarım.
ALACAKLI
yol kenarlarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp harçlığımı atardım
bu yüzden en çok denizden alacaklıyım- Sunay AKIN