Boş verin siyaseti.
Sezon açıldı açılıyor.
Marmaris derin uykusundan uyanıyor.
Hani yataktan yeni kalkmış saçı başı dağınık sevimli bir kız çocuğu gibi.
Ne tam kalabalık yakışıyor sana Marmaris, ne de ıssız kalmak.
Kapalı kepenklerin soluk yüzü nasıl da bezdirmiş hepimizi.
Arada sırada kötüler çıksa da içimizden çoğumuz işinde gücünde.
Çoğunluğumuz ekmeğinin derdinde.
Artık kışın bezginliği yerini baharın ve yazın gülümsemesine bırakıyor.
Hıdrellez zamanı geldi.
Hıdırellez doğanın uyanması demek aynı zamanda
Bolluk bereket demek
Temiz dilekler için fırsat demek.
Ne tuhaf ve ne güzel.
Hrıstiyanlar da kutlar aynı dönemde bu bayramı,belki adı farklıdır onların dilinde,İran'da da kutlanır, Mezopotomya'da da.
Hızır'ın ab-ı hayat suyu içerek ebediyete kavuştuğuna inanılır Anadolu'da. Bu zamanlar insanlar arasında dolaşır. Karşılaştığı insanların dileklerini gerçekleştirir.
Acil yardıma ihtiyacı olanlara yardım eder.
Hatta evlenemeyen gençlere bile umut olur.
Kim bilir çocukken hıdırellez ateşinin üzerinden kaç kere atladınız?
Küçük çakmak taşlarıyla ev ,araba şekilleri yaptınız.
Dilekler tuttunuz. Dualar ettiniz.
Belki sonraki sene dilekleriniz olmadı,sitem ettiniz ama umudunuzu hiç kesmediniz Hızırellez'in ateşinden.
Zaten hıdırellez zamanı geldi mi Marmaris'te dükkanlar açılıyor,sokaklar tatlı kalabalıklara kavuşuyor.Şehir kimliğini buluyor.
Yani doğa ,güneşinin sıcağıyla birlikte bereketini de getiriyor üstümüze.
Şehrimizin üstüne.
Umudu kesmeden yaşamaya ve çalışmaya devam etmek gerek.
Hıdrellez geldi. Geceleri sahile çıkıp ateş yakmak gerek. Tıpkı çocukluktaki gibi dilek tutmak gerek.
Hayatta olmak istediklerimizin % 10 unu bile olamadık belki .
Büyük adam olamadıysak hayallerimizi de satmadık ya.
Kim bilir belki de bu sene koşacak Hızır yardımımıza.