Haydi, Hayvan Severliğe...

Garip.
Sokağa atılmış birkaç günlük kedi yavrusunun adı. Sağ arka ayağı ile yere basamıyor. Birileri yavruya acımasızca vurmuş. Yavru zor yürüyor. O haliyle benim de oturduğum lokale kadar gelmiş.
Niçin!
Hayvan severler tarafından bastırılan afiş de yer alan
“Bir kap su için” cümlesi fazla gelir...
Garip
Bir yudum su için gelmiş lokale.
Zemindeki küçük bir su birikintisinden suyunu içti.
İçim sızladı.
Bir anda, Açlık ve bakımsızlıktan ölen çocukların görüntüleri geçti gözümün önünden bir film şeridi gibi.
Yavruya yaklaştım.
O'nun güzel gözleriyle bakışı garipti.
İşte o anda ağzımdan garip sözcüğü çıktı.
Hemen karşılığını verdi;
“Miyavvvv”
Yavruyu kucakladım, yan taraftaki büfeye gittim.
Süt, su ve bohça gibi birçok şey.
Ağaçların koyu gölgesinde sütünü içti, bohçasını yedi.
Kuyruğunu sallıyordu mutlu bir şekilde.
Adeta teşekkür ediyordu her kuyruk sallayışında.
Artık Garip sahipsiz değildi. Ben vardım.
Sabah, öğle ve akşam ilgileniyordum.
Ayağına da bakılması gerekiyordu.
Veteriner arkadaşım Necati Demirel'in veteriner kızı Dilan'dan rica ettim.
Dilan'da Garip'e gereğini yaptı hayvan severlik adına.
Artık aksayarak da olsa yürüyordu
Bir sabah baktım. Garip yok.
Yiyecekleri, sütü ve suyu yerinde duruyordu.
Aradım.
Çevreyi araştırdım.
Bulamadım Garip'i
İki gün sonra da acı gerçekle karşılaştım.
Garip saldırıya uğramış.
Savunmasız yavru parçalanarak can vermiş.
Garip'in garip ölümü karşısında
İçim parçalandı.
O üzüntülü halimde.
Hayvan severliğimiz geldi aklıma.
Ne kadar hayvan sever bir toplumuz diye.
Bizim hayvan severliğimiz, yavruları çocuklarımıza oyuncak, büyüklerini ise kendimize eğlence yapmaktan ibaret.
Nasıl mı?
Nerede bir yalnız kedi, köpek ya da kuş yavrusu olsa, başında birçok çocuk. Yavruları kendilerine oyuncak yapmaya çalışırlar.
Hayvanlar bizimde eğlencemizdir. Ya dövüştürürüz, ya güreştiririz, ya da yarıştırırız.
Köpek ve horoz dövüşleri, Boğa ve deve güreşleri ya da at yarışları gibi.
Bir gün öncesi akşamı da eğlencesini düzenleriz.
Yeriz, içeriz.
Birçok sokak hayvanı bir yurdum suya hasretken.
Ertesi gün de ise hayvanlar, ne için dövüştüklerini, ne için güreştikleri ya da ne için yarıştıklarını bilmezler.
Olsun.
Boğalar, develer yaralanmış, köpeklerden ya da horozlardan kan damlıyor. Atlar ise koşmaktan kan ter içinde.
Kimin umurunda.
Çakkkkk.
Haydi, hayvan severliğe...