Hakkı Bulut: 'Kimse yokken ben vardım, Gencebay arkamda saz çalıyordu' dedi.
Hakkı Bulut, “Türkiye’yi arabesk ile tanıştıran benim. Ne Ferdi Tayfur, ne Orhan Gencebay ne de Müslüm Gürses, arabeskin gerçek babası benim” dedi.
Bulut Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Temel Irmak'la beraber.
“Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum” sözleriyle haftalardır gündemden düşmeyen arabesk müzik, yıllardır bu tarzda şarkılar yapan Hakkı Bulut’un açıklamalarıyla yine çok konuşulacak. Fazıl Say’ın açıklamalarıyla neredeyse tüm sanat çevrelerinin arabesk müziği sahiplendiğine dikkati çeken Bulut “Herkes arabeskten bahsederken Orhan Gencebay’dan, Müslüm Gürses’ten, Ferdi Tayfur’dan söz ediyor. Oysa onlar yokken ben vardım, arabeskin asıl babası benim” dedi. İşte Bulut’un tartışma yaratacak sözleri: “Orhan, Müslüm Ferdi yokken ben vardım. ‘Seni henüz 3 yaşındaki kardeşinden bile kıskanıyorum’ şarkısını yaptığımda bu arkadaşların daha adı bile yoktu. Orhan Gencebay’a arabeskin babası diyorlar, Gencebay yıllar önce benim arkamda saz çalıyordu. Bunu onu küçümsemek için söylemiyorum ama son 20 yıldır hit olmuş bir şarkısını hatırlıyor musunuz? 20 yıldır dillere düşen bir şarkı yapamayan bir sanatçı nasıl arabeskin babası olur. Gencebay artık müzik yapmıyor, televizyonlarda jüri üyeliği ve bol bol reklamlarda oynuyor. Ferdi Tayfur kendisi söyledi ‘Ben arabesk müzik rüzgarını arkama aldım’ dedi. Yani ‘asıl işim arabesk değil’ dedi. Bu durumda Ferdi’ye nasıl arabeskin babası dersiniz. Müslüm Gürses’e gelince, siz Müslüm’ün yaptığı bir tane şarkı biliyor musunuz? Müslüm ne beste yapabilir ne söz yazabilir ama ona da arabeskin babası diyorlar. Bütün bunlar medyanın yıllardır yaptığı en büyük haksızlıktır. Ben bu arkadaşlarımı küçüksemek için söylemiyorum fakat hakkımın da teslim edilmesini istiyorum. Bugüne kadar 56 albüm, 800’den fazla şarkı yapmışım. Bestelerimi en ünlü sanatçılar okumuş. Niye beni görmezden geliyorlar?”
ALTIN PLAK REKORTMENİ
1945 Tunceli doğumlu. Adana’da öğretmenlik yaparken keşfedildi. “Seni 3 yaşındaki kardeşinden bile kıskanıyorum” şarkısıyla tanındı. “Ben Buyum”, “Ben Köylüyüm”, “Dokunmayın Dünyama”, “Ben Tövbemi Geri Aldım”, “İkimiz Bir Fidanız”, “Son Mektup” şarkılarıyla 6 altın plak aldı. 1988 yılında arabesk müziğin eleştirilmesi üzerine “acısız arabesk” şarkı yaptı. “Seven Kıskanır” isimli bu şarkısıyla Kültür Bakanlığı’nın onayını aldı ve ilk kez bir arabeskçiye TRT kapıları açıldı.
HAKKI BULUT'UN BİYOGRAFİSİ
3 Şubat 1945, Tunceli ili, Mazgirt ilçesi, Altarla köyünde doğdu. İlk okul 5'e kadar doğduğu köyde, Orta 1 Tunceli, orta 2 Mazgirt daha sonra Adana'ya göçtü ve orta 3'ü Ceyhan'da bitirdi. Adana Erkek Lisesi mezunu daha sonra dışardan Adana Öğretmen Okulunu bitirdi.
Öğretmenliğe başladığı bu yıllarda babasının saz çalmasının etkisi ve müziğe küçük yaşta olan ilgisi sebebiyle müzikle de uğraştı.
1969 yılında Adana'da yapılan Altın Ses müsabakasında 1. olarak ilk plak çalışmasına başladı. İlk beste ve güftesi olan İkimiz bir fidanız isimli eserini okudu. Bu eseri 2 yıl sonra müsaade vererek bir çok sanatçının seslendirmesine olanak tanıdı. (örneğin: Tülay Özer, Kamuran Akkor)
Sanatçımız bu yıllarda yaptığı başta Ben Buyum, Falcı, Ben Köylüyüm, Dokunmayın Dünyama gibi eserlerle bugünkü arabesk müziğinin ilk temellerini 1969 yıllarında atanlardan biri olarak bu güne kadar 55k Albüm, 800 eser, 6 Altın Plak, 1 Altın CD, Ben Tövbemi Geri Aldım, Son Mektup isimli Long Play çalışması ile Altın Long Play ödülünü aldı.
1988 yıllarında ise arabesk arabesk müzikteki bazı olumsuzlukları eleştirenler, Kültür Bakanlığınca ve ülkede yarattığı olumlu olumsuzlukları incelenmek amacı ile Kültür Bakanlığının tertiplediği kongrede konuşmacı olarak bulunan Hakkı Bulut'tan arabesk bir parça (örnek olması amacı ile) istendi. Sanatçı "Seven Kıskanır" isimli şarkısını bakanlığa sundu. Büyük beğeni ve ilgi gören bu eserle ilk kez TRT'nin kapıları resmi olarak Hakkı Bulut'a açıldı. Bu şarkı TRT ekranlarında halka ve A.T.M. de (Atatürk Kültür Merkezi) basına sunuldu.
Halk müziği motifleri üzerine temel kuran sanatçının müziği 39 yılda ne bir benzeri nede bir taklidi mümkün olmamış, ülkenin müziğinde bir ilk olarak çıkmış beste, güfte ve sesi ile devam etmektedir.Halkın büyük bir kesimi tarafından tanınsa da Anadolu'da öğretmenlik yaptığı yıllar ve İstanbul'dan uzakta kalışı nedeni ile kaset ve eserleri dinlenirken, medyadan hep uzak kalmanın sıkıntılarını da yaşamamış değildir. Bütün beste ve güfteleri kendisine ait olan sanatçı 12 sinema filminde de oynamıştır.