Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD-Türkiye İş Konseyi’nin New York'ta düzenlediği yemekte yaptığı konuşmada, ABD'li iş ve finans çevrelerine Türkiye'de yatırım yapmanın sunduğu imkanları anlattı.
Bugünün uluslararası ortamını değişim hızının şekillendirdiğini vurgulayan Gül, küreselleşmenin karşılıklı bağımlılığı artırdığını kaydetti.
Gül, Türkiye ile ABD arasında 2012 yılında ticaret hacminin 20 milyar doları aştığını ifade ederek, "Bu rakam son iki yılda yüzde 30 artış anlamına gelmektedir. Ancak, ABD bizim en büyük müttefikimiz olmasına rağmen hala en büyük ticaret ortağımız değil" diye konuştu.
ABD'li şirketlerin son 10 yılda Türkiye'de 8,4 milyar dolar yatırım yaptığını vurgulayan Gül, ABD'nin Hollanda ve Avusturya'dan sonra Türkiye'de üçüncü en büyük yatırımcı ülke haline geldiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD ile Avrupa Birliği arasında sürdürülen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklık Anlaşması'nın hayata geçmesi durumunda bunun dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesini oluşturacağını kaydederek, "Bazıları bu gelişmeyi endişeyle karşılayabilir. Ben kaygılı değilim. Bu yeni durumu fırsat olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Gül, ABD ve AB arasındaki anlaşmayla Türkiye ile ABD arasında müzakereleri süren serbest ticaret anlaşmasının eş zamanlı olarak sonuçlandırılmasını istediğini dile getirerek, böylece yatırımcıların hem 75 milyon nüfusa hem de dört saatlik uçuş ile 50 ülke ve 1,5 milyar insana ulaşabileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'ye yatırım yapılmasının önemine işaret ederek, Türkiye'nin dünyanın çekim merkezlerinden biri haline geldiğini, istikrarlı ekonomisi ve Avrupa, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya yakınlığıyla cazip bir ülke olduğunu söyledi.
Hızlı ekonomik büyüme
Gül, Türkiye'nin 2011 ile 2017 yılları arasında en hızlı büyüyecek OECD üyesi ülke olacağını hatırlatarak, "Bugünün Türkiyesi'nin siyasi ve makroekonomik istikrarı güçlü. Ekonomik büyümesi istikrarlı. Bankacılık ve finans sektörü iyi denetleniyor ve yönetiliyor. Türkiye ekonomisi küresel ekonomik krizde dayanıklılığını ispatladı" dedi.
Türkiye'nin riskinin çok düşük, iş potansiyelinin ise yüksek olduğunu dile getiren Gül, Türkiye'nin yaş ortalamasının 29,7 olduğunu, genç, eğitimli ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu vurguladı. Gül, "Türkiye ekonomisi son 10 yılda sessiz devrim gerçekleştirdi" diye konuştu.
Türk halkının iletişim alanındaki ilgisine de değinen Gül, kabaca 20 milyon kişinin akıllı telefon kullandığını, genişbant internet erişimi ve sosyal medya kullanımının etkileyici olduğunu kaydetti.
İnternet üzerinden alışverişin de son yıllarda önemli oranda arttığını dile getiren Gül, ABD'li şirketler Microsoft, Google, Apple, Facebook ve Twitter'ın bu canlılıktan istifade ettiğini bildirdi.
"Gezi'nin etkisi belirsiz"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, işadamlarının Gezi Parkı protestolarının ve Ortadoğu'da yaşananların Türk ekonomisine etkisini merak edebileceklerini de ifade ederek, Gezi Parkı olaylarıyla aynı dönemde küresel piyasalarda da dalgalanma yaşandığı için bu etkiyi ölçmenin kolay olmadığını vurguladı.
Aynı dönemde ABD Merkez Bankası'ndan yapılan politika değişikliğine ilişkin açıklamalar nedeniyle tüm ekonomilerle Türk ekonomisinin de olumsuz etkilendiğini belirten Gül, ancak bu etkinin sınırlı olduğunu ve piyasaların kısa süre sonra toparlandığını dile getirdi.
Bunun piyasalardaki oynaklığın sona erdiği anlamına gelmediğine işaret eden Gül, "İstikrarın ne zaman sağlanacağını kimse bilemez" yorumunda bulundu.
Türkiye ekonomisinin global dalgalanmalara karşı güçlü olduğuna da dikkati çeken Gül, "Türkiye, küresel ekonomik krizden en az etkilenen ülkeler arasında. Türk ekonomisi 2010 yılında yüzde 9,2, 2011'de ise yüzde 8,8 ile Çin’den sonra ikinci en hızlı büyüyen ekonomi oldu" diye konuştu.
Ekonomik performansın 2009’dan bugüne kadar 5 milyon kişiye iş imkanı sunduğunu anlatan Gül, "Rakamlar kendisini anlatıyor. Bu kadar canlı bir ekonomi ortaklarımız için de canlı iş fırsatları sunuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Amerikalı yatırımcıları Türkiye’ye yatırım yapmaya çağıran Cumhurbaşkanı Gül, "Bizler ikili ilişkilerin geleceği konusunda iyimseriz. Parlak bir geleceğin inşasını sizlerle paylaşmak isteriz" dedi.