Gökkuşağı düşünceli derin uyku

.

Ne garip başlık. Ne yazıyor bu kadın acaba demeyin yazımın sonunu okuduğunuzda anlayacaksınız neden bu başlık…

Bu hava ne böyle!!! İnce giyinsem soğuk, kalın giyinsem sıcak geliyor. Çokta yorgun gibiyim bugün, ne yaptıysam. Ama öyle bir an geliyor ki; aklıma sen geliyorsun ve birden yüzüm gülüyor bebeğim. Bu günkü yazıma seninle başlayayım dedim. İyi etmişim dimi? Sen aklıma geldiğinde bir an tebessüm ediyorum tam o anda bir hareket ediyorsun “ben buradayım anne” dercesine, sıcaklığını hissediyorum, o minicik ellerini düşünüyorum, küçücük yüzünü daha da mutlu oluyorum. Ne güzel bir duygu dimi. inanın doğacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.J

…

Evet geldik 3. kursumuza. Bildiğiniz gibi haftada bir Salı günleri Eğitim Merkezimizde Doktorumuz Hakan Çoker, Eğitmenimiz Larounce ve kurs arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Kursun ilk yarım saat 45 dakikasını teorik şeyler öğrenerek geçiriyoruz, diğer kalan kısımda Larounce devreye giriyor ve sağlıklı yaşamımız için nefes çalışmaları, meditasyon, egzersizler ve sonunda da günü yorgunluğunu tamamen atmamıza yarayan derin gevşemeyi yapıyoruz. Bu haftaki teorik bilgilerimiz doğumdaki hormonlar.  Yani en önemli 3 hormon diyelim. Oksitosin, Endorfin ve Adrenalin. Oksitosin kısaca sevgi hormonu denebilir.  Ve biz izin verirsek bebeğimiz sevgi denizi içinde doğarmış. Endorfin; sakinleştirici, ağrı kesici bir hormon. Adrenaline gelince herkes bilir stres hormonu. Hepsini kesin duymuşuzdur hayatımızda ama öğrenince en güzeli Oksitosin geliyor kulağa. Bana da öyle gelmişti. Ve doğum sırasında izin vereceğim bebeğim sevgi denizi içinde doğacak. Teorik falan diyip geçiyoruz ama öğrenince ne güzel şeyler ve doğumumuzun olması için biz bunların hepsini yaşıyoruz. Doğumda Oksitosin ve Endorfin seviyeleri yüksek olursa, adrenalin de az olursa harika bir doğum gerçekleştirebilirmişiz. Sınırsız bu hormonların yarattığı en güzel şey eminim ki kucağımıza alacağımız minik bebeğimiz.  Ben bunları duyunca bile rahatlıyorum.  Evet teorik bilgilerimiz bunlar bu haftalık. Şimdi geliyoruz filmlerimize. Artık her hafta bir doğum izleyeceğimizi söyleyen doktorumuz Hakan bey, bize bu hafta rusların suda doğumlarını izletti. Ne garip geliyor insana o çocuk suda doğuyor ve doğum boyunca o kafası sudan çıkmıyor?

 

Hadi düşünün bakalım nasıl oluyor da bu çocuklar boğulmuyor? Bunu düşüne durun ben artık Larounce ile meditasyon, egzersiz ve derin gevşemeye geçiyorum.

Yine akşama kadar iş stresini yaşadığımız bir günün ardından tamamiyle bebeklerimizi düşünerek birşeyler yaptığımız ve yapacağımız şeyleri öğrenmek mutlu ediyor insanı. Sizede anlatayım ne yaptığımızı sizler de evlerinizde mutlaka uygulayın.

Dik oturun, ayak tabanlarınızı birleştirin, ellerinizle ayak bileklerinizi tutun ve dirseklerinizle dizlerinize baskı yapın. Bacaklarınızda gerilmeler hissediyorsunuz ama rahatlıyorsunuz. Sonra bu şekilde ninni hareketi var, harika bişey sanki bebeğinizi sallıyorsunuz, sağ ve sol bacağınızı yere tamamen dayarken. Bundan sonraki daha güzel. Yine dik oturuyorsunuz, sol bacağınızı kucağınıza alıyorsunuz ve bebeğinizmiş gibi sallıyorsunuz. Daha sonra kedi pozisyonu dediğimiz pozisyonlarda çeşitli egzersizler yapıyoruz.

 

Harika bir rahatlamaya ulaşıyorsunuz, inanılmaz bir keyif. Ama asıl şey en son yapılıyor, derin gevşeme. Mükemmel bir şey. Larounce'ın bu haftaki derin gevşemede düşündürdüğü şey gökkuşağı oldu. Sanırım baya da uzun sürdü. Gökkuşağının tüm renklerini yaşadık, içimize çektik, içindeydik. Komik sesler kulağımıza gelmedi değil. Tam kuş gibiyiz, gökkuşağının altında koşuyoruz, renkleri kucaklıyoruz derken günün yorgunluğunu atıyoruz demiştim ya hakikaten öyle bir şey. Tam o sırada ufak horultular geldi kulağıma. Bazı arkadaşlarımız baya rahatlamış hatta ufak bir uykuya dalmış. Bu kadar rahatlatıyor bu meditasyon, egzersiz ve derin gevşeme. Mutlaka yapın hamile bayanlar özellikle. Hele o meditasyon sırasında Larounce bebeğinizi düşünün, minik ellerini ayaklarını diyor ve sizin aklınızdada sadece o oluyor o zaman bebeğiniz bile size tepki veriyor. Onunla güzel bir şekilde anlaşıyorsunuz. O gün kurs boyu bebeğim ve ben harika bir iletişim içindeydik. Hamile olan herkes bence bu ve bunun gibi kurslara katılsınlar.  

 

Bende “Amaan sanki annem beni kursa giderek mi doğurdu!” Diyordum ama inanın o anda o minik şey sizinle öyle güzel bir uyum içinde oluyor ki, öyle tatlı şeyler yapıyor ki ben bunları hissettikçe iyi ki de bu kursa katılmışım dedim. Ve ben bunu daha 3. Kurs gününde söylüyorum. İlerleyen zamanlarda acaba daha neler öğreneceğiz. Bu hafta öğrendiğim güzel şeylerden bir tanesi de bebeğim doğduğunda bana yapışacak, benimle harika bir bağ kuracak uhusuyla doğuyor ve ben bu uhuyu kurutmadan bebeğimi kucağıma almak istiyorum. Sevgili anne adayları, sizler de doğumunuzda doktorunuzdan talep ederek bu uhu kurumadan bebeğinizi kucağınıza isteyin. Bunu mutlaka yapın. Benim daha şimdiden içim kıpırdıyor ve gözlerim doluyor. Bu haftalık bu kadar haftaya görüşmek üzere…

 

İşte bebeğiniz için güzel bir söz;

Hayat her şeye rağmen güzeldir; kendin olma ve kalma savaşının kahramanı olan senin için ise çok daha güzeldir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Köşe Yazıları Haberleri