“Geçmiş olsun, acil şifalar!”

.

Gazetemizin takipçileri bilirler. Bir süredir İçmeler yaşayanlarının İçmeler Belediyesi\'nin bazı uygulamalarına ilişkin iddialarını dile getiren haberlere ve bu iddialardan hareketle de bazı sorulara yer veriyoruz.

Bu durum bazı meslektaşlarımızda garip bir şekilde rahatsızlık yarattı. Doğrusu ben Başkan Zeki Eren\'in bu meslektaşlarımız üzerinde bu denli yüksek “kredisi” olduğunu tahmin etmiyordum.

Önce Yeni Sayfa gazetesi sahibi Sadi Tombul bu rahatsızlığını hissettirdi. Ki başkan Eren\'den herhangi bir yanıt gelmeden o bizim sorularımızı ve haberlerimizi boşa çıkarmaya çalıştı. Tıpkı Kanal 48 muhabiri Ertuğrul\'un Asparan\'da yediği dayak olayında olduğu gibi. Ardından kanal 48 Tv girdi devreye…

Öte yandan Başkan Eren,  icraatlarına ilişkin olarak dile getirdiğimiz iddialara ve sorduğumuz sorulara kendince açıklamalar yaparak cevap verdi. Eren\'in açıklamaları bizi tatmin edici nitelikte olmasa da biz bu açıklamaları noktasına virgülüne dokunmadan verdik. Burada sevindirici olan ne bizim Sayın Eren\'e ilişkin haberlerimizde ne Eren\'in bize yönelik açıklamalarında en ufak bir hakaretin olmayışıdır. Son derece medeni olarak sürdürülen polemikten garip bir şekilde rahatsızlık duyanlar devreye girdiler.

Ve gazetemiz bu haberleri yapmakla sanki büyük bir ahlaksızlık yapmış gibi, terbiyesizce ve hadlerine düşmeyen sorular sormaya başladılar.

Bu soruları yöneltenlerden biri de Kanal 48 TV Genel Yayın yönetmeni Cemal Balcı.

O Balcı ki Marmaris\'te kendinden başka gazeteci olmadığına inanan, bu inancıyla da çıktığı ekranda herkese, herşeyi söyleme hakkını ve hatta hakaret etme hakkını kendinde bulan bir zatı muhterem.

Bilgi ve kültürünü hoşgörünün alçak gönüllüğün değil kendinden daha az entelektüel bilgiye sahip insanlar üzerinde bir balta gibi taşıyan bilgi teröristi bir zatı muhterem. 

Her fırsatta en yaman insan hakkı ve emek savunucusu olarak ekranlarda boy gösterip emekçi kardeşlerinin hakkının arayan, ama kendi kurumundaki emekçileri de hak aradıkları için kapıyı gösteren zatı muhterem.

Evet işte bu zatı muhterem çıkıyor ekranlara Zeki Eren\'in iş ortağı gibi bize diyor ki “Siz Zeki Eren\'le ilgili bu haberleri niye yapıyorsunuz? Oysa kimse onlara siz Asparan deresindeki  haberi muhabirimizi dövdürme pahasına niye yaptınız?. Şimdi niye susuyorsunuz Eren\'den istediğinizi aldınız mı?” diye sormadık. Aksine Kanal 48\'in yanında yer aldı gazetemiz. Yapılan çirkinliğe ortak olmadık ve bir duruş sergiledik. Şimdi biz bir takım haksızlıkları sorduğumuzda deniyor ki niye soruyorsunuz?

 

 (Eee, ilçenin tek duayyen gazetecisi ya o zatı muhterem!  Biriyle ilgili haber yapınca önce o zatı muhterem\'e danışmak gerekiyormuş O “olur” derse yaparız “olmaz“derse bizim ne haddimize)

 

Bence iyi gazeteci haddini bilen gazetecidir.  Nerede nasıl soru sorulacağını bilmeyen gazeteciyi ben haddini bilmeyen gazeteci olarak değerlendiriyorum.  Kendi dışında bir yayın kuruluşuna siz bu haberi neden yaptınız?  Niye bu soruları soruyorsunuz? Diye sorma aymazlığı gösteren birine söylenecek tek bir söz var: “hiçbir şey bilmiyorsanız haddinizi bilin”

Bakın Cemal Balcı bize soruyor;

 “İçmeler Belediye Başkanı Zeki Eren"den ne gibi bir talepte bulundunuz? Ne cevap aldınız? Günlerdir sürdürdüğünüz bu haberlerin nedeni Zeki Eren"den aldığınız yanıta karşılık olarak mı yaptınız? Bu sorularımıza gazetelerinizin manşetinden ya da sürmanşetinden cevaplama cesaretiniz var mı?

İşte bu soru bizim saygınlığımızı değil ama Cemal Balcı şahsında gazeteciliğin saygınlığını ayaklar altına almaktadır.

Burda biz yaptığımız haberin,  herşeyi ile nesnel soruların objektif olduğunuda iddia etmiyoruz. Burada haberimize yetkili kişilerin vereceği tepki zaten haberimizin doğruluğunu yanlışlığının gücünü güçsüzlüğünü ortaya koyar ve biz daha sonra yapacağımız haberle için bundan dersler çıkarırız.

Ama bir gazetecinin başka bir gazeteciye şu haberi niye yaptın şu soruyu niye sordun Aranızda kötü bir şey mi geçti,  istediğini alamadın mı gibi terbiyesizce sorular sorması o gazetecinin kendi bakış açısını ve gazetecilik algısını ortaya koyar.

Demek ki bizimde bundan böyle Cemal Balcı\'nın yaptığı her haber için arayıp  “Bu haberi niye yaptın belediyeden istediğini alamadın mı türünden sorular sormamız gerekiyor?

Evet, Sayın Balcı siz İçmeler Belediyesi ile ilgili haber yapan bu gazetelerin sahiplerini gazeteciliklerini beğenmeyebilirsiniz.  Kimsenin kimseyi sevme mecburiyeti yok. Ama kendisini gazetecilik mesleğinin de duayen gören biri ne olursa olsun böyle bir soru sormaz.  Bunu da bilmelisiniz ki bu baltayı ayağına vurmaktır. Siz baltayı ayağınıza vurdunuz.  Ne diyelim:

 “Geçmiş olsun, acil şifalar!”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Köşe Yazıları Haberleri