Bu sabah NTV’de ekrana düşen bir altyazı, içimi öfkeyle doldurdu:
“İsrail, Gazze’de kara saldırılarını genişleterek Filistinlilere kenti terk etmeleri çağrısı yaptı.”
Düşünebiliyor musunuz? Evini, yurdunu, toprağını terk et! Nereye gidecek bu insanlar? Akdeniz’in ortasında açlığa mı, yoksa kurşunlara mı? Bir annenin kucağındaki bebeği alıp “şehri terk et” diyorsun. Ama o annenin gidecek bir yeri yok. Çünkü bu coğrafyada sığınacak tek bir kapı kalmadı.
Gazze yanıyor. Çocuklar, açlıktan ölüyor. Evet, yanlış duymadınız: Açlıktan ölüyor.
21. yüzyılda, gökdelenlerin göğe yükseldiği, Mars’a koloni planlarının yapıldığı bir çağda, yanı başımızda küçücük bedenler açlıkla teslim alınıyor.
Peki dünya? Peki İslam dünyası?
Bugün “İslam dünyası” dediğimizde, 30 milyon kilometrekarelik bir yüzölçümünden, 1 milyarı aşkın nüfustan ve yaklaşık 60 devletten söz ediyoruz. Kâğıt üzerinde güçlü görünüyor, değil mi? Ama iş Filistin’e gelince koca bir sessizlik hâkim. 80’e yakın Müslüman topluluk var, ama hiçbiri masaya yumruğunu vuramıyor. Herkes diplomasi diline sığınıyor, nutuk atıyor. Sonuç? Koskoca bir hiç.
Oysa Zelenskiy örneği ortada. Adam ülkesini işgalden kurtarmak için ABD’de bile kavga ediyor, tartışıyor, baskı kuruyor. Dünyanın gündemini belirliyor. Bizde ise ne var? Birbirini tekrar eden cümleler, “kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz” türünden boş sözler.
Merhum Bülent Ecevit’in Kıbrıs Harekâtı’nda tarihe geçen sözü hâlâ hafızalarda: “Ayşe tatile çıksın.”
O söz, sadece bir paroladan ibaret değildi. Bir milletin kararlılığını, iradesini ve cesaretini anlatıyordu. Peki bugünün liderleri ne yapıyor? Anladığım kadarıyla hepsi “Temel tatilde.”
Ama ben tatilden döndüm. Sokaktaki vatandaş da döndü. Biz gerçekleri görüyoruz. Siz hâlâ kameralar karşısında nutuk atmayı marifet sanıyorsunuz.
Artık kimsenin kulağa hoş gelen cümlelere ihtiyacı yok. Biz somut icraat görmek istiyoruz.
Eğer Gazze’de bir çocuğun açlıktan ölmesini engelleyemiyorsanız, hangi başarınızla övüneceksiniz? Eğer bombaların altında kalan kadınların feryadını dindiremiyorsanız, hangi diplomatik zaferden bahsedeceksiniz?
Tarih, bugün susanları yazacak. Ama yazdığı satırların hiçbirinde onur olmayacak. Çünkü onur, mazlumun yanında durmayı gerektirir. Bugün Gazze’de çocukların gözyaşını silemeyenlerin yarın kendi halkına verecek sözü de kalmayacaktır.
Allah'a emanet olunuz.