Bilirsiniz hep FB-GS rekabeti ön plandadır. Bu ezeli ve ebedi rekabeti kızıştırmak konusunda da gerek basınımız gerekse de medyamız elinden geleni ardına koymaz.
İşin temelinde ise rant yatar. Reklam pastası, tiraj ve reyting kaygısı nedeniyle bu rekabet körüklenmektedir.
Bu rekabetin figüranları ise BJK ve Trabzonspor'dur. Onlar fazla getirisi olmayan takımlar olarak üvey evlat muamelesi görürler.
Ancak bu vahşi rekabet kışkırtması holiganizmi de beraberinde getirmiştir. Bundan 20 yıl önce İnönü Stadı'nda yanyana maç seyredebilen birbirleriyle tatlı tatlı rekabete giren taraftarlar, bugün kanlı bıçaklı birbirlerini karşılamaktadırlar.
Bu vahşi rekabete son vermek medyanın elindedir. Ama para kazanma uğruna bu rekabet hep gündemde tutulmaktadır.
Son yıllarda Galatasaray Fenerbahçe ile maddi konularda da rekabete girmiştir. Galatasaray taraftarının baskısı sonucunda kendi Alex'lerini yaratabilmek açısından büyük paralar harcamaya başlamışlardır. İşte bu konu tehlikelidir. Çünkü maddi gücü yaratmak önemlidir. Yoksa Faruk Süren zamanında yapılanlardan sonra ortaya çıkan vahim tablonun aynısını yaşamak kaçınılmazıdır.
Çoğu kişi antipatik bulabilir ama Aziz Yıldırım Fenerbahçe'de maddi konularda devrim yapmıştır. Ve bu konuda emin adımlarla yürümektedir. Gerek kombine gelirleri gerekse de Fenerium satışları ve de şampiyonlar ligi gelirleri kulübün bütçesini denk tutturmaktadır.
Geçtiğimiz yıllara kadar transferin şampiyonu Fenerbahçe, başarının lideri Galatasaray iken, bugün şapka tersine dönmüştür. Galatasaray transfer şampiyonu olmuştur. Ama sürekli başarıyı Fenerbahçe yakalamaktadır.
Şampiyonlar ligine katılamamak Galatasaray'a 11 milyon ya malolmuşsa bu ciddi bir kayıptır. Bu gelire güvenerek yapılmış transferlerin taksitlerini ödeme zamanı gelince Faruk Süren zamanında olduğu gibi banka kredilerine başvurulursa durum vahim olabilir.
Sonuçta gerekli yerlere ve gereken oyuncuları almak gerekir. Yoksa herkes kendi Alex'ini yaratma çabasına girerse sonuç her zaman planlandığı gibi olamayabilir.
İşte Lincoln, işte Ricardinio (Kazım Kanat'ın Ricardo Paşası) işte Yatara .