MHP Muğla Milletvekili Erdoğan, “Büyükşehir kanunu federatif devlet kurmak’’
Marmaris İlçesi’nde partisinin bayramlaşma programına katılan MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, AKP, bu kanun tasarısıyla, "Büyükşehir" adı altında "federatif" bir devlet yapısının temellerini atmakta, Türk Milletinin kültürel ve toplumsal genleriyle oynadığı oyunlara, idari sistemiyle oynamayı da eklediğini iddia etti.
MHP Muğla Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi Mehmet Erdoğan, Marmaris İlçesi’nde bulunan partisinin bayramlaşma törenine katıldı. MHP İlçe binasında yapılan Kurban Bayramı kutlamalarına Marmaris Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Ayyıldız, MHP İl ve İlçe başkanları yanı sıra çok sayıda partililer katıldı. Bayramlaşma töreni sonrası partililere açıklama yapan MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, ‘’ Büyükşehir kanunu Muğlalı hemşerilerimize getireceği yükten yanı sıra bizi endişelendiren çok büyük oyunlar mevcut. AK Parti’nin PKK ile Oslo da ve İmralı da yaptığı görüşmelerde mutabakatlara varıldı. Bu mutabakatların neler olduğu internet sitelerinde yayınlandı. Buralarda varılan mutabakatlarda Türkiye’nin üniter yapısı bozularak federasyon yönetimi kurmak olduğu karar alındı. Önce Ankara dan yetkiler çıkartılarak Vali’ye sonra ilerleyen aşamalarda belediye başkanlarına verilecek. Zamanla oturtulacak bu sistem ile 2023 yılında federal sistem hayata geçirilecektir. Bu açıklamalarımıza rüya görüyorsunuz, MHP hep böyle yapar diyenlere en güzel cevap köşe yazarları vermiş oldu. Ülkemizin en ciddi köşe yazarları üniter yapımızın bozularak federal yapıya gidildiğinin altını çizdi. Ülkemizin sistemli olarak köklü yapıları bir bir yok edilmekte. Aklı Selim her insan biraz köşe yazarlarını okuyup televizyon seyrederse ne demek istediğimi çok iyi anlar’’ dedi. Herkesin artık arabasının arkasına ‘en pahalı akaryakıtı kullanıyorum’ diye yazmasını isteyen Erdoğan, ‘’ 10 yıldır bütçe açığı yapılan zamlarla milletin sırtından kapatılmaya çalışıyor. Dünyanın en gelişmiş ve en fakir ülkelerinde bir yılda bu kadar zam yapılmamıştır. Bu zamlar sürekli değiştirilen ülke gündemi ile unutturulmaya çalışılmaktadır. Bunlar halkı ve ekonomiyi güçlendiriyoruz diyerek kendi çıkarlarını güçlendirip,suni gündemlerle her şeyi unutturmaya çalışıyorlar’’ şeklinde konuştu
BÜYÜŞEHİR KANDIRMACASI İLE AVUTULUYORUZ
Büyükşehir belediyesi sınırlarının il sınırlarıyla birleştirilmesini öngören kanun tasarısına göre, mevcut 14 büyükşehrin belediye sınırları il mülki sınırı olacak şekilde genişletilmekte; yine içlerinde Muğlamızın da olduğu, toplam nüfusu 750 bini aşan 13 ilde de, sınırları ilin mülki sınırı olacak şekilde büyükşehir belediyeleri kurulmaktadır. "Yeni Büyükşehir" adı altında getirilen kanun tasarısına göre büyükşehir (!) olan illerde; dolayısıyla Muğlamızda da bütün beldelerin ve köylerin kapatılması söz konusudur. İsimleri, kültürleri, tüzel kişilikleri, sosyal ve kültürel zenginlikleri asırlık birikimlere dayanan beldelerimiz ve köylerimizin tüzel kişiliğine son veren AKP; böylelikle tarihi yok saymakta ve tarihe şahitlik etmiş bu tüzel kişilikleri. tarihin tozlu sayfaları arasına hapsetmeye de çalışmaktadır.Muğla merkezde Menteşe adında bir merkez ilçe kurulmasının, Fethiye Kemer beldesi merkez olmak üzere Seydi Kemer adıyla bir ilçe kurulmasının öngörüldüğü Kanun Tasarısıyla birlikte özellikle Muğla’daki hemşerilerimizin takdirleriyle vekâlet görevi alan milletvekillerimizin bazılarının; ülkemizin geleceğinin teminatı olan idarenin bütünlüğü, hukukun bütünlüğü, milletimizin eşit haklara sahip olma hakkının sabote edildiği bu büyükşehir kanun tasarısına nasıl "evet" dediklerini ibretle takip etmekte ve bu minvalde, gerekli şekillerde mücadelemizi sürdürmekteyiz. Kendi yörelerindeki küçük siyasi hesapları doğrultusunda; ülkemizin bütününün geleceğini ilgilendiren ve çocuklarımızın geleceklerini ipotek altına alma girişiminin başlangıcını teşkil eden bu kanun tasarısının, getirilerinden çok götürülerinin olduğunu görmezden gelmelerini, kendi köylüsüne ek vergiler, harçlar, yeni faturalar ve bir o kadar da bürokratik yük getiren bu kanun tasarısına evet demelerini ibretle takip etmekteyiz.Nüfusunun % 55’den fazlası köylerde yaşayan, 1100 km kıyı şeridi olan, sayısı 400’e yaklaşan köyleriyle, yaylalarıyla, sahilleriyle geniş bir coğrafyaya sahip memleketimizde; "Yeni Büyükşehir" kanun tasarısıyla birlikte yaşanacak başlıca sıkıntıları maddeler halinde ifade etmek isterim:1. İl özel idaresi kaldırılacaktır. 2. Köylerin tüzel kişiliği kaldırılacaktır. 3. Beldelerin tüzel kişiliği kaldırılacaktır. 4. İlçe mülki sınırları ilçe belediyesinin, il mülki sınırları büyükşehir belediyesinin sınırları olacaktır. Vatandaşımıza hizmeti direk olarak götüren önemli hizmet birimlerinden olan beldelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılmasına sebep olan bu durum, vatandaşımızın doğrudan hizmet almasını zorlaştıracak hatta ortadan kaldıracaktır. 5. Bu kadar geniş bir coğrafyada ilçe belediyelerinin ve büyükşehir belediyelerinin her yere hizmet ulaştırmasında ciddi sıkıntılar zuhur edecek; Dalyan, Ölüdeniz, Turgutreis, Bozburun gibi dünyada herkes tarafından bilinen ve beğeni toplayan beldeler tarihe gömülecektir. Özellikle merkeze uzak köylere hizmet gitmesi zorlaşacaktır. 6. Köylülerimize; yeni harçlar, çöp vergisi, içme suyu, kanalizasyon ve yola katılım payları gibi yeni maddi yükler getirilmektedir. Her fırsatta Türkiye Ekonomisinin büyüdüğünü ifade eden AKP hükümeti, her ne kadar yaklaşık 56 milyon vatandaşımıza yüklenecek olan yeni vergi ve harçların alınmasını 5 sene ertelemiş olsa da bu durumun vatandaşa yeni külfetler getirdiği ortadadır. Yani yeni vergilerin alınması 5 yıl ertelenerek, bu yükler adeta milletin hafızasıyla dalga geçilerek kamufle edilmeye çalışılmıştır. Aslında bu durum AKP hükümetinin yaptığı yanlışı anladığını ancak bu yanlışta siyasi çıkarları sebebiyle ısrar ettiğinin göstergesidir. 7. Kanun Tasarısıyla birlikte adeta şehir devletleri kurulmaktadır. Bu şehir devletleri yerel kaynakların, yerel yönetimlerdeki seçilmişler tarafından yönlendirilmesini öteden beri dayatan yabancı mihrakların talepleri doğrultusunda kurulmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bazı şehirlerin bazı taleplerle bağlantılı olarak birleştirilmesi Anayasamıza, kuruluş felsefemize, üniter yapımıza ve toplumsal reflekslerimize aykırılık teşkil etmektedir. AKP iktidarının önce reddettiği; daha sonra da bebek katilleriyle masaya oturmayı bir övünç kaynağı olarak görürcesine kabul ettiği, Oslo görüşmelerinde de bahsi geçen, merkezi idarenin bazı görevlerinin ilk önce valiliklere daha sonra da belediyelere devri bahsi, Kanun Tasarısının aslında kime ne maksatla hizmet ettiğini gayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durum; AKP iktidarının başka yerlerde de yapıldığı iddia edilen; eli kanlı terör örgütü PKK ile yapılan pazarlıklarda milletimizin geleceğini ne denli büyük ölçüde riske attığının ve bu kirli pazarlıklarda üniter devlet yapısı yerine başka devlet yapısının kendilerince kabul edildiğinin de göstergesidir. Ayrıca bu durum birçok konuşmasında bazı illeri "büyükşehir yapacağız" diyerek şov yapan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir büyükşehir modeli olduğunu anlatmamasının da başlıca sebebini teşkil etmektedir. 8. Tasarıyla birlikte birçok yetki büyükşehir belediyelerine geçtiği için ilçe belediyeleri de büyükşehir belediyesinin ablukası altında olacak; bu durum da hizmetlerde aksamalara sebebiyet verecektir. 9. AKP’nin geçirmek istediği bu kanun tasarısıyla birlikte el değmemiş doğal güzelliklerle bezenmiş memleketimizin ve ülkemizin bir çok yerinin yeni rant alanları olarak büyükşehir belediyelerinin inisiyatifine bırakılmasının sebebi AKP’nin şehirlerdeki rantı tüketmesinden ve köylerimize, yaylalarımıza, sahillerimize göz dikmesinden başka bir şey değildir. 10. Üniter devlet yapısının yıpratıldığı bu kanun tasarısı ile birlikte; vali ve kaymakamlarımız etkisiz eleman haline getirilmektedir. 11. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızı daha da zora sokacak olan bu kanun tasarısıyla; ilin tamamını kapsayan yeni bir idari teşkilatın kurulması öngörülmekte, bu durum da PKK nın da talepleri arasında yer alan sağlık, eğitim gibi bütün yetkilerin bu teşkilata (Yerel Yönetimlere) devrine başlanmaktadır. Böylece valilik ve kaymakamlık sisteminin kaldırılmasının önü açılmaktadır. 12. Kanun tasarısının hazırlık aşamasında; bölgemizin iktidar partisine mensup milletvekilleri de dahil olmak üzere iktidar partisi milletvekillerinin susması ve bu kanuna evet demesi, maalesef bu milletvekillerimizin Muğla gibi geniş bir coğrafi alana sahip olan iller hakkında hiçbir bilgisinin olmadığının da göstergesidir. Ya da susmaları, bir yerden gelen emir doğrultusunda ne olursa olsun seslerini çıkaramamalarının sebebidir. Muğla gibi bir ilin tek merkezden yönetilip yönetilemeyeceği gayet açık bir şekilde ortadadır. Muğla’nın tek merkezden yönetileceğinin düşünülmesi abesle iştigaldir. Biz diyoruz ki; eğer böyle bir karar alınacaksa bile bırakın buna milletimiz kendisi karar versin. 13. Yeni Büyükşehir Kanunu ile birlikte gelecek olan "Yeni Büyükşehir Belediye Başkanlıkları", "Çağdaş Beylikler" olarak idari mekanizmamızda yerini alacak; geniş yetkilerle donatılmış bu belediye başkanları, tabiri caizse Başbakan’ın küçüğü Bakanın büyüğü pozisyonunda olacaktır. Mevcut Bakanların çoğunun isminin bu yeni büyükşehir belediyelerine aday olarak zikredilmesi bunun bir göstergesidir. Sonuç olarak, bu kanun çıktığı taktirde; belediyeler daha çok popülist politika izleyecekler, yolsuzluk ekonomisi daha da büyüyecek, atanmış vali yerine seçilmişlerin yöneteceği şehir devletleri ortaya çıkacaktır. Milletimizin, Milliyetçi Hareket Partisi’ne göstermiş olduğu teveccühe layık olabilmek adına, gerek İçişleri Komisyonunda gerekse TBMM Genel Kurulunda elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyor; vatandaşımızın daha da zor durumlara düşmemesi için bu mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz. Bayramlaşma sonrası MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan beraberindeki heyetle diğer ilçelerdeki kutlama programlarına katılmak üzere ayrıldı