DÜŞÜNCE VE İFADE HÜRRİYETİ

.

                      Sevgili okurlar geçen ay Frankfurt Üniversitesindeki toplantıdan sonra bazı Alman ve İsveçli hocalar Türkiye'de ifade ve düşünce hürriyeti olmadığını duyduklarını ve okuduklarını söyleyerek ne düşündüğümü sormuşlardı.
                      Bende kendilerine şu şekilde cevap verdim.
                      ''Evvela iddialı olarak söyleyebilirim ki, Türkiye'de ki ifade ve düşünce hürriyeti hukuksal olarak Almanya dahil birçok Avrupa ülkesinden daha ileri ve modern. Sizin duyduklarınız Türkiye'de kanunların veya devletin mani olmasından değil tam tersine insanların düşünce ve ifade hürriyetine alıştırılmadıkları için. Okullarda öğretmenler tüm öğrencileri, genelde eşit tutmuyor, bazıları sempatik geliyor ve onlara değişik muamele yapılıyor, çünkü kendisi de böyle öğrenmiş. İfade ve düşünce hürriyetinin kısıtlanması buradan başlıyor. Öğrenci kalkıp öğretmenini, efendice ve medenice tenkit edemiyor, ederse alacağı cevapla azarlanıpr, küçük düşürülüyor. Bu şekilde öğrenci hayata düşünce ve ifade özgürlüğü kısıtlanarak başlıyor. Buna de eğitimde ''terbiye'' deniyor. Baksanıza terbiye için Türkiye'de ''Youtube'' bile kapatılmış durumda.
                       Bu gerçeklerden dolayı da birçok insan diğerinin üstüne çıkabilmek için devamlı kusur arıyor, bulursa ve elinde imkan varsa hemen ya yazılı olarak, ya da dedikodu ile ilan ediyor, ama gidip yüzüne karşı konuşacak cesareti, daha okul çağlarında öğrenmediği için bulamıyor.  Siz Avrupalılar da bunları duyunca Türkiye'de düşünce ve ifade hürriyeti olmadığını iddia edersiniz. Halbuki sizin duymadığınız halk arasındaki düşünce ve ifade  hürriyeti insanların dişlerini geçirebileceklerine karşı uygulanır, diğerlerine uygulanmaz, esas sebebi de böyle öğretildikleri içindir''.
                        Hocalar bunu duyunca evvela durup bir an düşündüler ve, ''o zaman sizin hayatınız genelde birbirinizle çekişme ile geçiyor'' dediler. İşte bunu doğru bildiler! Herkes diğerinde kusur arıyor ve elinden gelirse düzeltmeye kalkıyor, yani başkalarının beğenmedikleri veya kendi düşüncelerine ters gelen düşünce ve ifade hürriyetlerini kısıtlamaya kalkan, tenkit eden, sorgulayan ve kınayan maalesef hep diğer insanlarımız, kanunlar veya devlet değil.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri