Develi 1870 yılında da ilçe merkezi haline getirilmiş

Develi; İç Anadolu'da simge olarak kabul edilen Erciyes Dağının güney eteklerine kurulmuş ve konum itibariyle stratejik bir güzergahta tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Kayseri'ye bağlı bir ilçedir.

Develi; İç Anadolu'da simge olarak kabul edilen Erciyes Dağının güney eteklerine kurulmuş ve konum itibariyle stratejik bir güzergahta tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Kayseri'ye bağlı bir ilçedir.

Anadolu'da yerleşik hayata geçiş döneminin ilk izleri olan Hititler, Likyalılar, Roma ve Bizanslıların da kültürlerinin mozayığını oluşturan ortak mirasın günümüze kadar ayakta kalabilenleri yurt içi ve yurt dışından bir çok araştırmacının ilgi odağı olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Develi, 1071 Malazgirt Savaşından sonra Anadolu'ya yerleşen Selçuklular zamanında önemli bir yerleşim merkezi olmuş, Selçuklulardan sonra Karamanoğlu Beyliğine katılmıştır. 1474 Yılında Osmanlı İdaresine geçmiştir. 1856 yılında bucak merkezi haline getirilen ilçemiz 1864 yılında eyaletler kaldırılıp, vilayetler kurulduğunda, Ankara Vilayeti, Kayseri Livası'na bağlanmıştır. 1870 yılında da ilçe merkezi haline getirilmiştir.

İlçede karasal iklim hüküm sürer. İlçe topraklarında genellikle bozkır bitki örtüsü hakimdir. İlçe mülki sınırları içerisinde 4 kasaba belediyesi, 45 köy ile 5 köye bağlı 7 mezra bulunmaktadır. 25'i ilçe merkezinde 11'i kasabalarda olmak üzere toplam 36 mahalle vardır. Toplam Nüfusu 70.893, İlçe Nüfusu 35.084, Yüzölçümü (km2) 1.887, Posta Kodu 38400'dür.

Develi İlçesi İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde 38° 22' enlem, 35° 28' boylamında bulunmaktadır.

İLÇENİN TARİHİ

Develi, 1071 Malazgirt Savaşından sonra Anadolu'ya yerleşen Selçuklular zamanında önemli bir yerleşim merkezi olmuş, Selçuklulardan sonra Karamanoğlu Beyliğine katılmıştır. 1474 Yılında Osmanlı İdaresine geçmiştir.

1856 yılında bucak merkezi haline getirilen ilçe 1864 yılında eyaletler kaldırılıp, vilayetler kurulduğunda, Ankara Vilayeti, Kayseri Livası'na bağlanmıştır. 1866 Yılında ilk belediye teşkilatı kurulmuş, 1871 yılında da ilçe merkezi haline getirilmiştir. 1989 yılında Gazi, 1957 yılında Zile, 1966 yılında Şıhlı, 1967 yılında Sindelhöyük köylerinde belediye kurulmuştur.

 


COĞRAFİ YAPI

Develi İlçesi İçanadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde 38 '2 7 kuzey enlem, 33-17 doğu boylamında bulunmaktadır. Erciyes Dağı'nın 6 km. güneyinde kurulmuştur. Bugünkü sınırları doğusunda Tomarza İlçesi ve Adana İlinin Tufanbeyli İlçesi, güneyinde Yahyalı İlçesi ile Adana İli'nin Saimbeyli ve Feke İlçeleri batısında Yeşilhisar ilçesi, kuzeybatısında İncesu İlçesi yer alır.

İlçe, Tekir yaylası istikametinde Kayseri'ye 45 km. İncesu istikametinde 86 km. uzaklıkta olup, Kayserinin en büyük ilçesidir. Yüzölçümü 1887 km2 olup, deniz seviyesinden yüksekliği 1150 metredir. En büyük Dağı Kayserinin sembolü durumundaki Erciyes Dagı, Karasivri Dağı, Büyük Kartın (Peri Kartın), Göktepe (Yeşil Tepe), Sümengen (Süvegen) ve Bakır Dağı'dır. En önemli akarsuları Seyhan Nehrinin en büyük kolu olan Zamantı Irmağı, Develi Çayı (Fenese Suyu), Elbiz ve Köşkpınarı'dır. En önemli gölleri Kurbağa gölü ile Sultan Sazlığı'dır.

İlçede karasal iklim hüküm sürer. Yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Yağışlar daha çok ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. İlkbahar ve Sonbahar mevsimlerinin sakin ve açık günlerinde kırağı ve don olayı müşahede edilir. Bu olaylar tarımı olumsuz etkiler. Ortalama yağış miktarı 366,6 mm.'dir.

İlçe topraklarında genellikle bozkır bitki örtüsü hakimdir. Yüksek kesimlerde yer yer orman alanlarına rastlanılsa da bozkır ve çalılıktır. İlçe'de meyveciliğe yönelik meyve bahçeleri gelişmiş.



İDARİ YAPI

İlçe mülki sınırları içerisinde biri merkez olmak üzere 4 kasaba belediyesi, 45 köy ile 5 köye bağlı 7 mezra bulunmaktadır. 25'i ilçe merkezinde 11'i kasabalarda olmak üzere toplam 36 mahalle vardır.

2000 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre merkez nüfusu 35.084, köylerin nüfusu 35.809 olup, toplam nüfus 70.893'tür. Yıllık nüfus artış hızı şehir merkezinde binde 6.24, köylerde ise -10.72 olup, toplamda ise '2.69 nüfus azalması görülmektedir.

DEVELİ'NİN TARİHİ GELİŞİM SÜRECİ

Kadri SAYILGAN (Arkeolog)'ın kaleminden
1980 yılında yayınlanmış makalelerinden Develi ilçesinin tarihi gelişim süreci

Erciyes dağı çevresinin başlıca yerleşme yerlerinden biri olan Develi, küçük bir şehir özelliği gösterir. Erciyes (Argaios) in güney eteğinde yeşillikler içerisinde bulunan bu kentin yüzölçümü 2900 kilometre kare, rakımı ise 1196 metreyi geçer.

Kayseri ile Develi ovaları arasında yükselen Erciyes, Bütün Anadolu'nun en yüksek dağıdır. (3916) Kayseri ve Develi'nin gerek ekonomik gerekse dini tarihinde büyük rol oynayan bu dağ için tarihçi Strabon: '' tepesinde hiçbir zaman kar eksik olmayan dağların en yükseği Argaios..' dedikten sonra 'buna çıkanlar ki bunlar çok azdır, açık havada her iki denizin, hem Pontus(Karadeniz) hem de İssion denizinin görülebildiğini söyler' diyerek dağın ululuğunu canlandırır.

A.Serbin ise (Vulkanismus, 1893,s32) adlı eserinde Erciyes'in bütün Akdeniz bölgesinin en yüksek dağı olduğunu ve ancak Etna yanardağı ile karşılaştırılabileceğini söyler.

Kayseri Ovasının konik biçimi ile yükselen bu dağ andezit, tüf ve çeşitli yığınlardan meydana gelir. Strabon Mazaka çevresini anlatırken 'Biraz daha ilerleyince insan ateş kuyularıyla dolu ve stadiolarca uzanan volkanik araziye gelir' demektedir.

1880 yılına kadar sakin olan Erciyes 1880 yılı martında yeniden püskürmeye başlamıştır. Bugün sönmüş olan bu volkanın krateri dağın şimdiki doruğundan daha yüksekte olup zamanla bugünkü halini almıştır.



DEVELİ'NİN KURULUŞU

Develi 100 yıl kadar önce, şimdiki yerinin 3 km güneydoğusunda 1275 m yükseklikte (bugünkü yerinden 125 m. kadar yüksekte) tepeler arasındaki dar bir boyunda bulunmakta iken yavaş yavaş aşağı inmiştir.

Bu yer değiştirmesinin sebebi eski yerinde ekilebilir topraklarının darlığı ve dağlar arasında sapa kalmış olmasıdır. Develi bu yeni yerinde gelişirken, tepedeki eski yerleşim yeri ise birkaç yüz nüfuslu bir köy olarak kalmıştır. Bir süre Everek adıyla anıldıktan sonra, ilçe adının Develi olması dolayısıyla Develi adıyla tanınmıştır. Şehir yeni sahada gelişmiş, Eski Develi de birkaç yüz nüfuslu Develi'nin uzak bir mahallesi olmuş, fonksiyonunu şimdiki Develi'ye bırakmıştır. Develi'nin Everek'e doğru yer değiştirmesi öyle ecele ve kısa zamanda olmuştur ki, çukurdaki arazi adeta kapışılmıştır. Hatta bu acele taşınma ile ilgili olarak, bu çevrede çok kullanılan bir kelimeden, EVEREK adının doğduğu söylenir. (İvmek veya evmek, acele etmek manasına gelir. Everek inmek yada iverek inmek yani acele ile gelip geçmek demektir)

Develi, arazinin daha geniş olduğu yeni yerine (Everek'e) indikten sonra büyük gelişmeler göstererek bugün İç Anadolu'nun en büyük ilçelerinden biri olmuştur. Bugün bu arazi ortasında gelişebildiği kadar gelişen Develi, genişlemesini ve gelişmesini sürdürmektedir. Daha fazla toprağa ve gelir kaynaklarına ihtiyaç duyan Develi'nin bu ihtiyacını ancak Develi ovası karşılayacaktır.

Develi adı şimdi daha şarkta, merkezi Everek olan bir kazaya tahsis edilmiş olmakla beraber, yakın zamanlara ait muhtelif kaynaklarda Develi-Karahisar'a verilen malumat Everek ile karıştırılmıştır. Burada bahis mevzu olan Karahisar Eretnaoğullarından sonra Karamanlıların eline geçerek, 1391-1392 yıllarında ilk defa yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı devletine ilhak olunmuştur. 1474'te Karaman ülkesinin Fatih tarafından zaptı sırasında bu ilhak katileşmiş ve Karaman eyaletine bağlı Kayseri Livasının bir kazası olmuş, daha sonraları Kayseri Livası ile beraber XIX. Asrın son yarısında Ankara Vilayetine bağlanmıştır. Karahisar'ın surlarından bugün pek az eser kamıştır. Geçen asrın seyyahları, burayı batıdan yükselen sırtlar eteğinde doğuya doğru genişleyen bir ova kenarında, geniş meyve bahçeleri içinde, birkaç yüz evden ibaret bir köy olarak tasvir ederler. İlçenin 5 km güney batısında Zengibar adı ile anılan harabeler, kadim NORA veya Cybistra'nın mevkii olarak teşhis edilmektedir.

Tabiattan müstahkem bir yere kurulmuş Develi çok defa Kayseri-Niğde yolu üzerindeki Develi Karahisar ile karıştırılmıştır.

Develi Karahisar'ın son asırlar zarfında düşmesi sonucu, Erciyes Dağı'nın güney batısından itibaren Develi civarına kadar uzanan geniş bataklıkların (sultan sazlığı) da etkisi ile geçen asrın sonlarında kaza teşkilatı buradan kaldırılarak Erciyes'in güney eteklerinde bulunan Everek köyüne nakledilmiş, Develi Karahisar ise Develi merkez kazasına (daha sonra İncesu) bir nahiye olarak bağlanmış idi ve buraya sadece KARAHİSAR deniliyordu. Sonradan büyük bir yerleşim haline gelen Everek'in merkez olduğu kazaya Develi denilmesi ve bu beldenin yakınında şimdi onun bir mahallesi haline gelen Yukarı Develi isminde bir yerleşim yeri ve bir kale harabesinin mevcut olması, yukarıda işaret edilen iltibaslara (birbirine benzemesi) meydan vermiştir.

Develi adının Yeşilhisar(Develi Karahisar)'dan alınıp şimdiki Develi'ye verilmeden önce yayınlanan kitaplarda yazarlar (seyyahlar), Develi Karahisar'dan şöyle bahsederler:

'Niğde şosesi, İncesu'dan 25 km. mesafede Develi Karahisar'a varır. Burası çok eski bir şehirdir.Harap bir kalesi vardır.Niğde-Toros geçitlerine gidilen şoselerin birbirinden ayrıldıkları yerde Büyük İncesu ilçesi 3 km den fazla uzunlukta yayılmaktadır. Tarihi değeri olmayan birkaç cami vardır.'

Develi'nin, adından da anlaşılacağı üzere oğuz boylarından Develi, Dev-Ali obasının buraya yerleşmesiyle meydana geldiği şüphesizdir.

 


Çok iyi bilinmeyen bir şey varsa o da bu obanın buraya ne zaman yerleşmiş ve Develi'nin hangi yıllarda kurulmuş olduğudur. Öyle anlaşılıyor ki, Danişmend oğullarıyla birlikte gelmiş buraya yerleşmişlerdir.

Selçuk oğulları zamanında önemli bir yerleşim yeri olduğu o zamana ait eserlerden anlaşılmaktadır. Farsça yazılmış İbn-i Bibi Selçuknamesinde Develi Subaşısı olan Sinettin oğlu Nusreddin Kaymaz'dan bahsedilmektedir.

Bu kaynaklardan anlaşılıyor ki, Develi, o zamanlarda önemli kasabalardan birisi olup subaşılık ile idare ediliyordu. Diğer tarihi kaynaklar ise orada bulunan eski eserlerin kitabeleridir. Develi'deki Ulu Caminin 680-1282 tarihinde, kitabesinde yazılı olduğu gibi Seyyid-i Şerif Türbesi'nin de 1287 yılında yapılmış olduğu bilinmektedir.

Bu türbenin içerisinde bulunan mezar kitabeleri arasında Develi oğlu Emir Ömer kızı Cennet Hatun'un mezar taşında dedesi Ebu Bekir Develi'den bahsedilmektedir. Bunlar bize kasabanın, bu tarihten önce kurulmuş olduğunu gösteriyor.

Develi, eski kayıtlara göre bir zamanlar Konya ve Karaman eyaletlerine ve Kayseri sancağına bağlı ilçe merkezi halinde idare edilmiştir. Tanzimatı müteakip 1856 yılında bucak merkezi haline getirilmiş bulunuyor.

Bir yıl sonra 1857 de bucak merkezi EVEREK köyüne nakledilmiş 13 yıl sonra 1870 tarihinde tekrar ilçe merkezi olmuştur.

Sırtını Yukarı Develi ve Haç Dağlarına dayamış olan Develi'nin bir çok yerlerinde hala izleri bulunan medeniyetler, şüphesiz ki bölgenin verim ve oturumundaki büyük sanat, ticaret merkezlerine yakın oluşu ile meydana gelmiştir.

İnsan eliyle işlenmiş önemli mağaralar ve kiliseler burada tarihten evvel de insanoğullarının yaşadığına dair belli başlı vesikalardır. Bölge çevresinin, zaman zaman yapılan kazılar ve tesadüf buluntulardan anlaşıldığına göre geniş örenler halinde olduğu anlaşılmaktadır. Kaza merkezi olan EVEREK'in bazı kaynaklarda nüfusunun 400 bin olarak tahmin edildiği TİANA şehri harabeleri ve tarihi yolları üzerinde bulunduğu rivayet edilir. Sultan Sazlığı ortalarındaki yol ve kanalların da o devre ait olduğu bilinmektedir.Charles Texier, Description de L'asie Mineure adlı dört ciltlik coğrafi eserinde bu yönü genişliğine belirtir.

Yukarı Develi eşsiz Türk-İslam eserleriyle süslü olduğu gibi şehre şimdiki adını veren DEV-ALİ adlı evliyanın muhteşem türbesi hala ayaktadır. Develi civarı eski eser bakımından çok zenginse de, şimdiye kadar sistematik araştırmalar yapılmamıştır. Prehistorik devirden itibaren bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır.

Höyüklerin yanı sıra Fraktin (Hitit), Taşçı, İmamkullu, Hanyeri, Gebzeli, Ayşepınar (Antik) gibi yerleşim yerleriyle, Kapadokya Krallığı devrine ait kalıntılar ile şimdiki yeni Develi'nin bulunduğu yerdeki ELBİZ havuzu gibi kalıntılar, geçmişin zenginliğini gösterir. 

Selçuklular devrinden beri meskun Yukarı Develi, şimdiki Develi'nin kıble tarafında iki km. uzaklıkta, tepe üzerinde romamik görünümü ve tarihi zenginlikleri ile ünlüdür.

Birkaç asırdan fazla zamandan beri orta çağ hayatı yerine aşağı düzlüğe geçen Develi kazası, yeni turistik tesisleriyle cazibesini hala muhafaza etmektedir.

Şemseddin Sami, Kamüs-i Türki adlı eserinde Develi'nin eski TİANA şehri olduğunu yazar. Küçük Asyanın Tasviri adıyla Türkçe'ye tercüme edilen kitapta Tiana şehrinin Niğde yakınlarındaki Hisar olduğu söylense de tarihi kaynaklara göre Develi yakınlarında olduğu ve Texier'in yanıldığı sabittir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür-sanat Haberleri