Ülkeni sevmek, milletini,halkını sevmek zaman zaman olacak bir duygu değil.
Ülkeyi sevmek her zaman onu düşünmekten,onun için endişelenmekten geçiyor.
Sizce hemşerilerini sevmeyen,vatandaşlarını sevmeyen,komşularını sevmeyen bir insan ülkesini sevebilir mi?
Ülkeyi sevmek sadece Avrupa kupası maçlarında bir takım galip gelince sokaklara dökülmekten ibaretse,
Ya da Eurovizyonda birinci olan Azeri şarkıcıların Türk Bayrağını ellerine alarak tekrar sahneye çıkmalarından gurur duymaktan ibaretse bu ülke hak ettiği kadar sevilmiyor demektir.
Ülkeyi sevmek, bu ülkenin her vatandaşını inancına kökenine bakmadan sevebilmekten geçiyor. Bencilliklerden uzak durmaktan geçiyor.
Terörü sadece askerin ve polisin sorunu olarak gören bir toplum,
Bir şehit haberi geldiğinde kendi evinden çıkmış gibi üzülmeyen bir toplum, günlük eğlencesine ara vermeyen insanlar aynı yazgıyı kolay kolay paylaşabilir mi?
Herkesin birbirine yabancılaştığı,aşırı derecede bencilleştiği bir dünyada aynı dili konuşsan da bir arada yaşabilir misin?.
Vahşi bir ormanda yaşayan vahşi hayvanlar gibi birbirinin gözünün yaşına bile bakmadığı bir diyar ve bu diyarda herkes kendi derdine düşmüşken hangi zorlu sorunla mücadele edebilir ki insanlar.
Kanunların başkasına ayrı kendisine ayrı uygulanmasını talep eden insanlar vatansever olabilir mi?
İyi bir insan olmadan iyi bir milliyetçi olunmaz. Tıpkı iyi bir insan olmadan iyi bir Müslüman olunamayacağı gibi. Ya da iyi bir insan olmadan iyi bir solcu, sosyal demokrat olunmayacağı gibi.
Tıpkı hem kürk giyip hem de hayvan sever olunamayacağı gibi.
Bu topraklarda yaşayan herkesin acısını kendi acısı gibi hissetmeyenler milliyetçi de olamaz, vatansever de olamaz.
Ülkeyi sevmek sadece iyi günde bayrağı eline alıp şarkı söylemek değil. Zor günde de o bayrağı taşıyabilmekte.
Çünkü bir toplumu millet yapan,bir ülkeyi vatan yapan duygu dayanışmadır.İnsanları millet yapan kanbağı değildir.
Millet olma bilinci ''komşusu açken tok yatan bizden değildir'' sözünün altında yatan manada gizlidir.