Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Washington'da, TRT Haber'in canlı yayınına katılarak, soruları yanıtladı.
Diyarbakır'daki sürecin arkasındaki gidişatın Türkiye adına pozitif etkiler bırakabileceğini ümit ettiğini, bunun güzel bir mesaj olduğunu belirten Arınç, "İnsanların değer verdiği veya düşünceleri ifade ettiği konuları açık biçimde hem kendi kitlesine, taraftarlarına, sempatizanlarına 'artık silah yok, şiddet yok, kan yok, silahlar bırakılacak, çözüm süreci desteklenecek artık Türkiye'de siyaset ve fikirler konuşulacak' demesi, bunu sadece bize değil, kendi katlarında değer buldukları insanlara da söylemiş olmaları çok önemli. Parlamentodaki siyasi partinin bu sözlere karşı tavırların Türk halkı biliyor" dedi.
Arınç, Mesut Barzani başta olmak üzere o gün gelen ve mesaj veren herkesin Türkiye'deki bu sürecin birileri için tek ve son şans olduğunu ifade ettiklerini bildiğini belirtti.
Bunun önemli olduğunu vurgulayan Arınç, 3 sene önce Almanya'nın Köln kentinde Kürt müzisyen Şivan Perver ile kaldıkları otelde 3-4 saat görüştüklerini, Perver'in vatan hasretinden bahsettiğini ve ülkesine dönmek istediğini ancak bunun için şartların oluşması gerektiğini söylediğini, Türkiye'de yapılan pek çok şeyi hayal bile edemediklerini ve bundan mutlu olduklarını, bazı düşünceleri sebebiyle örgütün bile kendisini hedef listesine koyduğunu, kendisine karşı birtakım tehditlerde bulunduğunu anlattığını söyledi. Arınç, Perver'e Türkiye'ye dönmesi ve istediği kişilerle istediği yerde konser vermesi gerektiğini söylediğini ifade etti.
Arınç, 2010'da çözüm sürecinin adı geçmese de Türkiye'nin bu sürece girdiğini, ülkede barışın ve silahların susmasını istediklerini dile getirerek, Perver'e "Kürt yurttaşların, Kürt kardeşlerin nezdinde çok büyük itibara sahip olduğunu" söylediğini ancak Perver'in çok engelin bulunduğundan bahsetttiğini anlattı.
"Barzani'nin Türkiye'ye gelmesi üzmüş görünüyor"
Gidişattan BDP kanadının pek hoşnut olmadığı algısına ilişkin soruya Arınç, BDP'nin açıklamalarıyla bunu gösterdiğini, Barzani'yi hedef alarak, açıkça eleştirerek, Türkiye'ye gelmesinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bulunmasının ve sözleriyle çözüm sürecine destek vermesinin yanlış olduğunu, Abdullah Öcalan'ın adeta önüne geçtiğini ifade ettiklerini belirtti.
Arınç, bu sözleri çok yanlış bulduğunu, bu eleştirileri yapanların zaman zaman başları sıkıştığında doğrudan Kuzey Irak'a gittiklerini ve Erbil'de Barzani'yi ziyaret ettiklerini aktardı.
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Barzani, onlar için çok önemliydi. Onun sözleri, onun davranışları, onun kendilerine tanıdığı imkanlar, fevkalade önemliydi. Koşar koşar giderler, birlikte fotoğraf çektirirlerdi. Ama şimdi Barzani'nin Türkiye'ye gelmesi ve Sayın Başbakanımızın yanında yer alması onları fevkalade üzmüş görünüyor. Hiç üzmemesi lazım. Bunun bir kıskançlıktan mı yoksa başka sebeplerden mi doğduğunu bilemem ama Barzani, belediyeyi de ziyaret etti, milletvekilleriyle de bir arada oldu ve ziyaretten sonraki açıklamaları da miting meydanında yaptığı açıklamaların aynısıydı. Bundan neden gocunuyorlar, neden kıskançlık duyuyarlar ya da niye eleştiriyorlar aslında onların söylediklerine bakmak lazım" ifadesini kullandı.
BDP'li siyasetçilerin çözüm sürecine destek vermesinin çok iyi olacağını ancak köstek olmaya kalkarlarsa halkın onları aşacağını belirten Arınç, "O gün 60-70 bin kişi Diyarbakır meydanındaydı. Bismil'de 25-30 bin kişi, Ergani'de biraz daha fazlası, Eğil'de akşam saati olmasına rağmen yine birkaç bin kişinin toplanması halkın hükümetimize ve çözüm sürecine olan bağlılığını gösteriyor. BDP ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin halk bunu almış, karşılığı var. Dolayısıyla o yüzbinlerce, onbinlerce insanın 'bu işte biz varız ve bu çözüm sürecinin sahibi biziz' demesi birilerini rahatsız ediyor olabilir" dedi.
Arınç, "Kandil ile ilişkiler Avupa ile ilişkiler ve kendi siyasetleri açısından Barzani'nin söylediklerini hazmedememişlerse bu, onların sorunu, halk onları aştı" dedi.