Servi Arzu Eden, "Köle Zihniyet" Olduğunu Biliyoruz Hala Varlar...
Ve Kimilerine Göre Fevkalade Başarı Kimilerine Göre Fiyasko Bir Karar Olarak Bilinir; Yorumsuz Olarak Lozan Andlaşmasını Yazacağım, Saygıdeger Kamuoyu'nun Taktirlerine Arz Olunur....
Kardeşlerim, 24 Temmuz 2013, Günü kabul edilmiş ve imzalanmış bu andlaşma'nın kısa özeti şu;
Bugün Lozan Barış Antlaşmasının 90.Yıldönümü.
Bazılarına göre bir başarı olmayan bu antlaşma, bazılarına göre de yıllardır, bizlere ülkemizin kuruluş belgesi yalanı olarak aktarılmakta denir.
Bu bir bakıma doğru olmakla birlikte, yarı yarıya da yalanları barındırmaktadır.
Lozan'da kazanılmış yerlerin gösterildiği, kaybettiğimiz yerlerin ise bize sunulmadığı bir antlaşmadır.
Şimdi Lozan'da kaybettiğimiz önemli yerleri belirtmek gerekirse.
1. Mısır 2. Sudan 3. Kıbrıs 4. Libya 5. Batı Trakya 6. Ege Adaları 7. Musul, Süleymaniye, Kerkük...
Evet bu ülkeler Osmanlı döneminde kaybedildiği sanılır. Özellikle iftiralar atılan Sultan merhum II.Abdülhamit Han, hiç bir zaman hukuki olarak bu işgalleri onaylamamış ve bu işgalleri geçici görmüştür.
Hain ilan edilen Sultan-ı merhum Vahdettin Han bile bu maddeleri onaylamamışken, işin ilgiç tarafı Osmanlıyı reddi miras kabul eden ve devamı görmeyen, yeni yönetim, Osmanlı adına buraların hukuki sahipliğin verdiği gibi, Osmanlıdan kalan borçlarıda üstlenmek zorunda kalmıştır.
Daha da ilginç olan Lozan'ı sevr'e göre değerlendirip başarı sayanlara bir sorumuz vardır,
Sevr bir antlaşma değil projedir, iş böyle iken bile ; Sevr’de bize bırakıldığı halde Lozan’da iki yer elimizden alınmıştır.
-Ege’deki, sınırlarımıza 2 km uzaklıktaki Meis adası Sevr’de bize bırakılmış görünürken, Lozan’da bütün uğraşmalarımıza rağmen kaybedilmiştir.
- Yine Irak sınırındaki İmadiye de Sevr’de bize bırakılmışken, Lozan’da elimizden çıkmıştır.
Lozan’ın avantajı, ermeni yurdununun kurulmasının engellenmesi, kapitülasyonların ikinci defa kaldırılması, ekonomik, adlî ve siyasî bağımsızlık yolunda ülkemiz için atılan önemi bir adım olduğunu söylemek gerekir. Bu hakkı teslim etmemiz elzemdir. Bâ-husus burada Lozanın bir değerlendirmesi tarihçi gözü ile yapılmıştır.
UNUTMAYALIM Kİ; Bu Antlaşmalar ülkelerin liderlerinin onayından sonra yürürlüğe girerler.... Lozan antlaşması 23 Temmuz 1923 te imzalandığı halde itilaf devletleri tarafından 6 Ağustos 1924 te onaylanmıştır.
Neden dersenezi cevabım da vardır... acaba neden ve niçin ?
Halifeliğin de tam bu iki tarihin arasın olan 3 Mart 1924 te kaldırılmış olması da bu konuyu daha da ilgi çekici ve manidar kılmaktadır.
Hadi biraz daha düşünün sizleri yoracak fakat bu bir yorum değil tarihler ile sabit bir bilgidir... bu Andlaşmayı İmzalyanların, "ruhları şaad olsun" mekanalrı cennet olsun diyerek yazımızı sonlandırıyoruz.
HOŞÇA KALIN DÜŞÜNCELERDE KALIN....