Her konuda bir bilgi kirliliği var.Her düşünce gurubunun,her siyasi düşüncenin ya da topluluğun bir televizyon kanalı var,gazetesi var.
Ergenekon olayı bu işin en yozlaşmış örneğidir.
Ülke nerdeyse ikiye bölünecek.Bir taraf Ergenekon vardır,Türkiye'nin altını dinamitlemeye çalışmışlardır diyor.Bir taraf da Ergenekon AKP'nin tezgahladığı bir intikam tuzağıdır diyor.
Biz kendi halinde yaşayan vatandaşlarız.Ne AKP den yana, ne C.H.P. den yanayız.Ama bu ülkenin her ferdi gibi Atatürk'ün izinden giden vatandaşlarız.Olayları medyadan takip ediyoruz.
İktidar tarafında olan bir medya kuruluşunu izliyoruz.Onlara göre ortada kesin bir suç örgütü var.Türkiye bağırsaklarını temizliyor.İktidara karşı olan medya kuruluşlarını takip ettiğimizde ise laiklik de ülke de elden gidiyor.Cumhuriyetin, Laikliğin simgesi olan insanlara yönelik bir iğümha planı bu.
Haütta bazıları işi öyle ileri götürüyor ki.Sabih Kanadoğlu'nun evinde aram yapılmasını laik Türkiye Cumhuriyetine bir saldırı olarak görüyor.
Ben şundan eminim.Cumhuriyeti,Laiklik,Atatürkçülük bu halkın vazgeçemeyeceği bir yaşam çizgisidir.Köylüsünden kentlisine herkesin benimsediği değerlerdir.Ne Sabih Kanadoğlu'nun ne de başka bir şahsın evini aramakla Türkiye'de rejim tehdidi sözkonusu bile olmaz.Modern Türkiye'nin Anayasasında yer alan değerler şahısların isminden yücedir.Kimse bu değerlerin arkasına sığınıp da kendisini rejimle özdeşleştirmesin.
Zaten kendi ismini Cumhuriyetle ,Atatürk İlkeleriyle,Laiklikle özdeşleştiren insanlar bu değerlere hep zarar vermiştir.
Çoğu insan ülkedeki bu çıkar çatışmasının dışında. Medyadaki bilgi kirliliğinden rahatsız.Kime inanacağımızı şaşırmışız.
İster hükümet yanında olsun ister karşısında.Beyaza siyah dememeli hiç kimse.Doğru olan neyse herkes onun yanında olmalı.Ergenekoncular yarın mahkemeye çıkıp evet biz suçluyuz dese bir kısım medya ''bu insanlar masumdur'' demeye devam edecekler.
Biz ,
Bu ülkenin sade vatandaşları Yargıya güvenmek zorundayız.