Bizdeki muhafazakarlık, milliyetçilik, sosyal demokratlık Avrupa'dakine benzemez.
Bizim solculuğumuz da sağcılığımız da kendine özgüdür.
Bizde yıkılamayan duvarlar vardır. Genlerimizden taşıdığımız bir kötü alışkanlıklarımız fazladır.
Avrupa'da Hıristiyan Demokrat Parti adı altında her daim bir parti bulunur.Bunlar tek başına iktidara gelseler bile bulundukları ülkeyi Hıristiyanlık öğretilerine göre yönetmeye yeltenmezler hiçbir zaman.Din kurallarına dayalı bir devlet yönetimi getirelim demezler.
Bizdeyse türbanla ilgili en sıkı tartışmalar Necmettin Erbakan'ın iktidarı zamanında yaşandı. Sayın Erbakan ''rektörler dekanlar başörtülü kızlarımıza selam duracak '' diyene kadar üniversite başörtülü arkadaşlarımız da gayet rahat bir şekilde girebiliyorlardı.Ne zaman ki bu lafı etti ortalık gerildi.O gün bugündür bu sorun hala gündemden düşmedi.
Geçtiğimiz günlerde İtalya'nın Napoli şehrinde Castella di Mare adlı küçük bir kasabada bayanların mini etek ve benzeri elbiseler giymesi belediye encümenin kararıyla yasaklandı. Benzer bir kararı burada herhangi bir belediye alsa yer yerinden oynar. Tartışmamız gereken nokta acaba onların muhafazakarlığı mı daha sağlıklı yoksa bizimki mi?
Norveç dünyanın en demokratik ülkelerinin başında gelir. Başkent Oslo'da sokakta içki içmek yasaktır. İstanbul'da yanılmıyorsam Üsküdar'da da buna benzer bir uygulama başlatmak istediler. Hemen eylemler yapıldı. Karanlık zihniyetin Türkiye'yi İran'a çevirmeye çalıştığı falan söylendi.Birisi Norveç birisi Türkiye .
Bizim sosyal demokratlarımız da türünün Anadolu topraklarına has özelliklerini yansıtır.
En başta eşitlik, kardeşlik söylemini ağzına alanların şu küçücük Marmaris'te bile partide yerli yabancı ayrımı yaptığını inkar edebilir misiniz?
Sol ideolojiyi benimseyen bir parti içinde şunlar Alevi gurup, bunlar Çerkez gurup, şunlar Kemalist gurup, şunlar Baykalcı ,şunlar Önder Sav'ın adamları diye guruplaşmalar varsa o partide eşitlikten ,sosyal demokrasiden bahsedebilir misiniz?
Askerden medet uman bir sol parti varsa dünya üzerinde ancak bizde vardır.
Bizim muhafazakarlarımız düzeni değiştirmeye çalışır, solcularımız kendi aralarında bile hakça bölüşmeyi bilmezler.
Ne de olsa hepimiz bu toprağın tohumlarıyız. Çıkarcılığımız, şakşakçılığımız, ayrımcılığımız da birbirine benziyor. Ama bizim en çok bencilliğimiz birbirine benziyor.