BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİNDEN BİR BÖLÜM

Güven KARABENLİ

Kadın asla affetmez. Erkek asla affetmez İyi halt ederler. Hem kendi ayaklarına prangayı vurur acı çeker, hem karşılarındakileri süründürürler. Bu ne güzel, ne de öğünülecek bir şeydir. Ne demiş Şekspir amcamız? "Gurur aptalların kalesidir." Ne demiş Cenap Şahabettin abimiz  "affeden asildir ama af dileyen daha asildir." 

İşte şimdi  birden laylon şeyhiniz yırtık dondan fırlar gibi sahneye fırlar ve der ki; Sonunda ölüp gideceğiz lan, neyin kavgasını yapıyor sunuz?  Kıçınıza dantelli pamuk mu tıkacaklar sanıyor sunuz ölüp gidince. Nereye kadar ha, nereye kadar? Ne bu inat? Ne bu asla, masla?  Kör ölür badem gözlü olur unutmayın. O asla affetmediğiniz adamın veya kadının başına birşey gelirse  oturur zırıl zırıl ağlarsınız. 

Ne halt ederse etsin, ne yaparsa yapsın çocuğunuzu affediyorsunuz da sevdiğinizi neden affedemiyor sunuz? Kim hata yapmamış, kim günah işlememiş ki şu dünya da?  Yaaa günah bohçaları. Kendi kusurlarınıza, işlediğiniz günahlara odaklanırsanız inanın kimsenin kusurunu, günahını inceleyecek zamanınız kalmaz. Hiç kimse ama hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Siz herkesi laylon şeyhiniz gibi mükemmel mi sanıyor sunuz?