Özellikle Ege Bölgesi olmak üzere, mevcut büyükşehir bulunan iller ile yeni büyükşehir kurulacak illerdeki belde belediyeleri siyasi parti farkı gözetmeden, bir süredir toplantılarla yol haritası çizmeye çalışıyordu. Muhtemel yasa çıkmadan engellemek ve her şeye rağmen yasanın çıkması halinde yurtiçinde ve yurtdışında hukuki mücadele konusunda kararlılık sergileyen belde belediyeleri, haklı oldukları konuları özetle iki noktada topladılar. Öncelikle BELDEME DOKUNMA diyen belde belediye başkanları, ikinci aşamada HALK OYLAMASI (beldelerde referandum) istediler.
Başta Muğla olmak üzere, Ege Bölgesindeki büyükşehirle alakalı; Balıkesir, Manisa, Aydın, Denizli ve İzmir’de il düzeyinde yapılan toplantılar, 1 Haziran Cuma günü bölgesel olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Toplantı Salonunda yapıldı.
Muğla Beldibi Belediye Başkanı İdris İSPİRLİ, Manisa Kayacık Belediye Başkanı Ramazan KOYUNLU ve Balıkesir Gökçeyazı Belediye Başkanı Yakup YILMAZ’ın yönetimiyle yapılan İzmir Toplantısında, çok sayıda belde belediye başkanı görüş ve düşüncelerini belirtti.
Toplantıda; her ne sebeple olursa olsun, belde belediyelerini kapatmanın çok sakıncalı ve yanlış olduğu, kapatma yerine belediye sayısını Avrupa standartlarına çıkartmak için arttırmak gerektiği, belde kapatılacaksa, bunun halk oyunu esas alarak yapılması gerektiği, Ülkemiz insanının neredeyse 20 milyonunu doğrudan, bir o kadarını da dolaylı olarak ilgilendirecek yasa tasarısının kamuoyunda tartışılmasının yeterince yapılmasını, beldelerin idam kararı olacak yeni büyükşehir yapılanmasının bir değil bin defa gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Toplantıda söz alan ve belediyesi 2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içine alınarak, Menemen İlçesinin mahallesi haline getirilen, eski Seyrek Belediye Başkanı Nurgül UÇAR ; “ belediyemiz dahil her şeyimizi elimizden aldılar, bize sadece problemleri bıraktılar.” diyerek katılımcı belediye başkanlarını uyardı ve her ne pahasına olursa olsun belediyelerinizi koruyunuz dedi.
Toplantıda alınan karara göre, belediye başkanları konuyu her zemin ve zamanda basına ve kendi siyasi partilerine anlatacaklar, grup toplantılarına katılacaklar ve büyükşehir yasa tasarısının meclis gündemine gelmesinden sonra da Ankara’yı mesken tutacaklar.
Toplantının son bölümünde, toplantı basın bildirisi hazırlandı, basına ve kamuoyuna açıklanan 9 maddelik bildiride;
1- Dünya standartlarına ve Avrupa ülkelerine göre yetersiz olan Ülkemizdeki belediye sayısını arttırmak yerine azaltmayı düşünmek; akla, mantığa ve her türlü bilimsel veriye aykırıdır. Bu nedenle eskiden olduğu gibi, yeni belediye olmada nüfus şartı 2000 olmalıdır.
2- Nüfus yoğunluğunun kilometre kareye 2400 kişi düştüğü ve birbirine birleşik yerleşim yerlerinin olduğu İstanbul Büyükşehir modelini, nüfus yoğunluğu 50/60 kişi olan ve ayrık yerleşim yerlerinin olduğu diğer illerde uygulanması pek çok sorunu beraberinde getirecektir. Beldeler köyleşecek, köyler köhneleşecektir. Halbuki belde belediyelerine birazcık imkan ve destek verilse; yakınındaki köylere hizmet götürmesi, bugünkü yapıdan ve getirilmesi düşünülen büyükşehir uygulamasından daha kolay ve daha verimli olacaktır. Beldelerin ışığının kuvvetlendirilmesi, rahatlıkla civar köyleri aydınlatmaya yeterli olacaktır.
3-Nüfusu 5000’den az yüzlerce ilçenin olduğu ülkemizde, nüfusu 5000’den fazla olan yüzlerce belde belediyesini mahalleye dönüştürmek, belde belediyelerinin geri dönüşü olmayan idam kararı olacaktır. Bu nedenle kapatılması düşünülen beldelerde halk oylaması yapılmalıdır ve çıkan sonuca göre belediyenin geleceği tayin edilmelidir.
4-Belde belediyelerini topyekün kapatmak, mevcut Anayasamıza aykırıdır. Verilen bir hakkın alınması demokrasiye de asla uygun değildir. Bu nedenle mevcut tüm belediyeler, nüfusu 2000’den azda olsa, tüzel kişiliklerini sürdürmelidirler.
5-Demokrasinin gelişmesinde ve geniş tabana yayılmasında belde belediyelerinin çok büyük önemi vardır. Getirilmek istenen sistem yerinden yönetimden ziyade, yerel merkeziyetçiliktir.
6-Belde belediyelerinin ekonomilerini geliştirmek ve gelirlerini arttırıcı tedbirler almak yerine, belde belediyelerini kapatmak en basit tabiriyle kolaycılıktır.
7-Belde belediyeleri insanımız için ve demokrasimiz için vazgeçilmez olup, bu durum tartışmaya açılmalı, bilimsel ve siyasal çevreler olmak üzere konu her platformda tartışılmalı ve ondan sonra alınacak karar belirlenmelidir.
8-Herşeye rağmen belde belediyelerinin kapılarına kilit vurulacaksa; bu belde yaşayanlarının iştirakiyle yapılacak referandum ile yapılmalı, halk oylaması belde belediyelerinin geleceği üzerinde en belirleyici unsur olmalıdır.
9-Kapatılması düşünülen belde belediyelerinden yükselen, “BELDEME DOKUNMA” sesine kulak verilmelidir, denildi ve topluca Ankara’da buluşma sözü verildi.