Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,''Bazı büyük AB üyelerinin Kıbrıs adasının arkasına saklanma gereği duymasınıkomik bulduğunu'' söyledi.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) evsahipliğinde düzenlenen Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun (KPK) 65'inci toplantısında konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''AB üyelik yolundaki kararlı reformlar sayesinde bugün Türkiye'nin tarihinin en demokratik, en şeffaf ve en müreffeh dönemini yaşadığını'' kaydetti.
''Bazı ülkelerin, bazı siyasilerin fasılların içeriğiyle hiçbir alakası olmayan birtakım mülahazalarla bu süreci yavaşlatma çabaları, halkımız tarafından çok büyük bir ilgiyle takip edilmektedir. Ama Türkiye'nin AB süreci yeni değildir, 51 yıllık bir süreçtir. Bu 51 yılda bize havlu attırmaya yönelik çok önemli çabalar ortaya konmuştur. Hiçbirinde havlu atmadığımız gibi, bundan sonra da havlu atmayacağız'' diyen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyelerinin tavrından yakındı.
Eğitim ve kültür ile ekonomik ve parasal politika gibi Türkiye'nin aldığı davet üzerine tutum belgesini AB tarafına sunduğu fasılların bile açılamamasını anlamakta ve halka anlatmakta zorlandıklarını belirten Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, müzakerelere konu 33 fasıldan 18'inin bazı AB üyelerince siyasi nedenlerle engellenmiş olmasına
rağmen, Türk halkının layık olduğu şekilde AB standartlarında bir ülkede yaşaması için reformları kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin 18 fasılı engellemekten vazgeçmesi halinde Türkiye'nin kısa vadede 10 ve orta vadede 4 yeni fasılı açabilecek durumda olduğunu ve açılan 13 fasılla birlikte 33 fasıldan 27'sini açmış olacağını belirtti.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin siyasi engellerle karşılaşmamış olması durumunda,
küçük bir ülke olduğu için AB müzakerelerinde avantajı bulunan Hırvatistan'ın gerisinde değil önünde olacağını vurguladı.
Hak ve özgürlükleri güçlendiren anayasa paketi başta olmak üzere, Türkiye'nin son 1 yılda attığı önemli adımların AB'de karşılık bulması beklentisini dile getiren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bazı AB üyelerinin Romanlara yaklaşımında Türkiye'yi örnek almasını istedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Hükümetimizce başlatılan Roman açılımı, bence bazı AB üyelerinin yakından takip etmesi gereken bir süreçtir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Başbakanımız 20 bin Roman asıllı vatandaşıyla kucaklaşmış, devletin geçmişte onların sorunlarını ihmal etmiş olmasından ötürü özür dilemiş ve onlara yönelik birtakım toplu konut projelerinin, birtakım kültürel projelerin başladığını ilan etmiştir. Aralık ayında AB Komisyonu'yla birlikte Ankara'da bir çalıştay düzenliyoruz ve buna tüm Avrupalı dostlarımızı davet ediyoruz. Avrupa'da bazı ülkelerin bu konuda Türkiye'nin birikimlerinden yararlanabileceği düşüncesini taşımaktayız'' şeklinde konuştu.
Vize sorunu konusunda, ''Benim vatandaşlarımın kendilerini en az Avrupalı hissettikleri an, AB üyesi ülkelerin başkonsoloslukları önündeki vize kuyruklarında bekledikleri zamandır'' tespitinde bulunan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, geri kabul anlaşmasını imzalamaya hazır olduklarını, fakat bunun için AB üyelerinin kendi aralarında anlaşarak AB Komisyonu'na yetki vermesini beklediklerini söyledi.
AB'den terörle mücadele konusundaki beklentilerini de dile getiren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyelerinin yılladır kırmızı bültenle aranan terör örgütü üyelerini Türkiye'ye iade etmekten kaçındığını hatırlattı.
Kıbrıs sorununda Türk tarafının her zaman çözümden yana olduğunu ve bunun için sayısız girişimde bulunduğunu anımsatan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, ''AB'nin bazı büyük üyelerinin Kıbrıs adasının arkasına saklanmasını komik bulduğunu'' belirtti.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kıbrıslı Rumların hiçbir ülkenin arkalarına saklanmalarına izin
vermeden kendi çıkarlarına olan çözüm ve Türkiye'nin AB üyeliği için çaba göstermelerini istedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin eksen değiştirdiği iddialarıyla ilgili olarak da, şöyle konuştu:
''Milletimizin yönü son bin yıldır Batı'ya dönük olmuştur. Bu yönü değiştirmeye ne kimsenin niyeti vardır, ne de kimsenin gücü yeter. Ancak biz aynı zamanda Batı'ya doğru ilerlerken, AB üyesi bazı ülkeler gibi kuzeyimizdeki, güneyimizdeki ve doğumuzdaki ticari imkanları gözardı etmek durumunda kalmamalıyız. Son 10 yılda Türkiye'nin Ortadoğu'daki yatırımları, bazı AB üyelerinin yatırımlarının 4'te biri kadar değildir. Son 10 yıllık dönemde Türkiye'nin Ortadoğu'daki yatırımları 800 milyon dolar civarındayken, örneğin ABD'nin yatırımları 30 milyar doların üzerine çıkmıştır.''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, ''Ama bunların tartışılması isteniyorsa, Türkiye ile bu konuların
stratejik bir diyalog içersinde müzakere edilmesi isteniyorsa, o zaman AB, 2004'e kadar (aday ülkelere) yaptığı gibi Türkiye'yi AB Konseyi toplantılarına (AB zirvelerine) davet etmesi gerekmektedir'' diye konuştu.
-''TÜRKİYE NE AB İÇİN KKTC'DEN VAZGEÇER, NE DE KKTC İÇİN AB'DEN VAZGEÇER. İKİSİNDE DE HAKLI OLDUĞUMUZ KONULAR VAR. ONUN İÇİN OTURUP BUNLARI MÜZAKERE EDELİM
AP üyelerinin ağırlıklı olarak Kıbrıs sorunuyla ilgili sorularını da cevaplandıran Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin Annan Planı'nı kabul eden KKTC'ye izolasyonları kaldırma taahhüdünü hatırlatarak, AB'nin kendi kararlarını uygulamadığı bir dönemde Türkiye'den yeni bir adım beklenemeyeceğini vurguladı.
Türkiye'den ''yaratıcı bir adım beklediklerini'' söyleyen Rum AP üyelerine Kıbrıs'ta çözüm için 2004 yılında İsviçre'nin Bürgenstock kasabasında yürütülen görüşmeleri tekrarlamaya hazır olup olmadıklarını soran Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Varsa, yüreğiniz yetiyorsa, gelin Bürgenstock'taki toplantıyı yeniden yapalım. Gönderin siz bir kişiyi Ercan Havalimanı'na, biz limanlarımızı açalım. Bunu bu salonda temsil edilen Türk siyasi partilerinin tamamı destekleyecektir. Ama durup dururken 'Türkiye limanlarını açsın' derseniz, o zaman bizim de 'siz uygulamayacağınız kararları niye alıyorsunuz' sorusunu sorma hakkımız olur'' ifadesini kullandı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB üyeliği için KKTC'den vazgeçip vazgeçmeyeceğini sorulması üzerine, ''Türkiye ne AB için KKTC'den vazgeçer, ne de KKTC için AB'den vazgeçer. İkisinde de haklı olduğumuz konular var. Onun için oturup bunları müzakere edelim'' cevabını verdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, KKTC'deki kiliselerin durumunu soran bir Rum milletvekiline
de, ''Bunu sormanız gereken yetkili ben değilim. Kuzey Kıbrıs'ta ayrı bir devlet var. Her sabah adada güneş doğduğunda 2 ayrı devlete doğuyor'' diyerek KKTC'yle temas kurulması halinde bu tür bir sorun varsa kolaylıkla çözüleceğine yönelik inancını dile getirdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin KKTC'deki askerlerini geri çekmesini isteyen Rum milletvekillerine de, ''Türkiye adadaki askerlerini çekmek için teşebbüste bulundu ama Güney Kıbrıslılar buna itiraz ettiler. Güney Kıbrıs'ta yaşayanların yüzde 76'sı, Türkiye'nin adadan askerlerini çekmesini istemediklerini sandıklara giderek beyan ettiler. Çünkü Annan Planı'na 'hayır' diyerek adadaki Yunan askeri sayısının 950'ye ve Türk askeri sayısının 650'ye düşürülmesine 'hayır' dediler. Çünkü Annan Planı kabul edilmiş olsaydı adadaki Türk akeri sayısı ilk aşamada 650'ye düşecekti ve 5 yıl sonra yani 2010'un başında yapılacak bir referandumla sıfıra inecekti'' hatırlatmasında bulundu.
-''BİZİ ŞENGEN BÖLGESİNE ALMAK MI İSTİYORSUNUZ?''-
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin Suriye ile neden vizeleri kaldırdığını soran bir AP
üyesine, ''Ben sizin ülkenizin vize konusunda hangi ülkeyle nasıl müzakere yapacağına karışmaya yetkili değilsem, sizin de bu aşamada bizim hangi ülkeyle vizeyi kaldırdığımızı sorgulama hakkınız olduğuna inanmıyorum. Ama eğer Türkiye'yi Şengen bölgesine almayı düşünüyorsanız, biz oturur müzakere ederiz, hangi ülkelere yeniden vizeleri başlatmamız, hangileriyle kaldırmamız gerekiyor, tartışırız'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Hollandalı aşırı sağcı ve İslam düşmanı Geert Wilders'in
liderliğini yaptığı Özgürlükler Partisi'nden AP üyesi Barry Madlener'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2 yıl önce yaptığı bir konuşmada 'Türkiye'nin AB'ye üye olmaması gerektiğini' söylediğini ileri sürmesi üzerine, ''Bu olsa olsa sizin
hayalinizdir, çünkü sayın Başbakanımız, Cumhuriyet tarihinde AB hedefine en çok ter dökmüş, en çok çalışmış ve AB'den üyelik müzakereleri için tarih alabilmiş bir başbakandır. Kendisinin 'Türkiye AB'ye belki üye olmamalıdır' dediği hiçbir
ortam olmamıştır. Herhalde sizi birileri yanlış yönlendiriyor. Ama kendisinin herzaman söylediği birşey var. Onu belki sizin daha iyi algılamanız gerekir. 'Türkiye AB'ye yük olmaya değil, yük almaya geliyor' diyor. Gerçekten bugün AB'nin karşı karşıya kaldığı sorunları değerlendirdiğiniz zaman, Türkiye'nin katkısı olmadan bunların üzerinden gelemeyeceğini artık görmenizin vakti geldi. Ne enerji krizinizi, ne ekonomik krizinizi çözebilirsiniz, ne yeni pazarlara ulaşma ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz, ne genç nüfusa kavuşabilirsiniz ve Türkiye'nin o dinamik işgücünden yararlanma imkanını bulabilirsiniz'' şeklinde konuştu.
Toplantıda saldırgan bir uslup benimseyen Madlener, İstanbul'daki KPK toplantısında Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış 'ın kendisini ırkçılıkla suçladığını iddia etti. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış bunun üzerine, ''Ben İstanbul'daki toplantıda bu değerli komisyonun hiçbir üyesini ırkçılıkla suçlamadım. Ama ırkçılığın Avrupa kıtasını çok buhranlı dönemlere sürüklemiş olan bir hastalık olduğunu vurguladım. Hala bu hastalığın
kalıntılarının bulunduğunu vurguladım. Ama Türkiye'deki Sufi geleneğinin, Mevlana öğretilerinin, 'gel, kim olursan ol, yine de gel' öğretilerinin Avrupa'nın kalan hastalıklarını tedavi etme konusunda faydası olur ümidimi paylaştım. O sözlerimin
arkasındayım. Çünkü biz dünyanın hiçbir yerinde ırkçılık olsun, kan dökülsün istemiyoruz. Ne kadar farklı olurlarsa olsunlar insanların birbirlerinin değerlerine, inançlarına ve düşüncelerine hakaret etme ve saldırma hakkı olsun istemiyoruz'' dedi
Başmüzakereci Egemen Bağış,
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,''Bazı büyük AB üyelerinin Kıbrıs adasının arkasına saklanma gereği duymasınıkomik bulduğunu'' söyledi.
Yorum Yap
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.